enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5068
EURO
34,9114
ALTIN
2.432,41
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
17°C
Kocaeli
17°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C

Şii Hilali ve Kasım Süleymani: Katilden Şehit Olmaz…

29.08.2020
A+
A-
Bölgemizde gün geçmiyor ki ciddi bir gelişme olmasın. Haftada bir yazan birisi olarak bu konulardan sadece bir bölümüne ilişkin yazabiliyorum. Kasım Süleymani’nin Irak’ta ABD tarafından öldürülmesi ile birlikte bölgemizde gerilim had safhaya yükselmiş oldu. Konuyla ilgili çok farklı analizler yapılmaktadır. Hangi analizin ne kadar gerçekliğe yaklaştığı ancak zamanla görülebilecektir.
Peki Kasım Süleymani kim ki öldürülmesi bu kadar çok tepki çekti? Daha önceleri de ABD yaptığı saldırılarla İran’lı askerleri öldürmüştü ama ses fazla çıkmamıştı. Bu konuda çok şeyler yazıldığı için ayrıntılarına girmeyeceğim.
Kasım Süleymani İran’ın dini lideri Ali Hamaney’e doğrudan bağlı olan Devrim Muhafızları Ordusunun Kudüs Gücü Komutanıydı. General Süleymani, yurtdışı operasyonlardan doğrudan sorumluydu.
İslam coğrafyasında Şii Hilalini hayata geçirmek için kan gölüne çeviren aktörlerin başında gelmekteydi. Yemen’den Suriye’ye çok sayıda operasyonun beyin gücü konumundaydı. Süleymani’nin öldürülüşünü ve gelişmeleri şu yönleriyle irdelemekte fayda vardır:
1) Olay Irak’ta gerçekleşmiştir. ABD, Irak devletinin egemenlik hakkını dikkate almadan böyle bir operasyon gerçekleştirmiştir. Bu durum muhtemel bazı sonuçlara gebedir. Irak, ABD ve müttefiklerinin askeri güçlerini ülkeden çekmeye zorlayabilir. Nitekim bu yönde bir karar Irak Meclisi tarafından alınmış bulunuyor. ABD, böyle bir talep karşısında Irak’a çok ciddi yaptırımlar yapacağı tehditlerini savurmaya başladı. Her halükarda bu coğrafyadaki varlıkları daha da zorlaşmıştır. Bu durum Orta Doğu’dan çekilmek isteyen ABD yönetimindeki bir kesimin talebiyle de uyuşmaktadır.
2) İran yönetimi gerek içerden gerekse Irak halkı tarafından yoğun bir şekilde eleştirilmekteydi. Gelinen noktada İran hem içerde hem de Irak’ta bu tutumdan kurtulmuş bulunuyor.
3) Türkiye’nin önemi bir kez daha ortaya çıkmış bulunuyor. Bütün kesimlerle konuşabilen ve makul bir dil kullanan bir ülke konumunda. Türkiye’deki ABD üslerinin ABD açısından ne kadar önemli ve güvenli olduğu bir kez daha ortaya çıkmış oldu. ABD’nin Türkiye’ye yaptırım yapmasını dört gözle bekleyenler hayal kırıklığı yaşayacaklar. Bu şartlarda ABD’nin Türkiye’ye ciddi bir yaptırımı söz konusu olamaz. Bana kalsa, ABD üsleri bir an önce boşaltılmalıdır. İslam coğrafyasında akan kanda bu üslerin ve dolayısıyla Türkiye’nin de sorumluluğu mevcuttur.
4) Süleymani’nin öldürülmesi sonrasında, ona dönük kullanılan bazı ifadeler beni fazlası ile rahatsız etmektedir. Irak, Yemen ve Suriye başta olmak üzere birçok İslam beldesinde binlerce Sünni Müslümanın katledilmesi bu cellatın talimatları ile gerçekleşti. Irak’ta Türkmenlere karşı yapılan katliamların arkasındakilerden birisi de budur. Suriye’de Rusya, ve PKK/PYD terör örgütü ile işbirliği yaparak milyonlarca Müslümanın katledilmesine veya sürgün edilmesine sebep oldu. Böyle bir katili “şehit” diye anmak söz konusu zulümlere ortak olmak anlamına gelecektir.
5) ABD ile farklı zamanlarda işbirliği yapmış olan bu zat, işi bitince imha edilmiştir. ABD tarafından Süleymani’nin öldürülmüş olması beni sevindirmemiştir. Tam aksine dehşetimi arttırmıştır. ABD’nin kovboyluk oyunu ile bu kadar destursuz iş yapabilmesi üzücüdür. Fakat bu durum Süleymani’yi masum yapmaz.
6) General Süleymani her ne kadar Kudüs Gücü Komutanı olsa da, şimdiye kadar İsrail’e karşı bir saldırı yapmamıştır. Tek yaptığı Müslümanları katletmek olmuştur. Suriye’ye ait olan Golan Tepelerinin İsrail tarafından ilhak edilmesi karşısında, Suriye toprakları için tek mermi sıkmayanlar, Suriye’nin Sünni Müslümanlarını katletmek için harekete geçmiştir.
7) İran, isminde İslam ibaresinin geçmesi ile göz boyamaktan öteye gidememektedir. Hiçbir zaman gayrimüslimlere karşı mücadele etmemiştir. Sadece İslam ülkeleri ile savaşmıştır.
8) İran PKK’yı Türkiye’ye karşı kullanmaktan geri durmamıştır. Türkiye’nin samimi ve iyi niyetli yaklaşımlarına karşın bu tutumunu sonlandırmamıştır.
9) İran’ın aslında gerçek manada Şia diye bir derdi de yoktur. Eğer öyle bir derdi olsaydı, Azerbaycan toprakları Ermenistan tarafından işgal edilirken, Hocalı’da katliam gerçekleşirken aynı mezhepten olduğu Azerbaycan’ı desteklerdi. Hâlbuki İran bu süreçte Ermenistan’a ciddi destek vermekten geri durmamıştır. İran için tek gerçek, İran’ın çıkarlarıdır. Diğer gerisi sadece birer kullanışlı enstrümandır.
10) Din/Mezhep savaşlarını İslam dünyası bir tarafa bırakmalıdır. Akan sadece Müslüman kanı oluyor. Bu noktada Türkiye’nin samimi tutumu çok nettir. Hâlbuki İran söylemde takiyye yapsa da Sünni Müslümanlara karşı en ufak bir sempati beslememektedir.
İşin sonu nereye varır? Bilmek zor. Lakin bu işin sonunda da bir Acem oyunu görürsek şaşırmayalım.
Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.