enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C

İmamlar Ne İş Yapar !

A+
A-

Sevgili okuyucular, sizlerle konuşmak, dertleşmek ve birçok yazımızı takipçilerimiz ve okuyucularımızın belirlemesi beni aşırı derecede mutlu ediyor

Gazeteciliğin en özel ve güzel yanlarından biri, yolda yürürken birilerinin sizi durdurarak ya da sosyal medya hesaplarınızdan size ulaşarak derdini anlatması, toplumda yaşanan sıkıntıları dile getirmesi veya insanların muzdarip olduğu herhangi bir konudan gazeteci diye adlandırılan size haber vermesi ve sizin de o konuyu araştırarak kamuoyunu en doğru şekilde haberdar edebilmenin mutluluğunu her zaman yaşayan bir kardeşinizim.

İmamlar ne iş yapar?” başlıklı yazımızı iki yönlü ele alacağız: eleştirel ve övgüsel şekilde açıklayacağız.

Geçtiğimiz gün bir siyasi parti toplantısına katıldım. Partide başkan ve yardımcıları oturmuşlar, toplantı yapıyorlardı. Başkan, yardımcılarına falanca mahallede kaç tane yeni doğan çocuk var, kaç kişi seçimlerde 18 yaşına girmiş olacak gibi sorular sormuştu. Yardımcısı başkana tıkır tıkır cevap veriyordu. Zaten bu bilgilere ulaşmak muhtarlık gibi organlar aracılığıyla çok zor değil. Başkanlık binasından arkadaşlara çalışmalarında başarılar dileyerek oradan ayrıldım.

En yakın sokaktaki camiye namazımı kılmaya gittim. Bir baktım ki koca camide imamın arkasında saf tutmuş sadece 3 kişi var. İçimden düşündüm: “Bu imam efendinin görevlerinden birkaçı, insanları camiye davet etmek, iyiliğe sevk etmek ve kötülükten alıkoymak gibi görevler kendisine ait değil miydi? Mahallenin tamamının kimliğinde ‘İslam‘ yazan kişileri yıllarca bu doğrultuda eğitim almış imam efendi için camiye getirmek çok mu zordu?”

Bir çocuğun yüzünü güldürmek, onların oyun oynadığı mekana gitmek, camilerin kapılarını açmak, ardından bir çikolata ile olsa gönüllerini almak, sadece 15 dakika olsa bile zaten inandıkları Allah’ın ayetlerini anlatmak, onlarla orada ibadet etmek, gönüllerini almak, onlarla arkadaş olmak çok mu zordu acaba?

Geçtiğimiz yıllarda Kocaeli’de bir genç intihar etti. İntihar etmeden önceki son sözleri ve yazdığı cümle beni derinden etkiledi. “Belki bir arkadaşım, belki bir ağabeyim, ya da öğretmenim elimden tutarak beni değerli hissettirse, bana vakit ayırsa, en azından etrafımda hal ve hatrımı soran birileri olsa, belki de ben bu hayattan bu kadar kolay vazgeçemezdim.”

Fark ettiyseniz, öğretmen dahi burada o gencin aklına geliyor ama maneviyatına doğrudan etki edebilecek mahallesindeki imam efendi aklına gelmiyor.

Kıymetli hocalarım, siz çok saygın bir konumdasınız. Resulullah’ın yaptığı işi yapıyorsunuz. Hangi makam sizden üstte olabilir ki? Ama ben böyle düşünürken, sizler kendinizi vede o şerefli ünvânı düşünmüyor, halk nezdinde basit bir konuma düşüyorsunuz.

Eğer kendinizi sadece bir din görevlisi olarak görüyorsanız, görevinizin sadece camiyi beklemek, zamanı gelince açmak ve kapatmak olduğunu ve memuriyetinizde de bu ibarenin olduğunu söylüyorsanız, sizlere ve böyle düşünenlere herhangi bir sözümüz yok.

Ancak halk ve bizler sizlerden çok ümitliyiz. Sizlerle bizi ümitlendiren bir tarih var, ve biz o tarihin tekerrür etmesini istiyoruz. Tarihte ve günümüzde bulunan örnek kimseler var Mus’ab bin Umeyr ( r.a ) gibi, İhsan Şenocak ve, Metin Balkanlıoğlu gibi daha adını saymakla bitiremeyeceğimiz kimseler var.

