Türk siyasal hayatı bir yönüyle darbeler tarihi olarak da okunabilir. Bu darbelerin analizini yazdığım çok sayıda bilimsel makalede analiz etmeye çalıştım.
15 Temmuz bütün bu darbelerden çok daha farklı bir karaktere sahiptir. Büyük bir acı ve ihanetin yaşandığı bir gece olmanın yanında, yeniden doğuşun da habercisiydi.
Bütün darbeler acı vericidir. Yönetimi belli güçlerin elinde tutmayı sağlamıştır lakin 15 Temmuz çok daha farklıydı. Ülkede bir iç savaşın çıkmasını ve bölünmesini amaçlamaktaydı. Ülke Suriye ve Irak gibi olacak, bir PKK devleti kurulacak ve sonrasında Büyük İsrail hayata geçirilecekti.
15 Temmuz konusunun analizinden ziyade, 15 Temmuz’un nelere sebebiyet verdiği üzerinde durmak istiyorum. 15 Temmuz hem bir acı ve ızdırabın hem de ülkenin yeniden dirilişinin miladı olarak önem arz etmektedir.
15 Temmuz’un nelere sebebiyet verdiğini maddeler halinde yazalım:
1. Halkın korkusunu yenmesini ve ölümü göze alarak meydanlara dökülmesini sağladı. Dolayısıyla, istenen her şeye artık boyun eğilmeyeceği tüm dünyaya ilan edildi. Diğer darbelerde halk acısını içinde yaşamış ve korktuğu için tepkisini bu şekilde dile getirememişti.
2. FETÖ’nün ne kadar tehlikeli bir yapılanma olduğu net bir şekilde görüldü. İktidar, özellikle 17-25 Aralık darbe girişimi sonrasında bu yapının ne kadar tehlikeli olduğunu görmüştü. Onlara karşı belli önlemleri aldığında ciddi bir dirençle karşılaşıyordu. Halkın bir bölümü hala daha bunların zavallı, samimi dindar insanlar olduğunu sanıyordu. Devlet krolarında yapılacak bir temizlik girişimi hiçbir şekilde meşru görülmeyecekti. Darbe girişimi sonrasında ancak söz konusu temizlik için destek sağlanabildi.
3. Askeriyenin darbeci askerlerden arındırılması ile birlikte hem içeride hem de dışarıda muazzam operasyonlar yapılabildi ve güzel sonuçlar alındı. !5 Temmuz olmasaydı, söz konusu temizlik yapılmamış olacak ve askeriye deki hain odaklar yüzünden ülkede çok şehit verilecekti. Suriye, Irak ve Libya başta olmak üzere dünyanın geri kalanında çıkarlarımızı hayata geçirmeye dönük faaliyetler yapılamayacaktı.
4. 15 Temmuz öncesinde istihbarat teşkilatımızda güçlü bir ihanet şebekesi vardı. Bundan dolayı istihbaratın doğru bir iş ortaya koyması mümkün değildi. Halbuki 15 Temmuz temizliği sonrasında en büyük istihbarat servislerinden biri haline geldi ve dünyanın bir çok ülkesinde operasyon yapma gücüne sahip oldu.
5. Askeri alandaki teknolojik gelişmeler mümkün olamıyordu. Bu alanda çalışan mühendis ve bilim adamları öldürülüyor, buluşlar ise başka ülkelere servis ediliyordu. 15 Temmuz sonrasında alınan önlemler sayesinde dünyanın en gelişmiş teknolojileriyle yarışan ürünler ortaya konmaya başlandı. Özellikle askeri sanayi alanında yapılan yerli ve milli ürünler, Türkiye’yi bir dünya gücü haline getirdi.
6. 15 Temmuz kalkışması, milli olan ve olmayan güçlerin net bir şekilde ortaya çıkmasına neden oldu.
7. 15 Temmuz olmasaydı, ülke bir süre sonra FETÖ’nün kontrolüne girmiş olacaktı. Recep Tayyip Erdoğan dışında bir liderin bu yapıyı temizlemesi mümkün olamazdı.
8. 15 Temmuz sayesinde insanlar yeni paralel yapıların ortaya çıkışına karşı daha duyarlı hale geldiler. FETÖ ile aynı tarz bir yaklaşım sergileyen yapılara karşı, devletin bir şey yapmasına gerek kalmadan, toplum gerekli cevabı vermeye başladı. Artık hemen kimse evlalarını bu tür yapılara teslim etmiyor.
9. 15 Temmuz olmasaydı Ayasofya tekrar cami olarak açılamazdı.
10. 15 Temmuz olmasaydı Türkiye zincirlerini kırıp, bağımsızlığını tam manasıyla ilan edemezdi.
15 Temmuz yaşattığı bütün acılara rağmen bir arınma gecesi olarak da görülebilir. Bazen bizim hayırlı gördüğümüz şeyler hayırsız, hayırsız gördüğümüz şeyler ise hayırlı sonuçları getirebiliyor.
Allah bizlere bir daha böyle bir ihanet yaşatmasın.
