Selamun aleyküm,
Rabbim bizleri ceddimize,
neslimizi de bizlere benzetsin.(Amin)
Öncelikle selam ve dua ile siz sevgili okuyucularıma hitap etmek isterim.
Bu yazıyı yazmamda ki amaç, Rabbimizin bizlere hitabı olan şu ayetî kerimesidir;
“Sen sadece anlatmakla, uyarmakla mükellefsin. Hidayet bendendir.”
Bu ayeti kerimeden yola çıkarak ben de üzerime düşen görevi yapıp naçizane sizleri uyarıyor, hata yaptığım konularda ise uyarılmayı bekliyorum.
Bu uğurda ben üzerime düşen vazifeyi yapıyor ve Rabbimizin razı olmadığı ‘yılbaşı kutlamaları’ hususunda ise kutlama telaşın da olanları uyarıyor ve hidayetini yüce Mevladan bekliyorum.
Bekliyorum çünkü biliyorum ki Rabbimizin hidayeti geldiğinde Osmanlıya, ceddimize dönecek ve dünyaya adaletle hükmedip gayrimüslime asla benzemeyeceğiz.
Hemen hemen 90 ı müslüman diye belirtilen ülkemde gayrimüslimlerin yılbaşı kutlandığı kadar müslümanların yılbaşını bırakın kutlamayı gününü ve zamanını dâhi bir çok kimse bilmiyor.
Bundan yaklaşık dört ay önceye gittiğimizde müslümanların yılbaşı olan gün gelip çattığında yoldan geçenlere “selamünaleyküm yeni yılımız hayırlı olsun” dediğimizde aldığımız cevaplar durumun ne kadar vahim olduğunu gözler önüne seriyordu. “Delimisiniz, daha yılbaşına dört ay var” gibi içler acısı tepkilerle karşılaştık.
Maalesef öyle bir benzetmiş ki gayrimüslimler bizleri kendilerine “müslümanım” diyen ama hiç bir hareketi müslümanlıkla bağdaşmayan bir nesil oluşturulmuş durumda ve üzülerek beyan ediyorum ki bir iyileşme bir gelişme yok.
Bizleri Çanakkale’de, anadoluda hiç bir cephede ezemeyen, yenemeyen düşman, bizi tüm devletlerin imrenerek baktığı, kıskandığı kültürümüzden, inancımızdan, en güçlü yanımız İMANIMIZDAN, birliğimiz, dirliğimiz, hazinemiz gençliğimizden, neslimizden vurmaya çalıştığını görüyoruz.
Bizi kılıç ve silahla karşısına dahi almaya çekinen, korkan düşman sinsice yaklaşıp içten içe yıkmaya çalışıyor. Gençlerimizi kendi istediği kültürde yetiştirme gayreti gösteriyor. Tembel, çalışmayı sevmeyen bir gençlikle ortadan kaldırmak istiyorlar. En büyük yarayı ise böyle vermek istiyorlar bizlere. İzin vermeyelim kardeşlerim. Bayrağı, ezanı, vatanı, namusu, içten içe çürütmelerine fırsat vermeyelim. Kur’anı başımızın üstünden almalarına izin vermeyelim. Kendi kültürümüze sarılalım. Malcolm X’in dediği gibi; “Bütün uyuyanları uyandırmaya bir tek uyanık yeter.” Uyanalım kardeşlerim uyuyanlarıda uyandıralım. Allah deyip ayağa kalkalım. İşte o zaman ne müslüman kanı akar, ne Kudüs tutsak kalır ne de anneler çocuklar ağlar.
“Çünkü savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir.” (Aliya İzzetbegoviç)
Allah’ım sen bizleri senin yolunda giden, “Sen ne emrettiysen o” diyen.
Senden başka hiç bir güç ve kudret tanımayan kullarindan eyle . ( Âmin )