enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
19°C
Kocaeli
19°C
Açık
Pazartesi Açık
24°C
Salı Parçalı Bulutlu
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Çok Bulutlu
17°C

Milli Nizam Gençliği

25.03.2021
A+
A-

Milli Nizam Hareketi olarak başlayıp sonra, Milli Görüş diye adlandırılan hareketin gençleri ilk şehitlerini 1970 yılında vermiştiler. Kısa ömürlü olan, Tek Nizam gençlik gazetesi olayı şu şekilde haberleştirmişti:

MİLLİ NİZAM GENÇLİĞİ’NİN İLK ŞEHİDİ 21 MART 1970

“Milli Nizam Gençliği ilk şehidini verdi. Partimizin (M.N. P) 8 Şubat 1970 de ki açılışında Osman Gazi Grubu’nun başkanı olan, Ankara Ziraat Fakültesi 4. Sınıf talebesi olan Süleyman Özmen kardeşimiz 21 Mart 1970’de komünistlerle yapılan bir çatışmada şehit düştü. Cenabı haktan aziz dava kardeşimize rahmet diliyoruz.” (Tek nizam Gazetesi sh. 6 Şubat 13/ 1971 yıl 1 sayı 1)

Daha sonra ki yıllar da ülkücüler sahiplenmiştir şehidi. Cenazesinde o günün bütün sağ grupları vardır. Okunan Kur’an’a bütün gruplar katılmıştır. Gruplar arasın da keskin şekilde ayrışmalar daha sonraki yıllar da olmuştur. Cenaze merasimini rahmetli Nebi Güdük Hocadan dinlemiştim. Sabaha kadar Kur’an okuduklarını söylemişti.

ŞEHİDLİK VE SÜLEYMAN ÖZMEN

Milli Nizam gençliğinin gazetesi olan Tek Nizam gazetesinde Şehit Süleyman Özmen için yazılan makaleye Bakara suresinde ki bir ayet-i kerime ile başlanmış.

“Allah (c.c) yolunda ölenlere öldü demeyiniz. Diridirler, fakat siz bilmezsiniz”

Müslüman, kelimelerin emrettiğini yaparak Rabbine doğru yol almaya başlar. Bir noktadan sonra insan bütün kir ve günahlarından sıyrılarak tertemiz haliyle Rabbine kavuşacaktır.

Cihat ve şehitlik insanı Hakkın rıza ve rahmetine kavuşturan iki sebeptir.

Yalnız İslam davası için yaşayan ve o uğurda ölen rahmetli bir kardeşin hatırasını bu davanın savunucusu olan bir gazetenin ilk sayısında yâd etmek isabetli bir hareket olmuştur. “

Yıllar sonra aynı yolun yolcusu olan şehidimizin torunlarının çıkarttığı bir gazetede, Şehidimizin şehadetinin 51. Seneyi devriyesinde hatırasını yad etmemenin isabetli olacağını düşünmekteyim.

Makalenin yazarı şöyle diyor: “Şehitler zincirinin son halkası (24 Mart 1970) olan yakından tanıdığım bu şehit burada anılsın ki, hem onun ruhu şad olsun hem de davamızın son şehitleri bilinsin, bu şehidimiz içimize girmiş düşmanla mücadele etmiş, aynı düşmanla savaşırken şehid edilmiş Süleyman Özmen…”

Gayrı Milli Eğitimin zavallı Türk gençliğine yarım asırdır telkin ettiği dinsizlik ve din düşmanlığı, Materyalizm, kendini unutturma, Süleyman’ın ruh asaletini bozmamış. Fakülte hayatını başlayınca mücahade’nin esas inceliğini kavramış. Aynı zamanda yıllarca kendine öğretilmemiş Dinin esas ve inceliklerini öğrenmeye devam etmişti. Her zaman insanlığa saadet getirecekmiş telkin ve propaganda edilen Komünizmin, kapitalizmin ve hiçbir batıl doktrinin ve formülün herhangi bir esası onun ruhuna tesir etmemiş. İslam’ın her hükmüyle kendini bezemeye devam etmiştir.

