enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5650
EURO
34,9596
ALTIN
2.447,87
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
Pazar Çok Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
19°C

PEÇENEKLER (II. BÖLÜM)

29.08.2020
A+
A-

İmparator II. Basileios “Bulgar Kasabı” Bulgaristan’ı tamamen ele geçirince (1018) Doğu Roma ve Peçenekler komşu oldular. Bu tarihten sonra Doğu Roma sürekli Peçenek akınlarına ve talanlarına maruz kaldı.

1045 den sonra Peçenekler kendi içlerinde iktidar mücadelesi yaşamaya başladılar. İmp. Constantin Monomakhos bu durumu yakından takip etti. Asil bir soydan gelen ancak çok fazla askeri başarısı olmayan Başbuğ Turak ile halktan biri olan ancak Uzlara karşı çok büyük askeri başarıları ve cesaretiyle öne çıkan Başbuğ Kegen arasındaki sürtüşmeyi körükledi. Turak bir tuzak ile Kegen’i öldürmek istedi. Bunu haber alan Kegen bataklıklarda saklanarak tuzaktan kurtuldu ve kendisine bağlı iki boyu alarak Doğu Roma İmparatoruna sığındı. Monomakhos, Hristiyanlığı kabul eden Kegen’in vaftiz babası oldu. Kendisine Bulgaristan bölgesinin yönetimi ve komutanlığını verdi.

Kegen, bu gücü elde eder etmez Turak’a bağlı boydaşlarına çok kanlı seferler düzenledi. Erkekleri öldürüp kadın ve çocukları köle olarak sattı. 1048 de Turak İmparatora elçi göndererek kendisiyle yapılan müttefiklik anlaşmasına uyarak Kegen’i teslim etmesini, aski halde savaşa hazır olmasını bildirdi. 1048 yılı kışında Turak Doğu Romaya girerek büyük bir yağma hereketine başladı. Kegen ona karşı vur kaç tektikleri kullandı. Ancak Turak’ın ordusunda yayılan Epidemik dizanteri sonucu savaşacak halleri kalmadığından Kegen’e teslim olmak zorunda kaldılar. Esir Peçenekler Bulgaristan’daki boş arazilere yerleştirildi. Kendilerinden çiftçilik yapmaları ve savaş zamanı atlı kıtalar oluşturmaları istendi.

Bu tarihlerde Anadolu’da Selçuklu akınlarına karşı Doğu Roma bir türlü başarı sağlayamıyordu. Bu hızlı hareket eden atlı birlikler, iyi asker ve süvari oldukları, ani ve yıkıcı saldırılardan sonra yine aynı hızda kayboldukları için, onlarla bir tek Peçenek atlılarının boy ölçüşebileceğini düşünen İmparator, Peçenekleri Batı Bulgaristan ve Makedonya ile Köprülü arasına iskan ederek yerleşik hayata geçirdi (1048).

Tuğrul Bey’in Anadolu topraklarına ve Kafkas güneyine saldırıları devam ederken, İmp. Constantin Momonakhos Peçeneklerden 15 bin kişilik atlı birlik oluşturulmasını ve Ermenistan sınırındaki birliklere yardımcı olarak gönderilmesini istedi.
Turak ile birlikte esir olan ve İstanbul’da bulunan 140 Peçenek başbuğlarından dördü; Katalim (Kataleym), Karama, Sülce ve Selte’nin emrine verilen ve iyi atlar, silahlar ile teçhiz edilmiş Peçenek birliği İmparatorluk gemileriyle Üsküdar’a geçirildiler.
Peçenekler Bulgurlu (Hrisopole) yakınlarında aniden durdular. Kendilerine başbuğlarından başka birinin emir vermesinden, başka bir ülkenin emri altında olmaktan rahatsızdılar. Uçsuz bucaksız bozkırlardaki özgür hayatlarını ve Bulgaristan’a yerleştirilen boydaşlarını özlüyorlardı. Aralarında küçük bir kengeş (danışma toplantısı) düzenlediler. Roma adına başka birileriyle savaşmaktansa, kendi topraklarında Roma ile savaşarak gerekirse bu uğurda ölmenin daha doğru olduğuna karar verdiler. Başta dört Peçenek Başbuğu olmak üzere 15 bin (Kimi kaynaklarda 17 bin) Peçenek hafif zırhlısı İstanbul yönünde atlarını sürdüler. Kendilerini Anadolu yönünde geçiren gemiler ortalıkta yoktular. Ne yapacaklarına karar vermeye çalışırlarken Başbuğ Katalim gür sesiyle “Kendisinin ve soyunun geleceğini düşünen beni takip etsin” diyerek atını İstanbul Boğazına sürdü. Peçenekler Hazar Bölgesi Sır Derya (Seyhun) civarındayken, Deşt-i Kıpçak’a geldiklerinde, Sivastopol bölgesinde, Ukrayna bozkırlarında, Tuna Boylarında ve bulundukları tüm bölgelerde nehirleri bu atlarla geçerler, köprüye ihtiyaç duymazlar. Peçenek atları (Tarpan) çok iyi yüzerler. Bu atlar, taylıklarından itibaren içinde bulundukları sürülerin nehirleri yüzerek geçmesi sebebiyle, iyi yüzücü olarak yetişirler ve sudan korkmazlar.

Katalim’in peşinden boğazın serin sularına atlarını süren hafif zırhlı Peçenek ordusu, St. Tarasiya kilisesi civarında karaya çıktı. Hızla ilerleyerek Silistre civarına geldiler. Bulgaristan ve Makedonya bölgesindeki boydaşlarına da haber gönderdiler. Yerleşik hayata alışamayan bu boylar da toplanıp onlara katıldı. Tuna’nın Karadeniz’e yakın verimli bir bölgesi olan Şumnu civarını (Yüztepe) işgal ederek yerleştiler.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.