enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
16°C
Kocaeli
16°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
19°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C

Ücret Adaleti Üzerine: Bekçiye Var da Öğretmene Yok mu?

29.08.2020
A+
A-

Adalet çok yönlü, geçmişten günümüze üzerinde en çok durulan kavramların başında yer almaktadır. Bu alanlardan biri de ücret adaletidir. Her işin farklı önem ve zorluğu vardır ve belli bir sistematik içerisinde ücretlendirme yapılması gerekmektedir.

Özel sektörde devletin asgari ücreti belirleme ve çalışma koşullarını sınırlama dışında ücret noktasında başkaca bir müdahalesi pek mümkün görünmüyor. Özel sektörde de eşit işe eşit ücret gibi bazı ilkelerin sağlanmasının önemi üzerinde durulmakta ve adil bir ücret politikasının hem işyerinde iç barışı arttırmakta hem de verimin artmasını sağlamaktadır.
Kamu, çalıştırdığı personelin tüm özlük haklarını kendisi, belli ilkeler doğrultusunda hazırlamak durumundadır. Kamu çalışanlarının yaşam standardı devlet eliyle tespit edilmektedir. Burada asıl önemli olan nokta, ücretlerin yeterli olup olmaması kadar, farklı meslekler arasında adil bir dengenin gözetilmiş olmasıdır.

Kamuda çalışanların eğitim durumu, yaptığı işin önem skalasındaki yeri, zorlukları gibi birçok faktör belirleyici olmaktadır. Bir mesleğe devletin biçtiği değer ve verdiği önem, o meslek çalışanlarına ödenen ücretle somutlaştırılmış olmaktadır.

1995 sonrasında alım yapılmayan bekçilik 2016’da tekrar aktif hale getirildi ve günümüze kadar yaklaşık 30 bin bekçi alımı yapıldı. Ülkemizde son zamanlarda tekrar aktif hale getirilen ve sayısı gün geçtikçe artan bekçiler üzerinden bu konuyu irdelemekte fayda olduğunu düşünüyorum. Bekçilere ödenen ücretler üzerinden kamunun çalışanlarına verdiği önemi biraz olsun irdelemek istiyorum.

Ücret politikasının teknik boyutlarına girerek konuyu uzatmak istemiyorum. Gece bekçilerine verilen ücretin az ya da çok olduğu da bu yazının amacını oluşturmuyor. Sadece adalet boyutuyla konuyu irdelemek istiyorum. Gece Bekçisi ve diğer işlerde çalışanlar bu yazıyı kendilerine karşı olarak algılamazlar umarım.

Bekçiler haftada 40 saat çalışıyorlar ve 60 yaşında emekli olacaklar. Yeni işe başlayan bekâr lise mezunu bekçilerin maaşı 4.527 TL’dir.  Üniversite mezunu bekçiler ise 4.534 TL ücret almaktalar. Lise ile üniversite mezunu arasında sadece 7 TL farkın bulunması üzerinde de durmak lazım. Ülkemizde eğitime verilen önemin basit bir göstergesidir. Bu paranın bir çalışan için çok olduğunu söyleyecek değilim. Hayat şartlarının nasıl zorlaştığını hep birlikte yaşıyoruz. Lakin buradaki asıl sorun, kamudaki diğer çalışanlarla kıyaslandığında verilen bu ücretin adil olup olmamasıdır.

Söze gelince eğitimin ve bu bağlamda öğretmenin ne kadar önemli olduğunu söyleyen yöneticilerin uygulamada hiç de öyle hareket etmediklerini bu örnek açık bir şekilde göstermektedir. Nitekim işe yeni başlayan bir öğretmene ödenen ücretin 4.013 TL olduğunu dikkate aldığımızda sorun daha net bir şekilde ortaya çıkmış oluyor. İşe yeni başlayan bir polisin ücretinin 5.950 TL olduğu gerçeğini de aklımızın bir kenarında tutmamız lazım.
Askerlere ödenen maaştan bahsetmek bile istemiyorum. Böyle bir durumda her taraftan saldırıya geçileceğini biliyorum. Türkiye’nin dokunulmazları ve eleştirilemezleri var. Asker ve polisi sevmek ile onlara verilen maaşın yüksekliğini sorgulamanın farklı şeyler olduğunu unutuyoruz. Hele çatışmanın yoğun olduğu bir bölgede ve dönemde bu konuya hiç girmemiş olayım.

Polis ile bekçi arasındaki maaş farkının bu denli az olmasını da doğru bulmuyorum. Öğretmenlerin polis ve bekçilerden daha düşük ücret alması vicdanları yaralamaktadır. Durum sadece polisler açısından değil, onca zor sınavlardan geçerek kamuda atanan memurları da yaralamaktadır.

Hiçbir vasfı olmayan bekçilere öğretmenden daha fazla maaş verilmesi ve sonrasında eğitimde neden bu kadar kötü noktada olduğumuzun sorgulanması hem anlamsız hem de samimiyetsizdir. Lise mezunu bekçi kadar değeri olmayan bir öğretmenden özverili bir çalışma beklemek de anlamsızdır. Tabi ki her şey para değil. Hele öğretmenlik kutsal bir meslek. Yeni nesiller ve ülkenin gideceği yarınlar onların ellerinde. Bu kadar önemli olan bir öğretmene gerekli önemin verilmemesini sorgulamalıyız. Devletin verdiği önem derecesi toplumda da karşılık görüyor. Artık öğretmenlere eskisi gibi saygı ve sevgiyle yaklaşılmıyor. Özgürlük adı altında fütursuz bir hale getirilen kimi veli ve öğrencilerin saldırısına uğrayan öğretmenlerin sayısı hiç de az değil. Mesleki tehlikeden bahsediliyor ise, öğretmenleri de dikkate almak gerekmektedir.

Aynı sorunu üniversitelerdeki akademik ve idari personelde de görüyoruz. Verilen ücretlerin tatmin edici olmaması dolayısıyla bir çok donanımlı ve vizyon sahibi kişi akademisyen olmaktansa özel sektörde çalışmayı tercih ediyor. İdari personelin önemli bir bölümü başka kurumlara geçiş yapmak için elinden geleni yapıyor.

Nasıl ki öğretmen ile bekçi maaşları arasında ciddi bir fark zorunluluk ise öğretmen ile akademisyen arasında da bu farkın olması gerekir. Fakat durum maalesef hiç de öyle değil.
Kamu kurumlarında sözleşmeli olarak çalıştırılan güvenlik görevlilerinin ücretlerinin de bekçilerden daha düşük olduğunu görüyoruz. Burada da bir adaletsizlik söz konusudur.
Hangi mesleğe devletin ne kadar önem verdiğinin göstergesi, maaşlarında kendini gösteriyor. Kamuda iş barışının ve adaletin sağlanması bir zorunluluktur.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.