Aslında yazının içinde kısaca da olsa din görevlisinin tanımını yapmış bulundum, bu yüzden tekrar tanım konusuna girmeyeceğim. Şimdi de imam’ın kısaca da olsa tanımından sizlere bahsetmek istiyorum.

Kısaca tanımını yapma sebebim, bilmeyenlerin zaten çok rahat bir şekilde din görevlisi ile imam arasındaki farkları araştırıp rahatlıkla bulabilme imkanının bulunuyor olmasıdır.

Peki ya imam kimdir? İmam, Mahmud Ustaosmanoğlu (Mahmud Efendi Hz.) gibi kimselerdir. Camiyi medreseye çevirip orada Türkiye’nin önde gelen alimlerini yetiştirmektir. Vefatının üzerinden yıllar geçmesine rağmen dünyanın her yerinde eserinin olması, en büyük eseri ise İstanbul Fatih sokaklarında dolaşırken anlaşılmasıdır. Ve vefat ettiğinde arkasında gözü yaşlı sükunetle onu hakka yolcu eden 4 milyon tam inanmış kişinin bulunuyor olmasıdır.

İhsan Şenocak derdi ki, “Onlarla (kafirlerle) bizim aramızdaki fark, öldüğümüzde cenazemizde belli olur.”

Mesela İhsan Şenocak din görevlisiyken de imamdı. Zaten kendisi din görevlisi olarak kalamadı çünkü “Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz,” bu sözü de yıllar önce bir yerde okumuştum, ama nerede? Galiba İhsan Şenocak meselesi de öyle oldu. Ama sonra ne oldu? Şanına şan kattı, gençlerin daha çok ilgi duyduğu, dinlediği bir isim oldu. Ben bizzat şahidim ki binleri aşan sohbetlerinde il il dolaştı ve bir tek lira teklif edilmesine rağmen almadı, geceleri yollarda gündüzleri ya derste ya da sohbetlerde diyar diyar Anadolu’yu dolaştı, çünkü kendisi “gönül olmadan görev olmaz” şiarını benimsiyordu.

Ayettede buyrulduğu üzere: “Allah, karşılık olarak cenneti verip müminlerden canlarını ve mallarını satın almıştır…”  (Tevbe, 9/111)

Dua ile Selametle Kalınız..!

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. İlyas alpdündar dedi ki:

    Selamun aleykum kıymetli genç dinamik kardeşim yazılarını emektar din gönüllüsü din görevlisi olarak herne kadar imam ne iş yapar ve misallerin eleştirel olarak eğrisi ile sevabı ile doğruluk payı olsada bu platform yeri olmasa gerek emri bil mağruf olalarak bu cenahta olsada geçmiş üstadlar bu camia hakkın
    da bu gibi yazılar kaleme almamış olsa gerek herne kadar samimi olsanda gözlerinden öper tecrübe kazanarak devam etme temennilerimle sa.

    1. İlyas alpdündar dedi ki:

      Eyvalah

  2. Orhan sardoğan dedi ki:

    Yüreğine sağlık güzel özetlemiş sin devamını bekliyor olacağım yukarda gazeteci diye Halk birşeyler soruyor araştırma ve kamuoyuna paylaşım adına bizden birşeyler bekliyor yazmıştın imamların görev bilincinde olması lazım tabi ki ama birde şu çerçeveden bakalım düşünsene bir devlet milyonlardan Aldığı vergi ile mahalle ne İmam tayin ediyor senin dediğin gibi üç beş kişi ile namaza duruyor imamlar imam eksik görevin hesabını verecek tabiki de peki ezanı duyup gitmeyen müslimanlar nasıl hesap verecek bir söz vardır namaz da gözü olmayanın ezanda kulağı olmaz inşallah sadece cuma namazlarında değil her vakit namazlarında cami avlusuna kadar doldururuz camileri Allah hepimize iman ve itikat versin .biraz uzun oldu kusura bakmayın