enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Hafif Yağmurlu
18°C
Kocaeli
18°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
26°C

” FETİHLE İŞGALİ AYIRAMAYAN BAKAN ”

29.08.2020
A+
A-

FETİHLE İŞGALİ AYIRAMAYAN BAKAN

 

 

Ak Parti’nin eğitimi ve kültürü tevdii eylediği eller, milletin değerleriyle barışık olmayan ellerdir. Demokrat Parti’nin yaptığı hataları yapıyor. Milletin dinine, ahlakına küfreden bir nesil yetiştirmekle övünen okulları kutsayan bir Eğitim Bakanı. Fetih’e ‘işgal’ diyen bir Kültür Bakanı!..

 

Korkarım ‘bunca hizmet, hezimettir’ diyen bir nesil yetiştiren, bir eğitim ve kültür politikası inşa ediyoruz. 

 

Rahmetli “Destan Şairi”miz Niyazi Yıldırım Gençosmanoğlu Bey “Fatih Sultan Mehmed ile çağdaş bir hesaplaşma” diyerek müthiş bir ironi yapmıştı! Okuyalım:
Her delikanlının senin yaşında
Kavak yelleri eserken başında
Ta, bilmem nereden şu kadar yolu
Gelip, almak var mıydı İstanbul’u?
Bunca zahmet bunca şehit, bunca kan…
Neden yaptın bunu Sultan Mehmed Han?
Hatânı silmedi, hâlâ asırlar
Hele işlediğin öbür kusurlar…
Ayasofya’yı camiye çevirdin;
Bilmiş ol ki büyük bir çam devirdin.
Minareler diktin dört bir yanına
Kubbedeki Haç’ın kıydın canına…
Korkundan sustular güzelim çanlar
Sultanım! İrtica değil mi bunlar?..
Balkan’da gürledin çaktın Mora’da
Ne işiniz vardı beyim orada?
Yaptığın bu yanlış işler yüzünden
Bütün Avrupa’nın düştük gözünden.
Bulgar’ın elini sıkamaz olduk.
Yunan’ın yüzüne bakamaz olduk…
Neyse ki çağımız füze çağıdır
Ayasofya’nın da müze çağıdır.
Şol dört minareyi dört dikili taş
Gibi sessiz kılıp eyledik çağdaş
Eğer uğramazsak kem bir nazara
Belki korlar bizi ‘Ortak Pazar’a.

Çok sevdiğim hocam Mehmed Maksudoğlu Fetihle işgalin farkını açıklayan bir yazı yazdı, Bakanın işgal sözü üzerine. Okuyalım:
“Geçen Cumartesi günü Sayın Kültür Bakanımız NTV’deki söyleşisinde İstanbul’un fethi için “işgal” tabirini kullanınca müthiş bir infial meydana geldi.

 

 Bakan Bey belki uyarıldı, belki hatasını fark etti, söylemini değiştirdi ise de gerçekten bu üslup fethin anlamını bilen halkımızda büyük bir üzüntü meydana getirdi. Zira konuşan Kültür Bakanı idi. “Cimrilik fenadır ancak zenginlerde daha fenadır” düsturunca böyle bir meselede Kültür Bakanı’nın dil sürçmesi kolayca es geçilecek bir hadise değildir.

 

Aslında bu söylemin arka planını bilmek gerekir. Üniversitede bana okutulan tarih kitaplarında maalesef “fetih” tabiri geçmezdi. Ünlü Osmanlı tarihçisi İsmail Hakkı Uzunçarşılı dâhil hep “işgal” deyimini kullanırlardı.

 

Oysa İstanbul’u Türk’e kazandıran Sultan Mehmed bu zaferi ile “Fâtih” unvanına sahip olmuştu. Onun bu unvanı, yaptığı fiili anlamaya yetiyordu.

 

Şanlı Peygamber Efendimiz “Letüftehannel” [Konstantin’in Şehri mutlaka fetholunacak (İslâma açılacak)] derken onun fethini müjdeliyordu. Kur’ân-ı Kerim’de Müslümanların bu zaferleri “Feth-i Mübin” olarak anılıyordu.

 

Yahya Kemal Yeniçeri’ye gazelinde:

 

Ey leşkeri müfettihu’l-ebvab vur bugün
(Ey Kapıları açan asker vur bugün)
Feth-i Mübin içindeki o tebşîr aşkına
(Apaçık müjdelenmiş zafer  aşkına)

 

Derken hem Sevgili Peygamberimizin hadisine ve hem de Osmanlı ordularının Cenab-ı Allah’ın sıfatı ile sıfatlandığına işaret ediyordu. Fethin asıl anlamının kaleleri almak değil zapt ettikleri bölgedeki halka İslam’ı duyurmak, İslam’ın güzelliklerini yansıtmak ve onları iki cihan saadetine kavuşturmak olduğunu işaret ediyordu.

 

Karanlıktan aydınlığa açılan bu kapı ne yazık ki irtica yaygaraları ile köreltildi. Fetih kelimesi unutturuldu, yerine işgal konuldu. Bu zihniyetle yetişen nesiller, “Zulüm 1453’te başladı” zihniyetine geldiler. Lenin, Stalin, Mao diye haykırdılar, onlara methiyeler düzdüler. Artık fethi ve anlamını unutmuşlardı…”

 

Konuyu Murat Bardakçı da gündemine aldı ve “İstanbul kılıç hakkıdır” dedi. Eminimdir ki kültürü teslim ettiğimiz muhterem kılıç hakkının da ne demek olduğunu bilmiyordur. Merhum N. Atsız’ın “Dalkavuklar Gecesi” ve “Z Vitamini” isimli eserinde, ağzının sağ tarafıyla Kur’an okuyup, sol tarafıyla kızıl ıslıklar çalan Bakanı alaya alırken, fethe işgal diyecek bir neslin yetiştirildiğinin de ızdırabını duyuyordu.

 

 Bazı zihniyeti bozuk kişiler Bakanın işgal sözünü desteklerken, bazıları da istifasını istedi, Millî Gazete Köşe yazarları gibi.

 

Temennimiz odur ki, Fetihle işgali ayırt edebilecek nesiller yetişir ve geleceğin Eğitim Bakanı, Kültür Bakanı olurlar.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.