28 Şubat bütün değerlerin ayaklar altına alındığı dönemin adıdır.
Üniversitenin kütüphanesini çöpe döktüren rektörler, başı kapalı olduğu için hastaneye alınmayıp ölümüne seyirci kalınan MEDİNE ninelere çektirilin eziyetler. 13 yaşında ki kız çocuklarının üzerine sürülen panzerler, takılan kelepçeler. Yeşil sermaye diyerek iflasa sürüklenen iş yerleri. Başbakanın huzurunda büyük abdestini yapan Genelkurmay Başkanı.
Bunlar yetmiyormuş gibi; Başbakan’a Peze… diyen generaller ve bu söze destek verip, katıldığını ifade eden, Cumhurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı, Muhalefet Patisi Liderleri, Gazeteciler ve diğerleri.
Bu da yetmiyormuş gibi, 28 Şubat zulmünü bin sene devam ettirmeye namzet kişilerin sesi olan bir siyasetçi de, asıl kendinin 28 Şubat mağduru olduğunu söyleyerek, bu vahim ve alçak tablo da kendisinin de takdir ettiği zalimleri tarafından zulme uğratıldığını söyleyerek olayları sulandırmak istemektedir.
Osman Özbek dönemin Başbakanı merhum Erbakan’a galiz tarzda küfürler etmişti ve bu küfürlerinden dolayı da, dönemin En yüksek devlet idarecilerinden takdir almıştı. Kimlerdi bu galiz küfürleri takdir eden yöneticiler?
Onları da hatırlayalım.
Dönemin Başbakan’ı Necmettin Erbakan’a “Pez…” diyen Jandarma Erzurum Bölge Komutanı Tuğgeneral Osman Özbek’e başta, Dönemin Cumhurbaşkanı Demirel olmak üzere birçok kişi sahip çıktı.
DÖNEMİN CUMHURBAŞKANI DEMİREL
Osman Özbek’in 17 Nisan 1997’de Başbakan Erbakan’a yönelik ‘pez…’ küfrüne en ilginç yorum Demirel’den gelmişti: ‘Bu bir boşalmadır…’ diyordu. Sayın Demirel.
Demirel kinini kusmaya devam ediyordu ve bu iğrençliği,“Başörtülüler Arabistan’a gitsin” diyecek kadar ileri seviyelere götüren Demirel’den güç alan sözde gazeteci Fatih Altaylı, başörtülü kızlar için “fahişe” diyecek kadar alçalmıştı.
DÖNEMİN AMİRAL GEMİSİ HÜRRİYET GAZETESİ
“Bundan daha ağır sözler gelecek’’ diye başlık atmıştı.
Dönemin amiral gemisi görevini yapan Aydın Doğan’ın Hürriyet gazetesiydi. Ne diyordu bu gazete: ‘’Bundan daha ağır sözler gelecek’’ manşetiyle çıkmıştı gazete. Manşet’in hemen altında. Sedat Ergin kaynaklı haberde “Tüm ordunun Osman Özbek’i desteklediği ve iktidarın istifa etmek zorunda olduğu” yönündeki haber vardır.
DÖNEMİN ÜST DÜZEY ASKERİ YETKİLİLERİ
‘Üst düzey bir askeri yetkili’ de Fikret Bila’ya “Osman Paşa az bile söylemiş. Astsubayından generaline kadar tüm ordunun hislerine tercüman oldu” diyerek desteğini gösterecekti.
Bu da büyük bir yalandır. Sadece kendisi gibi terbiyesizlerin sesi olmuştur o general. Bunu söyleyen herkesi kendisi gibi sanıyor.
Orgeneral Çetin Saner, İçişleri Bakanı Akşener hakkında “ileri geri konuşmasın, geldiğimizde İçişleri Bakanlığı önüne koyduğumuz bir yağlı kazığa kendisini oturturuz” demişti.
ANAYASA MAHKEMESİ BAŞKAN YEKTA GÜNGÖR ÖZEDEN
Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ise, Özbek’in sözleriyle ilgili olarak da, “Ben bunları 20 yıldır söylüyorum. Hem de daha sert biçimde” diyordu.
İşte dönemin en yüksek mahkeme Başkan’ının sözleri.
O dönem de, tuz kokmamış, çürümüştü.
Bunların hepsi Masonlar ve Yahudilere şirin görünmek için söylenen sözlerdi.
Atatürkçülüğe, Demokrasiye, Cumhuriyet’e sahip çıkmak gibi sözler, işin kılıfı
DÖNEMİN KARA KUVVETLERİ KOMUTANI ORGENERAL HİKMET KÖKSAL
Özbek’e destek çıkan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hikmet Köksal ise, “Hiç kimsenin ağzına fermuar dikecek halimiz yok” diyordu.
