Yıllar geçiyor, ülke değişiyor ama birileri değişime ayak uydurmamak için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Her 10 yılda bir darbe geleneği bir türlü ortadan kaldırılamıyor. Maalesef askerin içindeki bir cenah darbeci zihniyeti terk etmemekte ısrar ediyor.
Bitti, bitiyor derken 103 emekli amiralin darbe bildirisi ile bir gece yarısı yeniden yüzleşmek zorunda kalıyoruz. Evet yıl 2021 ve biz hala darbeden bahsetmek zorunda kalıyoruz. 103 emekli amiral hükümete muhtıra veriyor.
Gece yarısı darbe ve muhtıra geleneğinden vazgeçmeyecekler. Farklı noktaları öne çıkararak darbe tehdidi savuruyorlar.
Ne dediklerinin ve dediklerinin doğruluk tarafının olup olmamasının hiçbir önemi yoktur. Askerlerin siyasete müdahale etmiş olması başlı başına çok ciddi bir sorundur. Bu darbecilere gerekli cezalandırma yapılmadığı zaman, aynı hadsizliği yapmaya devam edecekler.
Daha önceki bazı yazılarımda da belirtmiştim: Ülkede darbe beklentisi içerisinde ciddi bir muhalif ve sözüm ona Kemalist klik bulunuyor. Aslında bunlar Kemalist de değiller. Kemalizm’i kendi darbe girişimlerini meşrulaştırmaya dönük bir şemsiye olarak kullanıyorlar. Bunlar NATO’cu ve ABD’nin talimatıyla hareket etmektedirler.
Evet sevgili dostlar, söz konusu olan, tam anlamıyla bir darbe girişimidir ve gereği hemen yapılmalıdır.
Darbecilerin dillendirdikleri Montrö Antlaşması, Kanal İstanbul Projesi, Mavi Vatan ve Kemalizm, siyasetin konusudur. Asker sadece kendine verilen talimatları yerine getirmelidir.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı gerek 28 Şubat Darbesinde ve gerekse Batı Çalışma Grubunun merkezini teşkil etmiştir. 15 Temmuz Darbe girişiminde de önemli bir yere sahip olmuştur. Dolayısıyla bu yapıdan emekli olmuş olan kişilerin hem etnik hem dinsel hem de NATO bağlantıları ciddi bir şekilde irdelenmelidir.
Söz konusu darbe girişimi Biden’ın ABD’sinin ve bir kısım muhalefetin bilgi ve oluru dışında gerçekleşmiş olamaz. Dolayısıyla Türkiye’ye karşı operasyonun bir başka versiyonu ile karşı karşıyayız.
Kemalizm konusunda duyarlı olduğunu iddia edenlerin PKK ile iş tutanlara tek bir kelime etmemiş olmaları da ayrı bir garabettir.
Bu densiz ve vatan hainlerinin bir an önce tutuklanması ve rütbelerinin sökülmesi gerekir. Aksi takdirde bu tür darbe girişimleriyle karşılaşmaya devam ederiz.