enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2627
EURO
34,7251
ALTIN
2.398,52
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
19°C
Kocaeli
19°C
Açık
Pazartesi Açık
24°C
Salı Parçalı Bulutlu
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Çok Bulutlu
17°C

Siyaset Bilimi Ve Siyaset Felsefesi Çatışmasına Sosyolojik Bakış

29.10.2022
A+
A-

Siyaset felsefesi ahlakı önceler, siyaset bilimi ise etiği. Hali ile bu iki benzer, hatta eş sanılan ama iki keskin bariz fark olan bakış açıları, akademik açıdan siyaset felsefesi yapanlar ile siyaset bilimi yapanlar arasında büyük bir çatışmaya neden olur.

Bu çatışma bizatihi siyasetin kendisinde felsefe penceresinden bakanlar ile bilim penceresinden bakanlar arasında teolojik, sosyolojik açıdan ayrıca yoğun bir çatışma doğurur.

Pratikte ise her ikisinden uzak yapılan şekline girmeyelim yazının seviyesi yerlerde sürünmesin…

Siyaset bilimi gözlem ve bilgi toplamları ile bilimsel tutumu sağlamaya ve onu kurallaştırmaya, kavramsallaştırmaya gayret eder. Siyaset biliminde siyaset insan merkezli etikler ile yapılır. Siyaset felsefesinde ise durum toplumsal, kültürel yada erdemi yasa ile değerler ile yapılır.

Bu aşamada siyasi keşf edicilik siyaset felsefesinde baskın olan siyasi teoride değil, siyaset biliminin bilimsel incelemesinde ortaya çıkar.

Siyaset felsefesinde ki akılın toplumsal uygulanabilirliği teoloji merkezlidir ve asla aklı metafizik soyut erdemlersiz değerlendirmez. Bu duruma Siyaset bilimi teolojik açıdan felsefenin yaklaşımını anlam aktaramaz bulur. Çünkü bilim somut sonuç odaklı rasyoneldir. Felsefe soruların cevabını bulmak zorunda değildir bilim ise zorundadır. Her iki alanın metodolojisi, stratejisi ve analitik anlayışı bariz farklıdır.

Siyaset bilimi kamu da ki metodolojisini çizgisini kamunun menfi haline göre belirler. Felsefede kamu toplumsal vicdanı temsil eder iken bilim de kamu kendi devamlılığını esas alır. Konu her iki alanda etik ve ahlak farklılığında yatan yöntem farklılığıdır. Etik kamuyu toplumsal hipnoza çevirir, ahlak kamuyu ideal toplumun oluşmasında bir araç olarak görür. Her iki döngü ütopik durur, söylemleri ütopik gelir ama birisi gerçek birisi ise hakikattir. Hakikat hak ile bağı olandır, gerçek yüzeye yansıyandır.  Bizim siyasetimizde şu an pratikte hâkim olan totoloji, popülizm ve şovdur, işleyişte siyaset bilimi bir nebze var, sosyoloji ve Siyaset felsefesi ise maalesef hiç yoktur. Hilafsız tüm siyasi yapılar ülkemizde şu an bu şekildedir.

Siyaset biliminde ve etikte siyasetin varlık sebebi iktidar ve muhalefet döngüselliğidir. Siyaset olağan üstülüğü ve olağanlığı belirleyen bir sermayedir. Siyaset felsefesinde ve ahlakta ise siyaset bunların belirleyicisi değil tanımlayıcısı, kendine özgü idealize edicisidir.

Siyaset bilimi sınıfsallığı dinamik niceliksel bir olgu düzeyinde alıp siyaseti statik ve statükotik hale gelmesini tetikler. Siyaset felsefesi ise sınıfsallığı karşıtlığa yada niteliğe yerleştirir onu tetiklemez, irdeler.

Siyaset biliminin devleti oligarşik ve bürokratiktir. Siyaset felsefesinin devleti demokratik, toplumsal adalet ve asalet merkezlidir.

Siyaset biliminde devlet iş bölümünde otoriteyi, totaliriteyi temsil eder, siyaset felsefesinde devlet ıslahı, güvenliği, organizasyonu özerkliği ideayı temsil eder ve sosyoloji kadar olmasa da siyaset felsefesi de millet merkezli ve öncülüdür. Siyaset biliminde salt, kült kutsal devlettir. Felsefede ise fikir sosyolojide ise millettir.  

Son olarak siyaset bilimin etikte lider belirleyicidir, siyaset felsefesinde ahlakta ise belirleyici kolektif akıldır. Sosyolojide ki kolektif toplum anlayışı ile bu manada sosyoloji-felsefe birbirine yakındır.

Son kertede bu çatışmaları, uzlaşan bir zemine yerleştirmedikçe her daim siyaset çözüm üreten değil problem üreten bir mekanizma olmaktan öteye gidemeyecektir.

ÇÖZÜMDE GÖREV ALMAYANLAR PROBLEMİN BİR PARÇASI OLURLAR” (GOETHE)

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.