İnsan toplumsal bir varlığa dönüştüğünden beri siyaset insanın sorumluluğu ve zorunluluğu olmuştur. Bu manada Aristo’nun “insan politik bir hayvandır” önermesi doğrudur.
Siyasette hayatın ve insanlığın sistematiği günümüzde insanların kurguları ile şekillenir. Buna karşı duruşta yine ancak başka bir kurgu ile mümkün olacaktır.
Hali ile sürecin kurgu ile devam etmesi, kişiyi kişi, kurumsal yapıyı kurum olmaktan uzaklaştırmaktadır.
Bu yozlaşık vaziyete karşılık kimliksel duruş, inanç, anlam, ilke, izan ve dinamik bir direniş ile olur.
Siyasette ki kurgusal döngü devamlı suretle kendine meşrutiyet kazandırır. Meşrutiyet kazanımı gücü doğurur, güç ise hak kavramını rölatif bir zemine oturtturur.
Bu aşamada güç ile değil bilgi ve iman ile hareket edecek olursanız, kamu oyunda algılanacağınız tanımlar üç aşağı beş yukarı bellidir.
Aykırılık, anarşistlik, teröristlik, hainlik, radikallik, fitnecilik, uçluk, cinslik, entelektüel arızacılık, bölücülük gibi gibi.
Tüm bunların dışında üstte de bahsettiğimiz gibi mücadele etmek ise mesele, siyasetin günümüzde kurgu olmaktan başka çaresi yoktur. Bir nevi güç ve şov gösterisi, gösteri toplumu olan bir ortamda üstünlükler bu dengeler üzerinden değerlendirilecektir. Ortada bir hakikat yada gerçek yoktur. Siyaset adına yaşamak ve cemiyet adına ötekileşmemek uğruna siyasi bilgiyi siyasi kurguya feda etmek zorundasınızdır.
Tersi istikamet duruş kul, pul yapar. Teslim oluş haz verir siyasetçiyi tanrı sanrısına kaptırır.
Bu aslında siyasette kurgu ve olgu çatışmasıdır. Siyasetin kurgusallığı ile olgusal mücadele şiddete en büyük alanı açabilir. Rekabette maç kurgunun çok fazla lehine başlar.Siyasette olgu tamamı ile dezavantajdır.
Son kertede siyaset yaşamın ne şekilde olursa olsun, olmazsa olmazıdır. Olmazsa olmazı başka bir olmazsa olmaz yok edebilir. Bu da siyaset-din çatışmasının sonucunda gizlidir.
Siyasetin Dini Din ’in siyasetine nazaran daha çok tercih edildiğinden, siyasetin Dininin, Dinin siyaseti zannettirildiğinden asli bir din siyaseti kaybettirerek bizim hakikat ile buluşmamızı sağlayacaktır.
Peki, meselenin özünü yakalayacağımız sorunu çözecek soru nedir?
Dinin siyaseti vardır. Asıl mesele siyasetin dini nedir?
Bu sorunun cevabını bulmak, siyasetin dini ile mücadele edip onu yok etmek ve sonrasında Din ’in siyaseti ile makul Refaha Felaha erişmek…