enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5680
EURO
34,9959
ALTIN
2.431,33
BIST
9.782,67
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
22°C
Kocaeli
22°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Çok Bulutlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

Koltuk Peşinde Siyaset

29.08.2020
A+
A-

Siyaset ve siyasiler üzerine her dönemde farklı yaklaşımlar sergilenmiştir. Siyasetin neden yapıldığı veya yapılması gerektiği üzerine de literatür oldukça zengindir.

 

Her ne kadar Türk-İslam düşüncesinde siyaset üzerine yazılan kitaplar genelde birer ahlak öğretisinin ötesine geçememiş olsa da, bu durum işin aslını değiştirmiyor.

 

Siyasetin bir hizmet vasıtası olduğu söylemi kulağa hoş geliyor olsa da, hizmet veya hizmetkarlık söylemi, bazı şeyleri kamufle etmenin ötesine geçememektedir. Hizmetkâr olmaktan kasıt efendilikten başka bir şey olmasa gerek. Aksi durumda ne bu kadar kişi siyaset sahnesinde yer alır, ne de bu denli vahşi ve saldırgan bir hal alırdı.

 

Bu kadar dava adamının veya hizmet aşkıyla yanan siyasinin bulunduğu bir ülkede en ufak bir yolsuzluk ve adaletsizlik olmaması gerekirdi.

 

Makamlar insana hem maddi hem de manevi tatmin sağlamaktadır. Manevi demekle kastımız dinsel değildir. İnsanlar tarafından saygı gösterilmesi, çevremizdeki birilerinin işini bir telefon veya selamla halledebiliyor olmak insanın yürüyüşünün bile değişmesine neden olur.

 

Yıllarca siyasetin farklı kademelerinde bulunmuş ve bir süre sonra dışlanmış olan insanların hali gerçekten de çok kötü. Onları anlamaya ne benim ne de sizlerin gücü yeter.

 

Yıllarca karşılarında el-pençe duran, bir sürü iltifat yağdıran çok sayıda insan varken, ricaları emir kabul edilip yerine getirilirken, bir anda büyük bir boşluğa düşüyorlar. Artık ne kimse selam verir ne de saygı görür. Kendini çok sıradan hissetmeye başlar.

 

Bu durum farklı şekillerde bir yaklaşımın gelişmesine neden olur: Bir taraftan fırsatları arayarak, yeniden eski konumuna ulaşmak isterken diğer taraftan da kendisine yanlış yapıldığı düşüncesiyle kendilerini mahvederler.

 

Burada şunu belirtmekte fayda var. Gerçekten de siyaset çok acımasız bir alan. Yıllarca, her aşamasında emek veren insanlar hak ettikleri değeri göremezken, hiçbir katkısı olmayanlar ve hatta siyasi partinin varlık gerekçesi olan “dava”nın tamamen dışında olanlar, kutsal davanın en büyük savunucusu konumuna taşınırlar.

 

Siyaset kurumuna kızanların tamamını suçlamak da doğru değil. Gerçekten de işin içinde olanlar, kimlerin hangi yollarla hızlı bir yükseliş gerçekleştirdiğini görüyorlar. Donanımsız ve emeksiz birilerinin yükselirken, kendilerine en ufak bir nezaketin bile gösterilmemesi sıkça rastlanan bir durumdur.

 

Donanımı ile topluma katkı sunma düşüncesi taşıyan ve bunun mücadelesini veren, siyaset yaptığı dönemde ismini kirletmemiş olan insanları tenzih etmek gerekir. Onların yeri bende hep farklı olmuş ve olacaktır.

 

Fakat geniş kitleler hep bir koltuk arayışı içerisindeler.

 

Uzun yıllar bir siyasi parti içinde yer alan ve bu sayede belli bir mevki elde eden kişilerin, makamlarını kaybettikten sonra ilk gelen teklifte koltuğa doğru koşmalarını anlamakta zorlanıyorum. Hele bir de ağızlarını açıp, düne kadar yücelttikleri eski liderlerine saymaya başladıklarında çok komik bir duruma düşüyorlar.

 

Türkiye’de güçlü ve temiz bir muhalefete ihtiyaç olduğu konusunda sanırım genel bir uzlaşı vardır. Farklı siyasi partilere bağlı olanlar dahi bu gerçeğin altını çizmektedirler.

 

Yeni ve temiz bir siyaset için yeni ve temiz yüzlere ihtiyaç vardır. Farklı partilerde siyaset yapmış, sorumluluk almış, ciddi hataların altına imza atmış tiplerin temiz siyaset söylemi ile ortaya çıkması tam bir komedidir. Bu söylemlerine kendileri inanıyor mu? Sanmıyorum.

 

Mesele eğer daha farklıysa, onu da ayrıca analiz etmek gerekir. Kendilerinin bir şekilde iktidara gelmelerinin mümkün olmadığını bildiği halde, sırf kendisinin koltuğunu elinde alanların ve aslında kendilerini zamanında var edenlerin sonunu getirmek amacıyla hareket ediyorlarsa, bu tam bir hastalık halidir. Allah şifalar versin. Sırf haset yüzünden eski dostlarına saldıranlar, gün gelir çok pişman olacaklar ama iş işten geçmiş olacak.

 

Bu kadar büyük hırs ile sadece kendilerine zarar verirler. Ne de olsa keskin sirke küpüne zarar. Taş yerinde ağırdır diye atalarımız boşuna dememişler. Yıllarca içinde bulunulan siyasi parti içinde belli bir ağırlıkları olur fakat oradan kopulduktan sonra en ufak bir zelzelede tepe taklak yuvarlanılır. Benden söylemesi.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.