Bu yazı serisinde aşağıdaki konulara yer verilmiştir.
1-Hilafetin Büyük Faydaları Olabilir. Yılmaz Çetiner
2-Erbakan, Anadolu Tüccarını Cihada davet ediyor!.
3-Süleyman Bey (Demirel) Kendisini Seçenlere Sırtını Döndü. Sadun Tanju
4-Erbakan Büyük İş Adamlarını Suçluyor.
6-Hocayı Tutanlar Neler Dediler?
7-Faizsiz Sistem Nasıl Gerçekleşir?
8-Dindar İş Adamları Dünya ile Ahiret Arasında Nasıl İlişki Kuruyor?
9-Erbakan Başbakan. İlhami Soysal
10- Sayın Büyüklerimiz Siyasiler Ne dediler? Namaz – Niyaz Ehli Bir Profesörümüz
11-Erbabı Ne Demek İstediğimi Anlar
12-Erbakan Demirel’den İntikam Alacaktır. Necdet Onur
Prof. Dr. Necmeddin Erbakan Kimdir?
Türk siyasi hayatının son 50 yılında en çok üzerinde konuşulan siyasi kişisi hiç şüphesiz Necmeddin Erbakan’dır. 1969 seçimlerinde Konya dan bağımsız milletvekilliğine adaylığını koyduğundan buyana, ülkemizin insanlarının ve dünyadaki dost ve düşmanların zihinlerinde bazı sorular doğmaya başlamıştı.
N. Erbakan kimdir, neyin mücadelesini yaptı ve fikirleri nelerdi? Milli görüşün siyaset sahnesine çıktığı 1969 seçimleri sırasında hemen bütün gazeteler okuyucularının merak ettikleri bu soruların cevabını almak için en mahir muhabirlerini görevlendirmişlerdi.
İşte bu yazı serisi, o günlerde yapılan ve çeşitli basın organlarından yayınlanmış röportajları içerecektir.
İşin ilginç olan yanı, bu röportajları yapanların tamamı Erbakan’ın fikirlerine muhalif gazetecilerdir. Bu gazeteciler Hoca ile konuşurken kulaktan dolma, ortalıkta dolaşan fikirlerin ve kendi fikirlerinin doğru olmadıklarını anladıklarının itirafı ve Erbakan’ın şahsiyetinin, fikirlerinin ve İmanının ne kadar doğru ve kuvvetli olduğunu belirtmek zorunda kalışları önemlidir…
Bu yazı serisinde ki röportajların sol çevrelerde ki gazeteciler tarafından yapıldığını bu sebeple onların Erbakan ve O günkü kurulan Milli Nizam Partisine, hangi gözle baktıklarını ve nasıl yorumladıklarını, günümüze gelene kadar bu görüşlerde nasıl bir değişiklik olduğunu, ya da, hiçbir değişimin olmadığını gözlemleme imkânını bulacağız.
Milli Nizam Partisinin Kuruluşu
MNP’nin ilk kurma fikrini ortaya atan Süleyman Arif Emredir. Hocaya: “ Milletimizin temel görüşlerine uygun bir siyasi parti kuralım” der. Hoca da, gerekli istişareleri yapar ve Arif Emre’ye Hazırlıklara başlayalım der.
Mehmet Zaid Kotku Efendi ile yapılan istişarede, Hoca Efendi çok geç kalındığını söyler ve hemen partinin kurulmasını ister. Diğer âlimlere de danışılır. 1876’dan sonra kurulan partiler de, ilk defa Masonlara danışılmadan bir parti kuruluyordu.
Paşa Dedenin Mütalaası: Paşa dede Bayburtlu 90 yaşında tecrübeli ve âlim bir insan diyor Arif Emre. Paşa Dede, şöyle bir mütalaa veriyor MNP’yi kuracak olanların istişare heyetine:
Beyler, milletimizin istikbalini kurtarmak siyasetle mümkündür. Takva devri geçmiştir, fetva devri geçmiştir. Demek istediğim herkes takva sahibi olsa bile, sadece bununla millet manen ve madden kalkınamaz. Fetva devri geçmiştir dememden kasıt, fetva hükümsüz kalmıştır anlamına gelmez. Ama gördüğünüz gibi, kim kime fetva verecek? Kim riayet edecek? Devir siyaset devridir diyorum. Allah’ın sevgili kullarını, bundan böyle genç arkadaşlarınız arasında arayınız, bizim gibilerin arasında değil. Böylece Paşa Dede’de, siyasi çalışmayı işaret etmiş ve gençliğe değer verilerek, gençlerin siyası olarak değerlendirilmesini istemiştir.
