enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
19°C
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
20°C

Pandemide Sağlık Çalışanları Ve Sağlık Sosyolojisi

01.10.2021
A+
A-

20. Yüzyıl sonlarında ve yaşadığımız 21. Yüzyıl başlarında belli aralıklarla peş peşe yaşanan salgınlar ( Sars, AIDS, , İnfluenza, Şarbon ve Covid-19 vs…)  hem toplumumuzun hem sağlık çalışanlarının üzerinde büyük bir değişime yol açtı. Bu toplumsal değişimler içinde öznel olarak yer alan Sağlık çalışanları ve Sağlık sosyolojisi, sosyolojinin güncel ana konularından biri olmak durumunda kaldı. Bizlerde bu eksende sosyolojik olarak kısaca son yaşadığımız pandemi olan covid-19’un sağlık çalışanları üzerindeki etkilerine değineceğiz.

Toplumsal değişimin en önemli olgularından biri olan sağlık, sağlık çalışanları üzerinde büyük bir baskı ve etki oluşmasına sebebiyet verdi. Bu baskıların en etkilisi büyük risk altında olmaları ve çalışmaları idi. Toplumsal olgu olarak sağlık, güvenlik eksenli yaşanan modern dünyada insanların hayatta kalma güvencesinin en büyük faktörü idi.

Pandemilerde; genelde sağlık sistemlerinde, çalışma yükü ve stresi belirgin derecede artar. Uzun mesai saatleri, ağırlaşan çalışma ortamı koşulları, hasta sayısıyla birlikte toplumun beklenti ve kaygılarındaki çoğalma ve de çalışanların kendilerinin hastalanma risklerinde artış olur. Bunların dışında sağlık çalışanlarından bulaşma riski doğrultusunda halkın ve yakınlarının onlardan oldukça uzak kalmaya çalışmaları ve kendilerinin yakınlarından tedbiren uzak durmaya çalışmaları,bütün bunlar, sağlık çalışanlarının genel psikososyal işlevselliğine ve dayanıklılığına etkide bulunur.

Böylelikle Covid-19 salgını surecinde, Sağlık çalışanların üzerinde olumsuz etki olarak anksiyete, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu gibi psikiyatrik bozuklukları ihtimalinide beraberinde getirmiştir. Yakın zamanlarda sıkça yaşanan pandemi süreçleri ile son olarak covid- 19 ile birlikte Sağlık sosyolojisi ve sağlık sistemi büyük bir değişime uğramıştır. Bu değişim modern toplumun bilim anlayışının değişmesiyle paralellik arz etmiştir.

Sağlıkta dönüşümün hızı, karantina şartlarının hizmet sektöründe ki yükü ve medyada yer alan dezenformasyon,   sağlık çalışanlarını olumsuz etkilemiştir. Sağlık kurumlarının pandemi ile mücadelesinde, sağlık çalışanlarının olumsuz etkileri kurumsal işleyişin ve krizin yönetilmesini ağırlaştırmaktadır. Sosyolojik açıdan bu durum sağlıklı veri tabanları tutulması ile sosyologların geniş çalışmasıyla olumsuz etki an aza indirebilir. Sağlık sosyolojisi üzerine yoğunlaşan çalışmalar yapılması küreselleşmenin kaçınılmaz bir sonucudur.

Süreç içerisinde toplumsal kurum olarak tıp ve sağlık çalışanları, toplumsal sınıf noktasında bir üst sınıfa terfi etmiş pozisyonuna gelmişlerdir. Sağlık çalışanları ve meslekleri onların süreç içeresinde özverili çalışmaları meslek ve sağlık açısından “pozitif psikoloji” doğurmuştur. Mesleğin popülaritesi halkın gözünde manevi ve milli değeri yükselmiş bu durum çalışanların şartlardan doğan olumsuzlukların,olumluya çevrilmesi noktasında büyük katkısı olmuştur.

Sosyal hayatımızda yaşadığımız ama fark etmediğimiz nimeti gösteren süreç sağlık çalışanlarının halkın nezdinde ne denli zor şartlarda çalıştığının anlaşılmasını sağlamıştır. Sağlık çalışanlarının önemi olumlu vaziyette bu süreçte ortaya çıkmıştır. Ülkemizde Üsküdar ve Harvard üniversiteleri oluşan bu psikolojinin sosyolojik yansımalarına dair çalışmalar başlatmıştır.

Covid-19 salgını tüm dünyada genellikle ve de en çok sağlık çalışanlarında olumsuz bir etki göstermiştir. Olumlu etkileri çok az olmakla beraber, olumlu yöne çekilmesi yönünde çalışmalar mevcuttur.

Yaşadığımız bu dönemi “Risk Toplumu” olarak tanımlayan Sosyolog Ulrich BECK’in tanımını destekleyen en büyük hadiselerden biride covid-19 ve pandemi sürecidir. Beck; yaşanan tüm risk içeren hadiselerin küreselleşen dünyada demokratik bir sonuç olduğunu aktarmaktadır. Modern toplumun bilim anlayışının başka bir modernliğe doğru evrildiğini söyleyen Beck’ten yola çıktığımızda, Sağlık çalışanların riski artmış toplumsal içinde var olan konumları daha niteliksel kritik ve stratejik bir hal almıştır. Bu durumu başka bir modernliğin sonuçlarından biri olarak görebiliriz.

Yaşanan pandemi sonrası sonuçsal olarak hem sağlık çalışanlarında hem de toplumda iki hal zuhur etmiştir.  Salgın salgını ve hastalık korkusu. Frank FUREDİ’nin “Korku Kültürü” eserinde toplumsal kaygının temeline bu iki tanımı yerleştirmiştir. Yaşanan pandemi sıklığı risk almanın riskleri olarak önümüze çıkmaktadır. Bu risk alanların en başında da sağlık çalışanlarımız gelmektedir.  Sağlık üzerinden oluşa gelen “Korku pazarlanması”  pandemilerde çok daha kolay hale gelmiş, sağlık çalışanları da bu korkunun önemli araç ve unsuru haline getirilmişlerdir. Son dönemde yükselen salgınlar ile dünyanın sağlığa ayırdığı ekonomik bütçe ikiye katlanmış ilaç sektörü dünyanın üçüncü bütçesine sahip olmuştur.

Bu durumda ülke ekonomilerinin “ denk bütçe” yapmalarını zorlaştırmış. Kapitalizmin borçlandırmaya dayalı sömürü sistemini daha besler hale gelmiş.  Covid-19 salgının siyasal, ekonomik ve ideolojik boyutu çok daha detaylı ele alınacak husustur.

Uzun yıllardır Refah-Yol hükümetinden bu yana “denk bütçe” oluşturamayan ülkemiz sonuç olarak borçlanma politikasına mahkûm hale gelmiş 2019 yılında “Borçlandırma Genel Müdürlüğü” kurulmuştur. Sonuç olarak salgın süreci bu krizi derinleştirmek ve içinden çıkılamaz hale götürmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.