enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5246
EURO
34,7847
ALTIN
2.440,94
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
17°C
Kocaeli
17°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C

Hikmeti Kaybetmek

07.05.2021
A+
A-

Lafzı küçük, manası engin bir kelimedir “hikmet” kelimesi. Bazı İslam âlimleri hikmeti şöyle tarif etmişlerdir: “hakkı hak (doğru) bilip ona uymak, batılı batıl (çürük, bozuk) bilip ondan sakınmak”.

Bunun son örneğini biz, Covid-19 virüsünün dünyayı etkisi altına aldığı zaman, Amerika’daki sokak panolarına, Peygamberimizin “ellerinizi yemekten önce ve sonra yıkayın” hadisi ile; “Bir yerde veba ve benzeri herhangi bir bulaşıcı hastalık olduğunu işittiğiniz zaman, o yere girmeyiniz. Bulunduğunuz yerde böyle bulaşıcı bir hastalık varsa, oradan da çıkıp kaçmayınız” hikmetli hadisini insanlara duyurdular.

Hikmet kelimesinin mana yönünden çeşitlilik arz ettiği görülmektedir. “Hikmet müminin yitiğidir, onu bulduğu yerde alır” ( Tirmizî, “ʿİlim”, 19) mealindeki hadis Müslümanların, işlerine yarayan bilgiyi ve doğru sözü kimden ve nereden geldiğine bakmaksızın alabileceklerine işaret etmiş, bu durum dış kültürlerden meşru bir şekilde faydalanmaya meşruiyet kazandırmıştır…

Edep literatürünün ünlü isimlerinden İbn Abdürabbih’in “El-ʿİḳdü’l-ferîd” adlı eserinde, “Hikmet müminin yitiğidir …” hadisinin bir başka versiyonu yine Hz. Peygamber’e nispet edilen, “İsterse müşriklerin dilinden olsun hikmeti alın” sözüyle birlikte kaydedilmekte, böylece farklı kültürlere ait hikmetin kaynağına bakılmaksızın Müslüman muhitine aktarılmasının meşruiyeti vurgulanmış olmaktadır.

Bize hikmeti kaybettirdiler. Eskilerimiz “kapını kilitleme, komşuya bir şey lazım olabilir sen olmadığın bir zamanda” derlerdi. I. Dünya Savaşı’nda insanlar açken, İstanbul işgal altındayken bile hırsızlığa rastlanmamıştır. Şimdi eve çelik kapı takıyoruz yetmiyor, ona da beş tane ayrı ayrı kilit takıyoruz. Kısa zamandaki bu ahlaki bozulmanın da bir hikmeti vardır diyelim.

Japonya’da deprem olduğunda insanlara “cep telefonu kullanmayın, ankesörlü telefon kullanın” diye ilan edilir. Hepimiz şahit olduk, Japon halkı ankesörlü telefon kulübelerinin önünde kuyruk oldular. Amerika’daki benzer bir felaketten sonra insanlara “emniyet şeridini kullanmayın” talimatı verildi. Yine hepimiz gördük ki, trafik çok yoğun olduğu halde kimse emniyet şeridine girmedi. Bizde emniyet şeridinden kaçmak marifet sayılıyor. Yukarıda bir hikmet örneği olarak verdiğimiz hadisi ABD aldı ve bu hikmetle insanları uyardı.

Bize gelince, biz hikmeti kaybedeli çok oldu. Geçen yıl Gümüşhane’ye, Covid’i ilk defa İzmit’ten gidenlerin götürdüğü yazıldı. Bunun gibi Rize’ye İstanbul’dan gidenlerin götürdüğü yazıldı. Bir valimiz “yurt dışından gelenlerle değil, İstanbul’dan gelenlerle hastalık bize geliyor” demişti.

Son olarak bu kapanma musibeti konuşulmaya başlanınca insanların İstanbul’dan tatil beldelerine nasıl akın ettiklerini gördük. Oralar acaba bu hastalıktan muaf bölgeler midir?

Bir doktor arkadaşımız bu hastalık başladığında “İstanbul’u kontrol altına almazlarsa hastalık bütün ülkeye yayılır, İstanbul’dan giriş çıkışlar kontrol altına alınırsa hastalık Anadolu’ya hızlı bir şekilde yayılmaz” demişti. İstanbul ülkenin dışa açılan kapısı gibidir. Oradan yoğun bir hasta kitlesi giriyor yurda.

Diyarbakır’daki bir doktor da geçen yıl kış aylarında doğuda hastalığın yaygın olmadığını fakat yazın çok hızlı yayılacağını ve bu hıza tesislerin cevap veremeyeceğini söylemişti. Sebep olarak da yazın batı illerinden yoğun bir ziyaretçi akımının bölgeyi etkileyeceğini söylemişti ve öyle de oldu. Çok şükür tesisler yetti.

Ahlâkta dört temel faziletin ilkine de hikmet denilmiştir (diğerleri şecaat, iffet, adalet). Kendi malımız olan hikmeti kaybetmemiz, ahlakımızı da kaybetmemize sebebiyet verdi. Bilerek halkımıza kaybettirilen hikmete yeniden sahip olana kadar daha çok bedel ödeyeceğiz gibi görünüyor.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Sistem seyfi dedi ki:

    Kalemine sağlık