Cemil Meriç, Donkişot gibi herkesin bir Dulsenası vardır der. Ama o dul senayı çirkinleştiren büyücü Fristonlar da her zaman vardır.
Gençlik yıllarında insanlar Dulsenalarına ulaşmak için gemiyi ‘de yakarlar limanıda.
Bizim edebiyatımız da Dulsenalar yok, Leylalar vardır. Gençlik Leylalarına ulaşmak için dağları yardıkları gibi, şehirleri de yakarlar.
Bizim tarihimiz de olduğu gibi başka Milletlerin tarihlerinde de vardır gençliğin taşkınlıkları. Benim gördüğüm gençlik kendilerine Dulsenaya da, Leyla olarak gösterilen güzellerin birer hayal olduğunu anlayamamaları ve bu gençlerin ruhunu eline geçiren Mefistoların ( Hristiyan Mitolojisinde lider şeytanlardan biri) oyuncağı olduklarını anladıklarında artık gençlikleri kalmamıştır.
İşte bizim konumuz gençliğin ruhunu eline geçiren Mepistoların ve Gençliğin sevgililerini çirkinleştiren büyücü Fristonların kimler olduğunu ve hangi yollarla gençliğin ruhlarını ellerine geçirdiklerini, onların ideallerini hangi yollarla çirkinleştirdiklerini göstermektir.
Bu Mepistolar öyle haindirler ki, körpecik beyinleri ele geçirmek için kullanmadıkları yol ve yöntem yoktur. Dini kullanırlar, Parayı kullanırlar, makamı, mevkii kullanırlar, kullanırlar da kullanırlar. Dini kullananlar genelde misyonerlerdir. Ya da onların adına deccallardır. Onlar, cenneti, cehennem, cehennemi cennet gösterecek kadar kabiliyetlidirler.
Paravan kuruluş olarak’ta Eğitim, turizm, gençlik, kadın hakları, dil merkezleri kullanılarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Çalıştıkları ülkelerde, her kriz bir fırsattır mantığıyla hareket ettiklerinden ülkeleri sürekli istikrarsızlaştırmayı bir görev bilmişlerdir.
Garip bir ülkeyiz, eğitim adına her şeyin yasaklandığı bir dönem geçirdi ülkemiz. İslam’ı eğitim yasak, Hristiyan’ı Eğitim yasak, Komünist eğitim yasak. Yasak, yasak, yasak. Sonrası yine yasak. Ve bunların hepsini kapsayan, hiç biri olmayan bir sistem. Bunun adı da yenilik. Ama eğitim sistemi, bit pazarına dönmüştür.
Emperyalist güçler bazı akımları kendilerinden olmadığı halde beslerler, önünü açarlar. Bunun nedeni ileride yapacakları haince işlere altlık oluşturmak, gerekçe oluşturmaktır. Biz bu tip olayları hem ülkemiz de ki gençlik eylemlerinde gördük, hem de, dünyanın diğer yerlerinde gördük. Uluslararası emperyalistlerin dünya üzerinde ki çirkin emellerini gerçekleştirmek için, bu olayları istismar ettiklerine şahit olduk.
Bakıyorsunuz bir şarlatanın peşine bir sürü insan takılmış. Kış günü beni sevenler şelalenin altına girsin diyor ve gözlerini kırpmadan elbiseleriyle insanlar suyun altına giriyorlar. İşte bu insanların ruhunu “Mepisto” ele geçirmiştir. Bunun tedavisi de yoktur. Bir bakıyorsun insanları sebepsiz yere sokaklara salmışlar, güç gösterisi yapıyorlar. Bu hareketler aranacak hakların, yapılacak protestoların önünü de kapatmaktadır.
Not:
Dulsena: Servantesin, Donkişot isimli romanında ki, Donkişotun sevgilisi
Büyücü Friston: Dulsenayı çirkinleştiren büyücü.
Mefisto: Mephistopheles, ruhları yakalamakla görevli Şeytan. Goethe’nin Faust isimli eserinin kahramanlarından biridir.