enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
EURO
ALTIN
BIST
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
24°C
Kocaeli
24°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
27°C
Cumartesi Açık
27°C
Pazar Açık
28°C
Pazartesi Az Bulutlu
30°C

Tarih Erdoğan’ı Nasıl Yazacak?

29.08.2020
A+
A-

Liderlik, zor şartlar altında ortaya konan performans ile ortaya çıkar. Büyük liderler, tarihin akışını değiştirirler ve adeta tarihi yeniden yazarlar. Liderlerin büyüklükleri yaşadıkları dönemlerde genellikle anlaşılamayabiliyor. Lider vefat ettikten sonra insanlar daha net bir şekilde ortaya konan liderliği görürler.

 

Türk siyasal hayatının son yüzyıl içerisinde ortaya çıkardığı en önemli liderlerden birinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Bu söylemi gerekçelendireceğim.

 

Recep Tayyip Erdoğan ile Ulu Hakan II. Abdülhamid Han arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır. Bu benzerliklerden ve hatta dönemsel şartların bile benzerliğinden yola çıkılarak bir değerlendirme yapmak faydalı olacaktır.

 

Abdülhamid dönemi Osmanlı Devleti çöküş aşamasındadır. Hasta adam olarak nitelenmekte ve parçalanmasına dönük ciddi planlar yapılmaktadır.

 

Erdoğan dönemi Türkiye’si de aynı durumla karşı karşıyaydı. Ülkenin adım adım yıkılış planları yapılmaktaydı. Önce bir Ermeni Devleti, daha sonra ise İsrail’in hizmetinde bir Kürt Devleti kurulmak istenmiştir. Aslında yapılmak istenen, Türkiye topraklarının da önemli bir bölümünü kapsayan Büyük İsrail’in kuruluşuydu. Erdoğan, adım adım bu planları yerle yeksan etmeyi başardı. Türkiye’nin savunmasının, Türkiye sınırlarında başlamaması gerektiğini idrak etti. Bu süreçte önce Irak’ın Kuzeyinde kurulmak istenen Kürdistanı engelledi. Daha sonra ise Irak’tan Akdeniz’e kadar uzanacak PKK koridorunu ortadan kaldırdı.

 

Hatta Suriye’nin belli bölgelerinde kontrolü sağlayarak, olası girişimlerin önünü kapattı. Irak’ın Kuzeyinde terörden temizlenmiş ve Türk askeri üslerinin yapıldığı bölgeler oluşturdu.

 

Libya’ya müdahale ile birlikte, Akdeniz’de Türk hâkimiyetinin yolunu açtı.

 

Abdülhamid, Duyun-u Umumiye bağlamında dış güçlerin kontrolüne verilmiş ekonomiyi bağımsızlaştırmanın mücadelesini verdi. Aynı durum Cumhuriyet Türkiye’sinde de mevcuttu.İMF eliyle ülke ekonomisi kontrol edilmekteydi. Erdoğan, IMF’ye olan borçları ödeyerek ülkeyi bağımsızlaştırdı.

 

İki dönemde de Batı hayranı ve kendi ülkesine ters düşen bir aydın sınıfı söz konusudur. Gerek Abdülhamid gerekse Erdoğan, açmış oldukları eğitim kurumları ile ülkeyi kalkındırmaya çalıştılar. Modern okullarda maddeci-materyalist zihniyette yetişen gençler, Abdülhamit’in en büyük düşmanı haline dönüştüler. Erdoğan’ın da bana göre en az başarılı olduğu nokta, eğitim kurumlarında nesillerin milli ve yerli bir kafayla yetişmesini sağlamak oldu. Fakat bu noktada Erdoğan’ın Abdülhamid’ten daha başarılı olduğunu söyleyebilirim.

 

Abdülhamid’e karşı geniş bir muhalif kitle mevcuttu. Ayrılıkçı Ermeni’sinden, Yahudi’sine, Batı tarzı eğitim almışından, bazı din adamı ve cemaatlere kadar geniş bir kitleydi. Birbirine hiç benzemeyen bu kitlelerin birlikte hareket ettikleri, Abdülhamid gitsin de ülke batarsa batsın noktasına geldikleri görülmektedir. Nitekim bu kitleler, Abdülhamid sonrasında birbirlerine karşı pek de dostça davranmamışlar ve ülkeyi bölünme noktasına getirmişlerdir.

 

Erdoğan’a karşı da çok geniş bir muhalif kitle oluştu. İçinde ayrılıkçı terör örgütleri, sözde Atatürkçüler, bir kısım ülkücülük iddiasında olanlar, belli dini cemaatler ve kendini İslami olarak tanımlayan kimi siyasi oluşumlar. Bütün bu farklı yapılar ve dış güçler, Erdoğan’ı devirmek için ortak hareket etmektedirler.

 

Abdülhamid Han, bu kirli koalisyonun isyanı sonrasında devrilmiştir. Aslında kardeşkanı akmasın diye kendini feda etmiştir. Bu duruş, ülkenin yanlış ellerle yıkılmasına neden olmuştur.

 

Erdoğan’a karşı da aynı tarzda bir silahlı girişimde bulunulmuştur. Bu noktada Erdoğan, Abdülhamid’ten ayrışmıştır: Sonuna kadar savaşmayı tercih etmiştir. Hiçbir liderin karşı koyamayacağı bir kirli yapıyı, onca işbirlikçisine rağmen, alt etmeyi başarmıştır.

 

Tayyip Erdoğan, ortaya koyduğu performans ile hem ülke içinde hem de uluslararası arenada büyük bir lider olarak kabul görmüştür. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki Müslümanlar, kendilerine lider olarak Erdoğan’ı görmektedirler.

 

Ülkede yapılan onca yatırım sonrasında, farklı bir Türkiye ortaya çıkmıştır. Askeri vesayetin belini kırmayı ve askerleri asli işlerini yapmaya yönlendirmeyi başarmıştır.

 

Türkiye sadece bölgesinde değil, global anlamda da bir güç olarak ortaya çıkmıştır.

 

Bütün bunları yaparken, halkından kopmamış ve onların duygu dünyası ile sıkı bir bağ kurmuştur. Onu sevmeyenler bile, Erdoğan’ı büyük bir lider olarak görmektedirler. Öyle bir lider ki, karşısına çıkarılan bütün lider adaylarını görünmez kılmıştır.

 

Şunu iddia ediyorum: Tayyip Erdoğan tarihimize altın harflerle yazılacaktır. Onu anlamamış ve hatta ona karşı olumsuz bir tutum takınmış kitlelerin büyük bir bölümü onu hayırla yad edecektir.

 

Erdoğan karşısında konumlanmış olanların, Erdoğan sonrası Türkiye’de toplumdan olumlu bir yaklaşım beklemeleri anlamsız olacaktır. Bu kişiler halk nezdinde ihanet etmiş damgasını ömür boyu taşıyacaklardır.

 

İnsanlar hata yaparlar. Erdoğan da bir insan olarak hatalar yapmaktadır ve yapacaktır. Bu hatalara bakıp ta, ortaya konan büyük liderliği görmezden gelmemek gerekir. Aksi takdirde bizler vicdanen kendimizi iyi hissetmeyeceğiz.

 

Erdoğan’ın yaptıkları, tarihe büyük lider olarak geçmesi için yeterlidir ama Allah nasip ederse, daha yapacağı çok şey var. Allah hayırlı, uzun bir ömür nasip etsin.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.