enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
19°C
Kocaeli
19°C
Açık
Pazartesi Açık
24°C
Salı Parçalı Bulutlu
27°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Çok Bulutlu
18°C

Sebîlürreşâd Ve İstiklal Savaşı

29.12.2022
A+
A-

Sebîlürreşâd ve kadrosu, Anadolu hareketine ilk gününden itibaren destek vermiştir. Hatta Mehmet Akif, Ankara’ya geçene kadar Anadolu’daki hareket ittihatçı bir hareket olarak görülmekteydi. Akif’in Anadolu’ya geçmesi hareketi geniş kitlelere kabullendirmiştir.

Sebîlürreşâd’ın İstanbul bürosu, Anadolu hareketinin İstihbarat birimi gibi çalışıyordu. Gizli bilgi ve belgeler buraya getiriliyordu. Daha sonra bir subay gelip bu bilgileri alıyordu.

Mustafa Kemal, Ali Şükrü Bey vasıtasıyla, Mehmet Akif’i Ankara’ya çağırır. Ali Şükrü Beyle Karacaahmet Mezarlığında buluşan Akif, 14’günlük bir yolculuktan sonra Ankara’ya varır.

Akif, Eşref Edip’e, benden sonra, sen de Sebîlürreşâd’ın klişelerini al ve arkamdan gel der. Akif’ten sonra Eşref Edip’te klişeleri alır ve kayın pederinin memleketi olan Kastamonu’ya geçer.

Eşref Edip, Anadolu da isyanların başladığını, her tarafta ayaklanmaların olduğunu sanmaktadır. Kastamonu’ya geçince yanılır. Halk işinde gücündedir. Valiye, neden halkı ayaklandırmıyorsunuz der! Vali biz beceremedik sen yapabilirsen yap der.

Cuma Talimleri ve Mitingler: Eşref Edip işe koyulur, halkı şuurlandırır, Kastamonu’yu koruya bilmek için Cuma günleri halkla birlikte askeri talimler yapar, Mitingler düzenlerlerler. Fakat Vali bu hareketi kıskanır ve Ankara’ya, Eşref Edib’in, Ankara’yı basmak için bir ordu hazırladığını söyler. Bunun üzerine Eşref Edip tutuklanır ve Sinop cezaevi ’ne konur.

Olaydan haberdar olan Akif, duruma el koyar ve içişleri bakanı Adnan Adıvar dan durumun düzeltilmesini ister. Kendisi de Kastamonu’ya geçer. Eşref Edip serbest bırakılır, vali şehirden kaçar. Akif ve onun kâtibi gibi çalışan Eşref Edip işe koyulurlar, birisi konuşur diğeri yazar ve dergi zor şartlarda çıkmaya başlar.

Akif, Nasrallah Camiinde vaazlara başlar, Sevr anlaşması ile Ümmet’in başına gelen felaketi vaazlarında anlatır. Halkı, Ankara’daki hareketin yanında cihada davet eder. Eşref Edip bu vaazları kaleme alır ve zor şartlar da şehrin ilkel matbaalarında Sebilürreşadı basar. 12’ Sayfalık bir konuşmadır. Derginin bu nüshası, Atatürk’ün emriyle bütün Anadolu’ya dağıtılır. Özellikle cephelere gönderilir. Cephe komutanları yeterli derginin ellerine geçmediğini yeni dergiler gönderilmesini isterler. Dergi ayrıca bütün İslam Dünyasına gönderilir Türkistan’dan, Hindistan’a Arabistan’dan, Yemen’e kadar.

El cezire Komutanı Nihat, dergiyi kendi imkânlarıyla Diyarbakır’da çoğaltır ve bütün cephelere, şehirlere dağıtır. Konuyla ilgili olarakta Sebîlürreşâda bir teşekkür telgrafı çeker.

Kayseri’de Ali Şükür Beyin verdiği vaaz ’da Sebîlürreşâd’da yayınlanır ve Anadolu’nun her tarafına dağıtılır. Bu sayı Kayseri’de basılır. Böylece dergi, İstiklal savaşı yıllarında İstanbul, Kastamonu, Ankara’dan sonra, Kayseri de de basılmış olur.
Mustafa Kemal, Akif’i ve Eşref Edib’i, Kastamonu’dan, Ankara’ya davet eder. Bir buçuk saatlik bir görüşme yapar ve birlikte çalışacaklarını söyler. Eşref Edibin başına gelenlerden dolayı da üzüntülerini bildirir ve böyle zamanlar da bu tip yanlışlıkların olabileceğini söyler. Sebîlürreşâd da böylece Ankara da çıkmaya başlar.

Kurtuluş Savaşı yıllarında iki Gazete’nin baskı ücretleri Meclis hükümetince karşılanır. Bunlardan birisi, Mustafa Kemalin çıkarttığı Resmi gazete, diğeri de, Meclis Tutanaklarında geçtiği şekliyle, Sebîlürreşâd Ceride’yi İslami’yesindir. Sebîlürreşâd Kurtuluş savaşını ittihatçılık yaftasından kurtarsa da, hareket İttihatçıların hareketidir.
Savaş biter, işler tersine döner, Akif Mısıra gider, öleceğini anlayınca İstanbul’a döner ve 1936’ yılının, Aralık ayında ölür. Cenazesini Beyazıt Camiinde tesadüfen gören bir öğrenci durumu Üniversite’ye bildirir. Bütün üniversite öğrencileri toplanır ve devletin Akife göstermesi gereken vefayı gösterirler. İstanbul halkı ve öğrenciler Akif’in cenazesine sahip çıkarlar. Eşref Edip İstiklal mahkemelerinde idam ile yargılanır, Ali Şükrü Bey daha önce ortadan kaldırılmıştır, İstiklal Savaşının manevi ayakları bir bir çökmektedir. Eşref Edip sorgu ya çekilirken, neden Çanakkale savaşlarından dergide bahsedilmediğini sorar Hâkimler heyeti, Eşref Edip, dergide yayınlanan ve hala okunan utulmayacak olan Akif’in Çanakkale şiirini okur. Heyet söyleyecek bir şey bulamaz ve o heyet ’ten bugün kimse bahsetmez, isimlerini de hatırlamaz, çoktan unutulup gitmişler, Sokrat’ı ölüme mahdum eden heyet gibiler. Derginin ismiyle ilgili sorular sorarlar. Eşref Edip canını kurtarmıştır ama dergiyi de kurban vermiştir. İşte, İslam adına başlayan bir hareketin birkaç yıl içerisinde İttihatçılar tarafından evrildiği durum bu şekildedir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.