enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
17°C
Kocaeli
17°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C

E – MUHTIRA 27 NİSAN 2007

29.04.2021
A+
A-

Türk siyasi tarihine “27 Nisan -e- muhtırası” olarak geçen Genelkurmay Başkanlığı bildirisinin 14. yıl dönümünü geride bıraktık.

2019 Yılının 21 Kasım’ında hayatını yitiren eski Genelkurmaya Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “Ben yazdım” dediği açıklamanın ardından yaşananların hala aydınlığa kavuşmadığı söylenemez.

Olaylar o kadar hızlı gelişiyor ki, bir dönem çok önemli olan vakalar kısa zaman sonra hatırlanmaz oluyor. İşte bu 27 Nisan E Muhtırasıda bunlar dan biridir.

14 yıl önce, Türk siyasi tarihine e-muhtıra olarak geçen olay yaşandı. Genelkurmay eski alışkanlığı üzere, e- bildiri ile Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale etmek istedi.

Fakat bildiriyi yayınlatan çevreler beklemedikleri bir tavırla karşılaştı. Hükümet bildiriye karşı geri adım atmadı, sert cevap verdi.

Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, hep birlikte Türkiye olarak bu cevabın arkasında duruldu.

27 Nisan, muvazzaf askerlerin muhtıra geleneğinin son halkası değildi ne yazık ki. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümet muhtıracılara ve muhtıraya hayır diyerek demokratikleşme adına tarihî bir duruş sergilemişti.

Bu yönüyle 27 Nisan son derece önemli bir dönüm noktası olmuştu Cumhuriyet sonrası siyası hayatımızda.

Yıllarca siyasete karışmış olan askeri odaklar yine devreye girip siyaseti birilerinin istediği yönde dizayn etmeye çalışıyordu. Fakat bu sefer kısa devre yapacaklardı.

Bildiri, saat 23.17’de Genelkurmay Başkanlığı sitesinden yayınlandı.
İfadeler, Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale niteliğindeydi.

Dönemi hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, 27 Nisan gecesiyle ilgili, “Bu muhtırayı yazan zatı aramaya çalıştık, bir türlü ulaşılamıyor. O gece en az 14 saat hükumet Genelkurmay Başkanı’na ulaşamamıştır. Bundan daha vahim bir durum olabilir mi? Yani hükümet kendi mahiyetinde olan kendisine karşı sorumlu olan bir makama, bir memuruna ulaşamıyor” diyordu.

Bildiriyi yayınladıktan sonra telefona çıkmayan Genelkurmay Başkanı, televizyon yayınlarından AK Parti’nin bildiriye cevap vereceği açıklanınca telefonunu açıyor ve cevap veriyordu. Bahane çok komikti. Ya karşısındakileri küçümsüyor ya da kendisi küçük kafalıydı.

Muhtıra, Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesinde 27 Nisan da yayınlanmıştı. Ancak hükümet bu sefer Türk Kamuoyunun alışık olmadığı dik bir duruş sergileyerek; 28 Nisan 2007’ saat 15’te muhtıraya karşı açıklama yapmak üzere hazırlıklarını yapar.

Ve o dönem Hükümet Sözcüsü olan Cemil Çiçek kameraların karşısına geçer. Tarihi açıklamayı okur.

Siyaset, askeri vesayete karşı net bir tavır almıştı.

Kendilerini dev aynasında görenlere, Genelkurmay Başkanlığı’nın, Başbakan’a karşı sorumlu olduğu ve Başbakanın bir memuru olduğu hatırlatılmıştı.

Böylece bir darbe teşebbüsü, Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsı cesareti ve etrafındakileri de cesaretlendirmesi neticesinde sonuçsuz bırakılmıştı. Türk siyasi tarihinde geleneksellik kazanmış demokrasi dışı bu tutumlara karşı Başbakanın o cesareti son derece önemlidir.

Buna rağmen, ne yazık ki e-bildiri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin internet sitesinden 2011 yılında kaldırıldı.

Yaşar Büyükanıt, yıllar sonra bildiriyi kendisinin yazdığını açıkladı.

O gece, e- muhtıraya karşı alınan tutumla demokrasiye inananlar adına önemli bir zafer kazanılmıştı. Ve “ E” Muhtıra e,e muhtıra olmuştu.

Ne yazık ki, Büyükanıt hakkında, e-muhtıradan ancak 5 yıl sonra soruşturma açıldı. 2012 yılında yapılan bir şikâyet üzerine başlatılan soruşturma, dosyanın tek şüphelisi olan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın hayatını kaybetmesinin ardından kapatıldı.

Büyükanıt’ın, 21 Kasım 2019’da yaşamını yitirmesi ardından savcılık, 25 Aralık 2019’da dosya hakkında, ‘Soruşturma ve kovuşturma yapma imkânı kalmadığı’ gerekçesiyle takipsizlik verdi.

27 Haziran- 29 Haziran 1881 tarihleri arasında Yıldız Sarayı’nın bahçesinde Sultan Abdülhamit tarafından kurulan bir çadırda yapılan, Osmanlı padişahı Abdülaziz’e karşı darbe yapmak ve ölümüne sebebiyet vermekle suçlanan sanıkların yargılandığı ve adına Yıldız Mahkemesi denen mahkemeden, 131 yıl sonra bir darbe, yine Sultan Abdulhamid’in torunları tarafından yargılanıyordu.

27’ Nisan halkın hükümetine toslayan darbe, 15’ Temmuz da halkın sokaklara ördüğü duvara çarpacak ve parçalanacaktı. Bu iki darbede de CIA’nın bizim çocuklar dediği çocukları, Allah’ın izniyle başaramayacaklardı. Kurdukları Tuzaklar kendi başlarına dönecekti.

“ (Yahudiler) Tuzak kurdular, Allah da onların tuzaklarını bozdu. Evet, Allah en iyi tuzak bozucudur.” Âl-i İmrân Suresi 54.

“Tuzak” diye çevirdiğimiz mekr kelimesi sözlükte “bozgunculuk için gizli gizli çaba harcamak, plan yapmak, tuzak kurmak, tedbir almak, bir işi dört başı mâmur yapmak” gibi anlamlara gelir.

“Tuzak kurdular” cümlesiyle, Hz. Îsâ’yı öldürmek isteyenlerin hazırladıkları planlara işaret edildiği genellikle kabul edilir.

Fahreddin Râzî, burada Allah’ın dinini gizleme ve yok etme amacıyla kurulan tuzakların kastedilmiş olabileceğini de belirtir.” Kur’an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 583

Allah’ın Ayetleri bir kere daha tecelli etmişti.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.