enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazartesi Hafif Yağmurlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
22°C

Türkiye BM’den Büyüktür

29.08.2020
A+
A-

Osmanlı Devleti yıkıldıktan sonra, onun varisi olan Türkiye’nin güçlenmemesi için bütün önlemler alınmıştı. Bir taraftan Misak-ı Milli sınırları içerisinde kalan toprakları koparılmış, diğer taraftan ise kardeşlik duygusu ile bağlı olduğu Türk-İslam dünyasından uzaklaştırılmıştı.

 

İslam coğrafyasında Türkiye bir sömürgeci güç olarak gösterilirken, Türkiye’de de İslam âlemine kör ve şaşı olarak bakılmıştır. Hemen her noktada Batı’ya bağımlı olmamız sağlanmıştı.

 

Hele bir de NATO’ya girilmesiyle birlikte, ABD çıkarları ile sınırlandırılmış olduk. Ayrıntısına girmeyeceğim. Sadece şunu söylemem yeterli olacaktır sanırım: Ne zaman Türkiye bağımsız hareket etmeye dönük adım attıysa, o zaman ülkede askeri darbeler yaşandı.

 

Ülkeleri kontrol etmenin yolu bulunmuştu: Ülke içerisinde farklı hayat tarzı süren veya çıkarları birbiri ile tam bir tezatlık oluşturan yapılar oluşturmaktı. Ülkelerde birlik olmamasından dolayı, güçlü bir şekilde, ortak amaç doğrultusunda yürünmesi mümkün olamamıştır.

 

Türkiye’de de durum bu şekilde gelişti. Ülkede laik-dindar, Sünni-Alevi, Türk-Kürt gibi farklılıklar kaşınmış ve çatışma çıkartılmaya çalışılmıştır. Ülke içinde birlik olmaması dolayısıyla sık sık gerilim ve kargaşalar yaşanmış ve hukuk devletinin kurumsallaşması mümkün olamamıştır.

 

Bütün bu yapılanlara rağmen Kıbrıs Barış Hareketi’ni gerçekleştirmiş bir Türkiye, daha sert önlemlerin alınmasına neden olmuştu.

 

Uzun süren AK Parti iktidarı döneminin getirmiş olduğu siyasi istikrar, belli noktalarda hatalar yapılmış olsa da, ciddi bir kalkınmayı beraberinde getirmiştir.

 

Türkiye, kendisine karşı uygulanan ambargolar nedeniyle, belli başlı bazı noktalarda ciddi adımlar atmıştır. Özellikle silah sanayisinde ne kadar büyük adımlar atıldığı, son zamanlarda daha iyi görülmektedir.

 

Türkiye, bir taraftan ABD ile çatışırken, diğer taraftan da Rusya’ya karşı Suriye ve Libya’da ciddi bir askeri operasyon yapmış ve ciddi başarılar elde etmiştir.

 

Bu hafta içinde Libya’da BM’nin tanıdığı ve Türkiye’nin desteklediği hükümet güçleri ciddi askeri başarılar elde etmiştir. 7 düvele karşı mücadele veren bir ülke haline geldik.

 

Sağlık alanında da çok ciddi yatırımlar yapıldı. Bir taraftan önlemler hızla alınırken, diğer taraftan da ihtiyaç duyulan malzemelerin üretim ağında sorun yaşanmamıştır.

 

Hemen bütün dünyada hastaneler yetersiz kalırken, Türkiye bu konuda sıkıntı çekmedi. Dünyada kişi başına düşen yoğun yatak sayısı bakımından dünya birincisi olan bir ülke konumundayız. 45 gün içerisinde iki büyük hastahanenin yapılacak olması da önemli.

 

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde bile çok ciddi paralar karşılığında tedavi edilirken insanlar, Türkiye bütün vatandaşlarını ücretsiz bir şekilde tedavi etmektedir.

 

Batı medeniyetinin en bilinen örnekleri, yaşlı ve kimsesizleri ölüme terk ederken, bizim sağlık ekiplerimiz canla-başla müthiş bir mücadele veriyor. Bizim yaşlılarımız değerlidir. Onlar bizi geçmişe, bağlıyorlar.

 

Birçok ülkede yağmalar yaşanırken, ihtiyaç duyulan malzemelere ulaşılamazken, Türkiye sıkıntı çekmemektedir. Gerek maske, gerekse diğer hijyen ve sağlık ekipmanlarını ihtiyaçtan fazla üretilebiliyor.

 

Dünyanın birçok ülkesinde fahiş fiyatlarla maskeler satılırken, Türkiye, bu ihtiyacı ücretsiz olarak karşılamaktadır.

 

Bu süreçte, bir devlet olma yolunda bütünleşme sürecinde olan Avrupa Birliği ülkelerinin birbirleri ile olan sınırlarını nasıl kapattıklarını, zor durumda olan üye ülkelere destek bir tarafa, zarar veren adımlar attığını gördük.

 

Bir ülke maske satın alıyor, diğeri ya el koyuyor ya da daha fazla para vererek kendi ülkesine götürüyor.

 

Evrensel değerler, demokrasi, hukuk… Hepsinin bir yerde anlamsızlaştırıldığı bir süreç yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz.

 

Ama Türkiye her zaman olduğu gibi çok farklı.

 

Birleşmiş Milletler ne yapar? Ben şahsen bir etkisini göremedim. Dünyanın süper gücü ABD nerede? Genetiğindeki barbarlığın gereğini yapıyor.

 

Dünyada barış ve huzuru sağlayacak yapılar nerede?

 

Bu süreçte birçok ülke ciddi ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır. Çok sayıda ülke İMF’nin kapısını çalmış. Para dileniyor. Çok şükür Türkiye’nin böyle bir girişimi yoktur.

 

Dünyanın kelli felli devletleri Türkiye’den yardım için sıraya girmiş bulunuyor. Bir taraftan Balkan ülkeleri, diğer taraftan İspanya ve İtalya, çok sayıda devlete yardım yetiştiren bir Türkiye.

 

ABD, İngiltere ve İsrail bile bizden yardım dilenmek noktasına gelmiştir. Çok şükür bu güç bizde var ve çok sayıda ülkeye yardım malzemeleri gönderildi ve gönderilmeye devam edecektir.

 

Ermenistan gibi her gün bize hakaret yağdıran bir devlet bile yardım istiyorsa, bize yakışan ülkemizle gurur duymaktır.

 

Türk milleti tarihin her döneminde olduğu gibi. Yine insanlığın vicdanı olma bilinciyle hareket ediyor.

 

Bu süreçte, bazı yanlış politikalar da görülmüş oldu ve umuyorum en kısa sürede bu hatalar da düzeltilecektir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.