Harran’ı Hazretlerinin Yorumları:
“Sakın ha, “ kıyamet yaklaştı ahir zamandır, her gelen gün eskisinden daha fena olacaktır.” Şeklindeki ümit kırıcı sözlere itibar etmeyiniz. Bütün dünyaya hak ve adaleti hâkim kılacak parlak bir inkişaf olmadıkça kıyamet kopmayacaktır. Bu büyük gelişme bu kere Türkiye’den başlayacaktır. Türkiye de de ilk siyasi adım Konya dan atılacaktır. Bizim medeniyetimiz bizim milletimiz böyle bir geleceğe namzettir… Amerika, Rusya içinden içinden çökecektir, iflas edecekler ve ortada bir engel kalmayacaktır.”
Arif Emre bu konuşmayı 1970 yılında dinledik diyor! Harranlı Efendi, Arif Emre’ye; Allahın izniyle bunlar olacak diyor. Arif Emre, zor diye aklından geçiriyor. Harranlı Hoca Efendi, “ Bu işin olması imkânsız diye aklınıza da bir şey takılmasın” diyor.
Duacı Mustafa Önal Albay: Çok dua ettiği için ve duaları uzun olduğu için bu ismi almış emekli bir Muhterem Albayımız. Arif Emre; “ Partinin kapatılma davası açılmış, çok üzgününüm, beni bir kenara çekerek, “üzülme bu dava yürüyecek sende bakan olacaksın” der. Arif Emre, “Albayım tesellinize teşekkür ederim der. Halimizi görüyorsun sizin dediğinizi düşünmek bile abes olur derse de, Albay üç kere tekrar eder.
Bu dava yürüyecek ve sen bakan olacaksın der. Üç yıl sonra Arif Emre Bakan olur, Daha sonra komünizm yıkıldı, şimdi bilim adamları kapitalizmin yıkılma sürecine girdiğini söylüyorlar.” dava hızla yükselir. Her engel kolayca aşılır ve parti, 26 Ocak 1970’de kurulur. Partinin ismini Eşref Edip Bey verir.
İşte Milli Nizam Partisi böyle kurulur:
Bu yol biraz komik bir yoldur ve inanması zordur. Ama gerçektir. Olaylar şöyle gelişir:
“Bir ile gidilir önce bir salon yahut bir açık hava sineması kiralanır. O zaman bu sinemalar çoktu. Sonra şehirde ilanlar yapılır. “ Duyduk duymadık, işittik işitmedik demeyin, Milli Nizam Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmeddin Erbakan şehrimize gelmiştir. Falanca salonda yahut sinemada, partisinin görüşlerini açıklayacaktır bütün halkımız davetlidir.”
Sonra salon dolar, ilgili ilgisiz bir sürü insan, Hoca konuşmaya başlar! Dinleyicilerin çoğu alakasızdır, bir süre sonra dinleyicilerin yüzü sahneye dönmeye başlar. Fısıltılar kesilir, pürdikkat insanlar başlarıyla tastik ederler hocayı. Bir süre sonra alkışlar başlar, konuşmanın sonunda salondaki hemen herkes zapta zor sığan birer Milli Görüşçü kesilir. Konuşma biter herkes gitmeye hazırlandığı bir sırada hoca kapıyı kilitler.
-Nereye gidiyorsunuz, gidemezsiniz, yağma yok, bu vatan yalnız benim değil, hepimizin. Anca beraber kanca beraber dönün hepinizi partiye üye kaydedeceğim.
Kayıtlar yapılır, müteşebbis il idare heyeti belirlenir, kurucular seçilir ve hoca işini bitirir diğer ile geçer. İşte Milli Nizam Partisi böyle kurulur.
Milli Nizamın Yeli, 1946’nın Selinden Daha Hızlı Esiyor.
