“Bu ülke de din düşmanları yok, İslam dininin düşmanları vardır”.
Bir Ağustos ayı’nı ve Eylül ayı’nı daha geri de bıraktık. Birkaç yıldır unutulan bir 28 Şubat uygulaması yeniden gündeme geldi. Kipa giyenler her Ağustos’ta birçok subayı Takke giydiği için, namaz kıldığı için ihraç ederdiler ordudan. Bu sefer Kipa giymeyenler kendileri gibi ibadet kastiyle Takke giyen bir askeri ihraç ettiler.
28 Şubat paşalarının ve alt kademe subaylarının İsrail’e gidenleri başlarına bir Kipa geçirip Yahudilerin ağlama duvarı dedikleri yerde dua ettiklerini görmeyen kalmamıştır. Kipa’yı Yahudi olmayan bir insan neden giyer ki? Takke giyen ve Mescidi Aksa da dua eden bir Yahudi gören var mı?
Kipa nedir? Yahudi erkeklerin başlarına taktıkları takke benzeri kumaştan yapılmış bir dini simgedir. İnançlı Yahudiler başlarını hiçbir zaman açmazlar. Diğer Yahudiler de ve Yahudi olmayanlar da, Yahudilerin kutsal mekânlarında dua ederken başlarını kapatırlar. Bu kapatma genellikle Kipa ile yapılır.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, başörtüsü hakkında verdiği kararlara Cumhurbaşkanımız tepki göstermiş ve bu lafları Kipa için de söyleyebilirler mi? Söyleyemezler demişti.
Kipa takıp Yahudilerin ağlama duvarında Genelkurmay Başkanı olmak için ağlayanların hiçbir tanesinin duvarın arkasında ki, İslam’ın kutsal Mescidi olan Mescidi Aksa’yı ziyaret ettiklerine dair bir görüntü görmedik. Bir Genelkurmay Başkanı adına yapılan bir açıklamada, sadece ağlama duvarında dua etmediği, Mescidi Aksadada namaz kılıp dua ettiği fakat bu resimlerin yayınlanmasının uygun olmadığını belirtti. Ağlama duvarında verilen resim neden Mescidi Aksa’da verilemiyor? İkisi de ibadet, Mescidi Aksa da yapılan ibadet laikliğe aykırı! Yahudi’nin duvarının dibinde Yahudi kıyafetiyle yapılan ibadet medeniyetin, çağdaşlığın alameti oluyor!
Duvarın önünde ağlayıp, Yahudilerin giydiği kıyafetleri giyenleri eleştiren laik, Atatürkçü bir yazar- çizer görmedik. Mescidi Aksayı ziyaret eden bir paşa görseydiler acaba nasıl tepki verirdiler? Cevap vermeme gerek olduğunu sanmıyorum!
Duvarın önünde de ibadet ediliyor, arkasında da.Önünde Yahudi’ye benzeyerek ibadet edersen çağdaş, demokrat, modern bir Türk vatandaşısın. Elbette ki alkışlanmalı ve rütbesi yükseltilmelidir. Bu ibadet şekli laikliğe aykırı değildir. Ama duvarın arkasına geçip kipa yerine kipanın biraz daha büyük olanı takke giyersen ve namaz kılarsan ne olur? Bunu da söylemeye gerek yok!
Yahudi’nin giysilerini giyip ibadet edenlerin rütbesini yükseltirken, İslam’ın bir kisvesi olmasa da, Camilerin geleneksel kisvesi olan cübbe ve ya onun benzeri bir şey giyerseniz ve başınıza da takke takarsanız ne olur? Bunun cevabını 2021 yılı ağustos ayında aldık. Cevap neydi? Ordu’dan ihraç, memuriyet ’ten men. Askerlerin camiye girmeleri ve orada dua etmeleri yasak, ağlama duvarına gitmeleri, orada salya sümük ağlamaları serbest.
Cemil Meriç’in bir sözü vardır: “ Bu ülke de din düşmanları yoktur. İslam dininin düşmanları vardır.” Daha önce kipa’lıların, takkeli diye ordudan atıp,memuriyetlerine son verdiklerine şerh konuluyordu en azından. Kipa bir dini simgedir bu kesin. Fakat cübbe bir dini simge değildir sadece camiler de ibadet saatlerinde kullanılan bir örtüdür. İmam yoksa başka birisi de o örtüyü giymez.
Niçin Yahudi’nin kutsalına duyulan saygı İslam’ın dinine duyulmuyor diye sormaya hakkımız da yoktur? Ama ben sorayım: Bizim dini simgelerimiz ile, Yahudi’nin, Hristiyan’ın dini simgelerinin ne farkı var. Papaz da cübbe giyiyor sokaklar da geziyor, ibadet ediyor, kendi tarikatının kıyafetini giyiyor neden papazları, hahamları, laikliğe dine karşı koruyan paşalar İslam’ın dışında ki dini kıyafetleri giyinince cezalandırılmak yerine mükâfatlandırılıyor? İslam’ın dışındaki dinlerin ibadetlerine ve kıyafetlerine karşı kimse ses çıkartmıyor üstüne üstlük bir de çok hoş görülü bir milletiz diye övünülüyor ve saygı gösteriliyor. Laiklik, Yahudiliği ve Hristiyanlığı din olarak kabul etmiyor da sadece İslam’ımı din kabul ediyor? Laikliği hiçbir zaman kabul etmeyen Vatikan’ı Avrupa bağrında besliyor. Avrupa anayasası hazırlanırken Papanın görüşlerine başvuruluyor.
Neden, hiçbir laik’cı bize de uygulattırılacak bir kanunun yapılmasında Papanın görüşlerine başvurulmasını, tavsiyelerinin alınmasını laikliğe aykırı görmüyor ve eleştirmiyor?
Merhum Cemil Meriç ne kadar da doğru söylemiş…