Bir yandan içindeki ilim boşluğunu doldurmaya çalışıyor, diğer yandan bu evliya ve şüheda yurdunu kızıllara peşkeş çekmek isteyen hainlerin maşalarıyla savaşıyor, bir yandan da fuhuş, sefahat, her türlü ahlaksızlık ve dinsizliğin alıp yürüdüğü şu cemiyette imanını muhafazaya, kendini korumaya gayret ediyor…

O, vatan ve milletin kurtulmasını, kulu yaratan Allah’ın kula gönderdiği “Tek Nizam’a” dönüşte görüp inananlardandı.

Madde âleminde de debelenip duran, bu karanlığı yaramadığı için ruhi bunalımla çılgınlaşıp azgınlaşan, dışarıdan gelen emirlere itaat aptallığını gösteren komünistlerin kurşunu ile yaralandığı zaman mübarek “10 Muharrem” günü dolayısıyla oruçluydu. Rahmetli bu yönlerden de İslam’ın inceliklerine hassasiyet gösterir. Hakkın rızasına nail olmayı arzu ederdi.

Dört beş günlük hastane hayatında çektiği ıstırap belki Allah’ın günahlarını affedip Süleyman’ın masum bir şekilde kendisine kavuşmasını takdir edişindendir.

Cenaze alayı Müslümana yakışır bir vakarla şehidimize son vazifesini yaparken Türkiye’de Müslümanların varlığını göstermiştir. Bu cenaze alayının dilinden anlayanlar onlarla aynı hissi duyuyor aynı üzüntüyü yaşıyor. O alayın yaşadığı yüce âlemi hissetmeyen “maddi âlemin kör köstebekleri” herhalde:
Bir gerici eksildi demiştir.
Ama bu eksiliş, geride kalanların şahlanışına sebep olacaktır. O’nun mis kokulu kanının öcü alınacaktır. İslam, yaradılış öncesinden, kıyamet sonrasından haber verdiği için bu gençliği, akılsızlıkta ileri olanlar, havsalalarına sığdıramazlar.

Bir grup bu cenaze alayı karşısında ne üzüle biliyor ne sevine biliyor bir hissi zavallılık içerisinde çırpınıp duruyor.
Süleyman daha önce Müslüman düşmanları tarafından şehit edilen genç mücahit kardeşi Mustafa Bilgi ile Eyüp Sultan da yanyana yatmaktadır.

Minili kadınlar, kızlar Süleyman’ın cenaze alayını balkonlardan bir şey duymak isteyerek seyrediyor, fakat duyamıyor.
Perdenin arkasından ak örmeli nineler ve anneler ise, bu şehidin ruhu için bir “YASİN” göndere bilmenin gayretindeler.

İşte yeni ve eski Ankara Süleyman hasretini çektiği eski Ankara kendi arzu ettiği şekilde teşyi ediliyor. Eski Ankara, Hz. Peygamber Aleyhisselamla gönderilene İnsanlığın felahı manayı, Anadolu’ya nakşeden velilerden Hacı Bayram’ı Veli, Taceddin Sultan (K.S) ve gelmiş geçmiş gizli evliyaların ruhaniyetidir. Rahmetli bu ruhaniyetin özlemi içindeydi.

Asr-ı saadetten beri bu güne kadar ( 13. Ocak 1971) son iç harbin şehitleri Ruhi Kılıçkıran’dan, Süleyman Özmen’e, Dursun Önkuzu’ya kadar: aziz şehitlerimiz, ruhunuz şad olsun. Ruhları için Fatiha. (TEK NİZAM GAZETESİ. Sh. 2-7 13 Ocak 1971 yıl bir sayı 1)

Ne yazık ki, şehidlerin sayısı daha sonra ki yıllar da bir sayfaya sığmayacak kitap sayfalarını dolduracaktır. Bu kadar gencimizi birbirine kırdıran iktidar sahipleri bunun cezasını dünya da ödemeden gittiler. Hesap Din Gününün Malik’ine kaldı…

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.