enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazar Açık
19°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
22°C

GENÇLİĞİN BUNALIM ÇAĞI

16.11.2023
A+
A-

Modern dünya, ya da çağdaş dünyada gençlik dönemi hayatın en bunalımlı dönemi olarak kabul edilmektedir. Bu normal bir söylem midir ?

Dilimize yerleşen bunalım dönemleri artık kabullenilmiş bir durum arz etmektedir. Gençlik bunalımı, orta yaş bunalımı, yaşlılar zaten otomatik olarak bunamış görülmektedir. İnsan biraz düşününce, bu söylemlerin insana hayatının her döneminde hasta adam muamelesi yapılmasını reva gören çarpık bir anlayışın ürünü olduğunu görmek zor değil.

İnsan hayatını belli yaş gruplarına göre sınıflandırarak, her dönem için, her bir grubun, anormallikler yapması yaşının gereğidir. Şeklindeki bir ön yargı geliştirmek, hastalıklı fertlerden oluşan hastalıklı toplumun görüşü olsa gerek.

Hayatının en verimli ve en enerjik dönemini yaşayan, beynini en üretken biçimde kullanabileceği dönemde bulunan gençler için, son derece olumsuz bir yargıyı ifade eden bunalım çağı düşünce tarzı kişinin kendini baştan hasta kabul etmesinin nedeni olabilir.

Şu bir gerçek ki, bu yaş grubunda bulunan kişiler, kabiliyetlerini ve becerilerini geliştirmeye ve kendilerini olgunlaştırmaya en uygun çağlarında bulunmaktadırlar. Bu çağa da bunalım çağı dersek baştan hastalıklı bir neslin devlet eliyle yetiştirildiğini de kabullenmek gerekir.

Aile kurtuluş mu, sorun mu?

Bu konuda şu soruları sormak gerekir. Hayatı daha yeni yeni tanımaya ve öğrenme sürecinde olduğu halde, gençliğe dayatılan Batılı hayat tarzı içerisinde anne, babasından yakınlarından bağımsızlaştırma olgusu neticesinde genç, kişiliğini nasıl bulabilecek,  yolunu nasıl çizecek, yeteneklerinin farkına nasıl varacak?  Hangi kurum ve hangi eğitimci bu gençlere kendi ailesinin ve yakınlarının verebileceği duyguyu, ilgiyi ve desteği verebilir?

Bu sınıflandırma ve bağımsızlaştırma görüşü, olumlu- olumsuz her türlü etkiye gençliği açık bırakma durumu, hayatını bizden farklı yaşayan dünyaya bizden farklı bakan, İnsana bizden oldukça farklı bakan Batılı anlayışının ürünüdür.

 

Bizim Medeniyetimizde Bunalım Edebiyatı yoktur.

İslam medeniyetinde kişinin Yukarıda anlattığımız tarzda bir kategorileşmeye gidildiğine dair bir görüş yoktur. Bu konuyla ilgili bir kitapta yoktur. Yani gençlik döneminin kendine mahsus problemlerinin olduğunu belirten ve bu sorunlara çözüm öneren bir çalışmaya rastlamıyoruz. En azından ben rastlamadım.

Hayatın her dönemiyle ilgili eser vermiş, kitaplar yazmış âlimler, bilginler “Gençlik Sorunları”  tarzında bir eser vermemiş olmasının bir sebebi olsa gerek. Bir yazarımız bu konuyu şu şekilde ifade ediyor:

“İnsanın kendi fıtratına uygun bir ortamda, kendine ait hayat tarzını sürdürebilmesi ancak kendine ait değerlerle inşa olmuş, yaşayan canlı bir medeniyetin varlığı ile mümkün olabilir. Hiç şüphesiz, böyle bir hayat tarzı olmaksızın, insan fıtratını ve hayatı her yönüyle kuşatmış canlı bir medeniyet olmaksızın kişinin ve toplumun sağlıklı olabilmesi imkansızdır.

İslam Kültüründe, “gençlik ve sorunları” başlıklı bir sorunun bilinmiyor olmasını, böyle bir medeniyet olgusunun varlığında aramalıyız.”

Bizim medeniyetimizde, Modern anlayışın aksine “bunalımlı gençlik” döneminin yerine, gençlik dönemi kişinin öğrendiklerinin semeresini verme çağıdır.

Yüz yıllar içerisinde gelişmiş kendini tamamlamış bir eğitim sisteminden gençliğimizi kopararak köksüz bir eğitim sisteminin çarkları arasında öğütmeye devam ettiğimiz müddetçe bunalım dönemleride devam edecektir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.