enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
26°C
Çarşamba Çok Bulutlu
19°C

“HİKİKOMORİ”

28.01.2021
A+
A-

“Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!(…)“

 

“Son zamanlarda sanal dünyada konuşulmaya başlanan, ismini Japonların koyduğu “HİKİKOMORİ” ruhsal hastalığı gerçekten dikkat edilmesi gereken bir hastalık gibi görünüyor. Hastalığın Türkçe karşılığı “sosyal çekilme, elini ayağını çekmek” anlamına geliyor. Hastalığın ilk çıktığı yer teknoloji devi Japonya. Hastalık genelde 13-15 yaş arası çocuklarda görülüyor. Çocuklar bir süre sonra ailelerinden kopuyorlar. Kendilerini odalarına kapatıp günlerce hatta haftalarca odalarından çıkmıyorlar. Hayatta herhangi bir amacı olmayan, sadece sanal dünyada kendilerine yer edinen kişiler olarak hayatlarını sürdürüyorlar.”

Halil Güvel. B-Ötekiler Dergisi

 

Yıllar öncenin ““HİKİKOMORİ” hastalığına karşı Müslüman Gençlerin ailelere yayınladıkları bir mektubu okuyalım. Mektubu yayınlayanlar bizlerdik, ailelerimize sesleniyorduk. Şimdi bize kim seslenecek? Bize seslenecek bir gençlik yok gibime geliyor! Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?.. Hani Kaleminden kan damlayan bir devrimci yazarımız yazmış ya: “kimse kızmasın, kendimi yazdım”, ben de kendimi değil, ama çok az da olsa kendimizi yazdım.

 

“Akıncılar Sesleniyor Babalar Anneler!

 

Evlatlarımızın tüm problemleriyle yakından ilgilenelim. Onları batakhane bir toplumun içerisinde yalnız bırakmayalım. Eğitim ne kadar sapık olursa olsun dirayetli ve otoriter anne ve babaların nezaretinde mutlaka İslam’ı öğrenecek ve ölmez sistemin İslam olduğuna inanacaktır. Ortaokul ve liseli evladını İslam’ın meydana çıkardığı ideal insan tipi haline getir. Onun kültür yuvalarına (Akıncılar ve kültür dernekleri) gitmelerine mani olma. Seninle fikir münakaşasında oğlunun filiz fikirlerine baskı yapma. Ona düşüncede şahsiyet ver. Evladın evinde televizyonu protesto ediyorsa ona kızma, onu reddetme, Eğer elinde var ise ilmi ve mantıki yolu düşünmesini ve yanlış olduğunu söyle, ki biz buna inanmıyoruz.

 

Televizyon olan evde kitaplar gözyaşı dökmektedir. Bu acizliğin içine sen de düşme, oğlunun bu hareketini saygıyla karşıla… Evladının arkadaşlarını eve getirmesine mani olma. Onların İslam’ı tebliğ hususunda sohbetlerine sen de katıl ve onlara cesaret ver.

 

Analar, babalar ve kısaca yiğit Anadolu halkı; size sesleniyoruz! Ortaokul, lise ve çalışan genç evlatlarınızı namusunuz gibi bu tuzaktan koruyun. Onlara İslam’ın yüceliğini öğretin veya öğrettirin. Evlatlarınızın Akıncılara gitmesine mani olmayın.

 

Ona İslam için yaşamasını öğretin, öğretemiyorsanız öğreten ellere teslim edin. Evladının şanlı mücadelesine siz de katılın, siz de güç katın. Zira bu zafer gençliğin değil, inananların zaferi olacaktır. Ne mutlu gençliğini Allah yolunda harcayanlara. Ne mutlu genç evladına mücadelesinde destek olan ana-babalara. Selam benim yiğit Anadolu halkıma selam… Yaşasın İslamcı lise mücadelemiz!

Ak-Lis saflarında birleşelim..!” (Akıncılar dergisi, Sayı 7, 8 Ekim 1979, s.12.)

 

1970 ve 1980’li yıllarda gençler evlere TV sokulmamasına karşı aileleri ile büyük bir mücadele içine girmiştiler. Kısmen de olsa bu mücadeleyi kazanmıştılar diyebiliriz. Kendi evime televizyon 2000’li yıllardan sonra girmiştir. Ama bilgisayar evine ilk girenlerden biriyim, tehlikesi o günler de yoktu.

 

Fakat akıllı telefonlara karşı hiç direnemedik. Çocuklarımızı bizim de tanımadığımız bir bataklığa attık. Şimdi de birçok aile çocuğunu internet bağımlılığından, “HİKİKOMORİ”den kurtarmak için tedavi ettiriyor. İlk klinik, Bakırköy’deki hastanede açıldı ve yaygınlaştı. TV konusunda 1970’in gençleri ailelerine karşı başarılı oldular. Fakat 2000’li yılların babalarının ve dedelerinin, ki bunlar 1970’in 1980’in gençleridir, akıllı telefonlar konusunda çocuklarına karşı başarısız oldukları kanaatindeyim.

 

Geçmişin İslam tebliğcisi babaları; çocuklarınızı zebanilerin eline teslim etmeyin. “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. Onun başında acımasız, güçlü, Allah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yerine getiren melekler (zebani) vardır.”

Tahrim suresi 6. Ayet.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.