BAŞBAKAN ECEVİTİN MASASINI YUMRUKLAYAN AMERİKALI SİSKO
Kıbrıs çıkartmasının 47. Yıl dönümü ve Sayın Cumhurbaşkanımızın Kıbrıs ziyareti nedeniyle birkaç hafta bu konu da yazmayı uygun buldum.
Kıbrıs konusuna girmeden önce haşhaş konusunu hatırlayalım, 47 yıl önce neler olmuştu ülkemizde?
Haşhaş ekimi: ABD’ Demirel hükümetine haşhaşı yasaklaması için baskı yapmış fakat bu kararı aldıramamış. Bunun üzerine de Demirel’i düşürüp yerine Nihat Erim hükümetini kurdurmuş. Ona da aynı şeyi söylemişler ve haşhaş ekimi yasaklanmıştı.
Mehmed Ali Kâğıtçı bu konuyla ilgili olarak 1960 yılında bir kitap yazmıştı “siyah altın afyon” diye. Ama İnönü’nün hiç sevmediği adamlardan biridir Merhum Kâğıtçı, sadece İnönü değil Almanlar da sevmez onu. Türkiye de ilk kâğıt fabrikasını Atatürk’ün emriyle yapan adam odur. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi de, Merhum Kâğıtçının değerini idrak edememiştir.
MSP ve CHP Koalisyonu kurulunca, koalisyon protokolüne haşhaş ekimiyle ilgili bir madde koydurmuştu MSP liler. “ Haşhaş üreticisinin mağduriyetine süratle son verilecektir” denmişti protokolde. MSP bunu yeterli görmüştü ilerde haşhaş eken çiftçinin mağduriyeti için yapılacak çalışmalarda.
Haşhaş ekim mevsimi gelince, MSP’li Tarım Bakanı Korkut Özal, konuyu bakanlar kurulu gündemine getirmiş. CHP li bakanlar ABD nin muhalefetini bahane ederek teklife karşı çıkmışlar.
Bunun üzerine MSP li bakanlar itiraz etmişler olmaz öyle şey! Ülkeyi biz mi yönetiyoruz ABD’liler mi?CHP’ ittihatçıların devamı olarak düveli muazzama ne der buna diyordu? Ve biz ne deriz düveli muazzam ’aya diyorlardı!
Erbakan süper devlet tabirine sürekli karşı çıkmış. Zorbalık, zulüm, istismar yapan ülkeler süper değil,devlet tarifine bile girmezler. Erbakan hoca; süper devlet arıyorsanız bizim ecdadımıza bakın, süper devleti onların kurduğu devletler de görürsünüz diye itiraz etmişti. Ve haşhaş ekim kararı alınır. Alınır ama…!
Ecevit Haşhaş ekim kararı alındığı günün gecesinde bakanlar kurulunu acilen toplantıya çağırır. MSP liler bu acıl çağrıdan kuşkulanırlar.
Toplantı başlar ve Ecevit söz alır; durumu iyi değildir Başbakanın “ Dün bana ABD dışişleri bakan yardımcısı Jozef Sisko geldi, bağırdı çağırdı. Masamı Yumruklamaya kalkıştı. “ Bize danışmadan nasıl haşhaş ekimine karar alırsınız ”dedi. Ve kararı hemen geri alın diye kesin konuştu der. Aslında yumruklanan Ecevit’in masası değildi! Bizim oralarda bir söz var “gözü kanayaklılara (kadınlara) keser” diye. Merve Kavakçıya haddini bildirin diye gürleyen Ecevit’e, sen ne yaptın ona deyince, ben ne yapa bilirdim ki der! Sinirlenme sırası Erbakan’dadır. Bu sözlere Necmeddin Erbakan karşılık verir;
-Sayın Ecevit, bunları nasıl söylersiniz siz o jösef Sisko’ya ne den haddini bildirmediniz! Neden bağırıp, çağıran saygı hudutlarını aşan, masanızı yumruklamaya kalkan o adamı neden kapı dışarı etmediniz? Devletin itibarını biz yollarda mı bulduk? Biz MSP olarak bu karardan asla dönmeyeceğiz. Bu basit bir olay değildir der Erbakan. Karardan dönülmesi halinde istifa edeceklerini söyler.
MSP, CHP üzerinde ABD ‘den daha baskın çıkmıştı.CHP, MSP ‘ile koalisyon kurarak başına büyük ve tatlı bir bela almıştı. Sadece kendi başına değil MSP’yi Avrupa’nın ve Emperyalistlerin başına da bela etmişti. Sonuçta CHP, ABD’nin isteğiyle hazırladığı haşhaş ekim İptal kararını, MSP’nin zoruyla geri çekmek zorunda kalmıştı.
MSP’nin teklifi; bu Sisko istenmeyen adam ilan edilip hemen memleketine gönderilmesi yönündeydi. Fakat CHP’nin bu kararı alacak cesareti yoktu ve hiçbir zaman da olmayacaktı.
O günleri bilenler için bu günleri anlamak kolay da, bilmeyenlere anlatmak zor.