DÖNEMİN MUHALEFET PARTİLERİ
Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın, özellikle muhalefet partisi liderleriyle yaptığı görüşmeler de, ‘Bu, askerle senin aranda bir mesele, biz karışmayız‘ diyordu”Demokrasi’nin koruyucusu olduğunu iddia eden muhalefet liderleri. Ahlaksız bir adamın yanında yer almışlardı.
DÖNEMİN CHP GENEL BAŞKANI DENİZ BAYKAL
O dönem Özbek’e destek verenlerden biri de, bir kaset komplosuna kurban giden CHP lideri Deniz Baykal’dı. Çevik Bir’in ‘Demokrasiye Balans Ayarı Yaptık’ sözüne atıfta bulunarak, “Buna psikolojide ‘Freud yen Sprit‘ denir. Bu halde kişi kompleksi olan kelimeye takılır. Erbakan da son zamanlarda bir ayar takıntısı var” ifadelerini kullanmıştı.
ANA VATAN PARTISI GENEL BAŞKANI VE ESKİ BAŞBAKAN MESUT YILMAZ
ANAP lideri Mesut Yılmaz da, gazetecilerin sorusuna “Bir ayar bozukluğu olduğu doğru” cevabını vermişti. Daha sonra, İmam-Hatipli kızlara yarasalar diyecek ve siyasi hayatıma da mal olsa, İmam- Hatipleri kapatacağım diyecekti. Dediği gibi de oldu.
DÖNEMİN MİLLİ SAVUNMA BAKANI TURHAN TAYAN
O dönem DYP kontenjanından Milli Savunma Bakanı olan ve daha sonra CHP Milletvekili Turhan Tayan da üyesi olduğu kabinenin Başbakanına hakarete karşı durmak yerine, Özbek’e arka çıkmayı tercih edecekti. Şevket Kazanın bu General hakkında soruşturma başlatın önerisine karşı çıkmış ve bu o kişinin kendi görüşüdür orduyu bağlamaz demişti.
ESKİ GENELKURMAYA BAŞKANI MİLLETVEKİLİ DOĞAN GÜREŞ
O dönem DYP Kilis Milletvekili olan eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş ise, Özbek’i çok iyi tanıdığını belirterek, niye büyütüyorsunuz ki, ortada büyütülecek bir şey yok?” ifadesini kullanmıştı.
TERBİYESİZLİKLER VE ALÇAKLIKLAR BUNUNLA DA BİTMİYORDU!
Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yakın koruması İbrahim Avcıoğlu, 28 Şubat Post Modern Darbesi’nin baş aktörü İsmail Hakkı Karadayı’nın lavoba’da abdest alan Necmettin Erbakan önünde pisuara ÇİŞ yapma edepsizliğini şu şekilde anlatıyor.
Erbakan Hoca, Hasan abiye “Hasan bana bir abdest aldırın” dedi. Koca Başbakanı aldık, asker tuvaletine götürdük. Ben, rahmetlinin ceketini aldım. Havlu kâğıtlarını hazırladım. Merhumun biraz kilosu vardı. Askeriyenin lavaboları yüksekti. Bacağını zor kaldırıyordu. Hasan müdür, Erbakan Hocanın koluna girdi, tam sağ ayağından abdest alırken, içeriye Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı girdi. İsmail Hakkı Karadayı, alaycı bir tavırla ve uygun olmayan bir görüntü ile “Hoca, abdest mi alıyorsun?” dedi. Erbakan Hoca da ayağını indirdi ve “Evet, abdest alıyorum” dedi. Başbakan Erbakan’ın karşısında pisuara gülerek aşağılayıcı bir şekilde küçük abdestini yaptı. Çok çirkin bir görüntü yaşandı.
Erbakan Hoca abdestini yeni baştan almaya başladı. Abdest tazeledi, Hoca ayakkabısının arkasına bastı. Sıra Namaza gelmişti!
ÇEVİK BİR GÖRMESİN:
“Nerede namaz kılacağız” dedi. Bu ülkenin Başbakanına askeriyede namaz kılacak yer arıyoruz. Bu duruma bakar mısınız? Bir Astsubay Erbakan Hocanın namaz talebini duyunca “Aman Çevik Bir görmesin” dedi.
Astsubay, “Benim odamda seccade var. Orada gizlice kılabilirsiniz” dedi. Erbakan Hocayı namaz kılarken kimse görmesin diye adeta her şeyi yaptık.” yeniakit.com.tr- 2020-05-27
28’ Şubatın Kimin Eseri Ve Neyin Adı Olduğuna Siz Karar Verin.
Allah firasetimizi artırsın. Akıl fikir versin. Bir daha da o günleri yaşatacaklara fırsat vermesin.