Bu ihanet programlarının tarihin çöplüğüne atıldıklarını zannetmeyelim. Günümüzde de bu ihanetler farklı şekillerde devam etmektedir. Zeytinyağına motor yağı katılması, medeni ülkeler olarak adlandırılan ülkelerin parlementolarında, sosyal medya üzerinden bu ihanetlerin ekonomik ve sosyal olarak devam ettiğini göreceksiniz yazıyı okuduğunuzda.
Bu ihanet planı iki kısımdan oluşmaktadır.
Birinci Kısım:
A- Türkler ( Müslüman) hakkındaki temel düşünceleri ifade eder.
1- “Türkleri ezelî bir düşman olarak Rumlara tanıtmak.”
Tabii ki, burada sadece Rumlarla yetinilmeyecektir. Ermenilere de Amerikan kolejleri vasıtasıyla Türk düşmanlığı aşılanacaktır. Ülkenin birçok yerinde kurulan bu kolejler, isyanların merkezi olacaktır. Merzifon da ki Amerikan koleji Rum isyanlarının, Harput’ ta ki Amerikan koleji Ermeni isyanlarının nüvesini oluşturacaktır.
2- “Türklerin en ufak hatalarını büyüterek Avrupa’ya duyurmak, medenî alemi Türklere düşman etmek.”
Gördüğünüz gibi kilise işini gücünü bırakmış Türklere, Hristiyanları düşman etmenin peşine düşmüş. 1. Dünya Savaşı yıllarında bu düşmanlığın neticesinde Anadolu’daki katliamların sorumlusu kilise ve yabancı okullardır.
B- Tatbik Edilecek Ekonomik Politika
Kilise, Türkler aleyhine tatbik edilecek ekonomik politikanın da öncülüğünü yapmıştır.
3- “Türkleri iktisaden çürütmek, bunun için de zengin Türkleri sakat ticaret yollarına götürmek, bol faizli krediler açmak, ağır şartlarda rehin kabul etmek.”
Türk mallarının sahtelerini, çürüklerini yapıp aynı Türk malı damgasıyla satışa çıkartıp Türk müesseselerini iflasa sürüklemek, her türlü Türk malı ile rekabet etmek, Rumlar için milli bir vazifedir. Herhangi bir Rum’un bu uğurda yapacağı fedakârlığın karşılığı, Rum bankaları, ticaret kulüpleri tarafından ödenecektir. Ayvalık ve havalisinde “Midilli Bankası” ve “ Mirmika” yani karınca teşkilatı her zaman hizmete hazırdır.
Gomel – Zigna Firmaları
23 Mayıs 1967 tarihinde İzmir’de kurulu Gomel ve Zigna şirketlerinin Türkiye’den İtalya’ya ihraç ettiği zeytinyağlarının makine yağı katkılı olduğu anlaşılmıştı. Bu olay yıllarca Türk zeytinyağının aleyhinde kullanıldı ve Türkiye’nin zeytinyağı ihracatı tepe taklak oldu. Türk zeytinyağı sektörünün kendini toparlaması ve ihracatta güçlenebilmesi ise yıllar aldı.
Bu davaya bakan savcı sürüldü. Daha sonra bu firmanın sahipleri, dönemin başbakanı Demirel tarafından Avrupa’da Türkiye’yi temsil edecek iş adamları olarak görevlendirildi.
Bu yağlar da ülkemizin halkına satıldı. Böylece yapılan ihanet cezalandırılmak yerine mükâfatlandırıldı. Cezasını da, hiçbir şeyden habersiz tüketici Türk halkı ve zeytin üreticisi çekmiş oldu.
C- Türk Ahlakı ve İslam Dinine Karşı Politika
Bu konuyu bir önceki yazılarımızda belirtmiştik.
Kısaca külhan beyi bir nesil oluşturmak, örf ve adetlerimizi tahrip ederek, aile yapımızı ve ahlaki yapımızı bozmaya yönelik çalışmalardır.
D- Takip edilecek Din Politikası
4- “Türkleri Dini Bakımdan Sarsmak”
a) Hocalar papazlara sokulmaz. O halde onları Rum zenginler, tüccar ve esnaf vasıtasıyla elde etmek. Bol hediye vermekle pek ala elde etmek.
Günümüzde yabancı sermaye tarafından kurulan veya desteklenen TV’ler vasıtasıyla, bol paralar verilerek bazı hocalara yaptırılan programlar ile hocalar elde edilmektedir. Papaza falan gerek yok. İhanet zincirinde değişen bir şey yok demek ki.
b) Hocaları içkiye alıştırmak, onlara ilk kadehleri kadınların elinden içirip sarhoş, rezil halde elalem içinden geçirip herkese göstermek, Rumlara (Hristiyan) dinîbir zafer olur.
Bu konuda zafere ulaştıkları söylenemez diyebiliriz.
c) Hocaları her türlü uydurma inanışlara saptırmak
Bu konuda başarılı olmuşlardır. Hoca adı altında yetiştirilen proje uygulayıcıları vasıtasıyla uydurulan, İslam diniyle ilgisi olmayan vakalar, İslam’a ve Müslümanlara mal edildiğine hepimiz şahidiz.
d) Hocalara yanlış vakalar anlatıp, Türk ahali ile hocaların arasını açmak.
Müslümanların bütün iyi niyetlerine rağmen Kilisenin oturup Türkleri zor duruma sokmak için hazırladıkları melûn programları sadece geçmişe yönelik değildir. Barıştan, ahlaktan bahseden kilisenin papazı, Azerbaycan’da Müslüman kanı içmek için silahını alıp gazetelere poz veriyor. Diğer ihanet projeleri de, geliştirilerek uygulandığına hepimiz şahidiz. Bu fitnelere karşı uyanık olmak zorundayız.
