PADİŞAH’IN BUYRUĞU

İdareciler her zaman şahsiyetli olmalıdır. Kendilerine olur olmaz şeyler teklif edilememelidir. Şerre fren olmalıdırlar. Üst makamlarda alttaki makamın idarecisi şahsiyetine saygı duymalıdır. Bu saygı genellikle idarecinin karakterinden kaynaklanmaktadır. Bu yüzden idareci tayininde karakter, kariyerden önce dikkate alınmalıdır. İdareci tayin edilirken karakter gelişimi de kariyer gelişimi kadar önemlidir.

Öz geçmişler genellikle kariyerden bahseder ancak karakterden bahsetmez. Bu noktada referanslar devreye girer. “Bozacının şahidi şıracıdır” cinsinden referanslar dikkate alınırsa, kurumun durumu vahim olabilir.

ÇEVRENİN ÖNEMİ !

İnsan, yetişkin olana kadar ailesinin ve içinde bulunduğu sosyal çevrenin hayat görüşü, kültürü, ve değer yargılarıyla yoğrulur. İnsan kariyeriyle değil karakteriyle var olur. İnsan, etiketlerle değil ruhuyla, insanlığıyla ve erdemleriyle var olur. Kariyeriniz olabilir ya da olmayabilir, ancak ne olursa olsun sağlam bir karakteriniz olsun.

VARVAR ALİ PAŞA, DEYYUS’U EKBER İBŞİR PAŞA VE MERHUM VALİMİZ RECEP YAZICIOĞLU

Bazı ünvanlar vardır ki kişinin yakasını bırakmaz. Bu ünvanlar kariyerle değil karakterle ilgilidir. Kariyeriniz sizinle birlikte ölür, ancak karakteriniz dünyada miras olarak kalır. Tarihimizden iki paşa ve bir muhterem valiyi örnek vereceğim:

VARVAR ALİ PAŞA: Varvar Ali Paşa’yı tarihte öne çıkaran hadiseler, 1647’de tayin edildiği Sivas beylerbeyliği dönemindeki isyan çıkartmalarıdır. Osmanlı’nın ihtişamlı dönemi bitmiş, karakter sahibi padişahlar devri kapanmış, karaktersiz idareciler dönemi başlamıştır. Ali Paşa, İstanbul’dan bayram harçlığı adı altında 30.000 kuruş talep edilmesine karşı çıkmıştır.

Bundan daha vahimi ise İpşir Mustafa Paşa’nın Sivas’ta bulunan nikâhlı karısı Perihan Hanım’ın Sultan İbrahim’e takdim edilmek üzere İstanbul’a gönderilmesi emri olmuştur. Varvar Ali Paşa, bu emre sert bir şekilde karşı çıkmış ve isyan bayrağını çekmiştir. Bunun üzerine Padişah Sultan İbrahim, Varvar Ali Paşa’yı görevinden azletmiş ve ölüm fermanını imzalamıştır.

İBŞİR MUSTAFA PAŞA: İbşir Mustafa Paşa, Varvar Ali Paşa’yı cezalandırmak üzere görevlendirilmiş ve sonrasında Ali Paşa’yı idam etmiştir.

DEYYUS’U EKBER İBŞİR PAŞA: İbşir Paşa, yaptığı yolsuzluk, hırsızlık ve namussuzluklar nedeniyle idam edilmiştir. Mezarı da 1950’lerdeki İstanbul’un imar çalışmaları sırasında sökülüp atılmıştır, ancak ünvanı kıyamete kadar kalacaktır.

VALİ YAZICIOĞLU: Türkiye’de herkesin tanıdığı bir idareci olan Merhum Vali Yazıcıoğlu’nun ismi ölümsüzleştirilmiş ve hayatı beyaz perdeye aktarılmıştır. Onu öne çıkaran şey kariyeri değil karakteridir. İşte karakterin önemi budur.