enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2985
EURO
34,8026
ALTIN
2.409,36
BIST
10.231,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
24°C
Kocaeli
24°C
Açık
Salı Açık
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Çok Bulutlu
18°C
Cuma Hafif Yağmurlu
16°C

HDP Kapatılmalı Mı?

23.12.2020
A+
A-

Demokrasinin olmazsa olmazı siyasi partilerdir. Siyasi partilerin olmadığı yerde demokrasi olmaz. Siyasi partilerin varlığı tek başına yetmez. Sadece belli tür partilerin kuruluşuna izin veriliyor olması da demokratik anlamda sorunludur.

 

Farklı siyasi partilerin özgür bir şekilde kurulup kendi programını topluma anlatma fırsatı bulabilmesi zorunluluktur.

 

Bazen rejimler kendileri için sakıncalı olarak gördükleri partilerin kurulmasına ve/veya faaliyetlerini sürdürmelerine izin vermezler.

 

Türkiye’de İslami değerleri programının merkezine yerleştiren partiler ya darbe sonucu ya da Anayasa Mahkemesi aracılığı ile siyasetin dışına itildiler.

 

Aynı şekilde, farklı isimlerle ayrılıkçı Kürtçü partiler de kurulmuştur. Bu partiler Anayasa Mahkemeleri eliyle kapatılmıştır. Bu kapatılmalar ile ne İslami hareketler engellenebilmiş ne de ayrılıkçı/Kürtçü çabalar son bulmuştur.

 

Bir partinin kapatılması ile sorunun çözülmediği, tam tersine bir mağduriyet duygusuna neden olduğu ve hareketlerin daha da radikalleştiği görülmüştür.

 

Siyasi partilerin, terörle bağlantısı olmadan her türlü fikri savunabilmesi gerektiği kanaatindeyim. Lakin söz konusu hareketler de kendileri dışındaki yapılara aynı şekilde katlanma erdemini göstermeliler.

 

HDP, özgürlük, hak, hukuk, demokrasi söylemlerini dilinden düşürmüyor. Fakat uygulamada demokrasi ve hukuk önünde bir engel konumunda. Kendileri ülkenin her tarafında özgürce örgütlenmekte ve propaganda yapabilmektedir. Hatta tatlı su solcuları HDP’ye sempati beslemekte ve her evden bir oy verecek kadar da birlikte yürümekten rahatsız olmuyorlar.

 

Fakat Doğu ve Güneydoğuda bazı yerlerde farklı siyasi partilerin özgür bir şekilde örgütlenmesinin ve propaganda yapmasının önünde en büyük engel olarak HDP’yi görmekteyiz. Diğer siyasi partilerde görev alanların tehdit edilmesinden dövülmesine, dağa kaçırılmadan öldürülmesine kadar farklı şekillerde şiddet uygulamaktadır. İşine gelince demokrasi ama özünde terör.

 

HDP’de üst noktalarda görev almış bazı siyasiler bile partinin PKK’nın güdümünde kaldığını itiraf etmektedir. Her fırsatta PKK ile organik bağını ortaya koyan HDP’liler, kapatılmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

 

Peki HDP kapatılmalı mıdır? Bu sorunun cevabı çok zordur. Fakat bana göre kapatılmamalıdır.

 

Hemen kızmayın lütfen. Neden kapatılmamalı veya HDP’nin yaptıkları kabul edilebilir mi?

 

HDP’nin yaptıklarının kabul edilemez olduğunu söylemek zorundayım. Terör örgütünün kravat takmış ve siyaset yoluyla aynı amaca hizmet eden kesimi.

 

Terör ile bağlantısı net olduğu halde neden kapatılmamalı diye sorulabilir. Kapatılmasının hukuki olarak anlaşılabilir olduğunu söylemek durumundayım. Bu tür bir partinin faaliyetine dünyanın en modern ülkelerinde bile fırsat verilmez.

 

Lakin olaya şu şekilde bakmak gerekir? HDP’yi kapatmak sorunu çözer mi? Cevap çok net: Hayır. Sorunu çözmek bir tarafa, daha da derinleştirir. Mağduriyet duygusu oluşturur.

 

HDP’yi kapatmadan da bazı önlemler ile meşru sınırlarda tutmak mümkündür. Bunların bir bölümü kullanılmaktadır.

 

Cezalandırılması gereken kurumsal yapılar olmaktan ziyade, bu yapıların içinde hukuk dışına çıkanlar olmalıdır. HDP’nin kurumsal yapısına dönük bazı adımların da atılması kaçınılmazdır. En azından bütçeden aldıkları destekten mahrum bırakılabilirler. Devletin parası ile terör propagandasına göz yumulmamalıdır.

 

PKK ile bağlantısı tespit edilen HDP’lilere gerekli cezalar verilerek siyasetin dışına itilmesi gerekir. Seçilmiş olmak, hukuksuzluğu meşrulaştırmaz. Milletvekili ise, vekilliği düşürülmeli. Belediye başkanlarının yerine kayyum atanmalı. Bu süreç işliyor ama çok yavaş.

 

Terörü ve teröristi savunmak en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bireysel cezalandırmalar seri şekilde yapılmalıdır.

 

PKK ve diğer terör örgütlerinin propagandasını yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Bu konuda sadece HDP ile sınırlı bir tutum doğru olmaz. Canan Kaftancıoğlu’ndan Sezgin Tanrıkulu’na kadar birçok CHP’li ismin de cezalandırılması gerekir. Teröristin cenazesine katılmak veya taziye çadırına gitmek yeterli bir gerekçedir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.