Bu desteği bulmak için Erbakan iyi bir örgüt kurmuş. İslam Enstitüsü, İmam –Hatipli, şüpheci kendini bulamamış cin gibi Anadolu çocukları arı gibi gidip geliyorlar. Havası yapılmadan ön propaganda ekiplerinden “hazır” hazır işareti verilmeden hiçbir yere gidilmiyor. Yani öyle çıka gelmek yok. Bir yere gidildiği zaman, camide, kahvede, nüfuzlu kişilerin evinde çarşıda gerekli temaslar yapılmış, oraya gitmenin uygun olduğu anlaşılmış demektir. Erbakan’ın komandoları bunlar gerçekten birer militan, ustalıkla halk arasında şu propagandayı geliştiriyorlar:
-Kendi oyunun gücünü bil ona sahip ol. Siyasi partiler sana senin istediğini değil, kendi adaylarını seçtiriyorlar. Yukarıda ne oyunlar döndüğünü de bilemiyorsun. İşte Necmeddin hoca o dalavereleri sana anlattığı zaman ağzın bir karış açık kalıyor. Ön seçim dedin mi her şey tamam. Bir battaniye ’ye, bir ziyafete, yüz kâğıda, bir odacılığa, bir küçük dalavereye satın alıveriyorlar “ delege “ dedikleri parti esnafının oylarını ve ondan sonracığıma efendim, vur patlasın, çal oynasın, neden karşı çıktı durup dururken Süleyman bey bu Necmeddin hocaya bakalım? Namuslu adam, dini bütün adam, bilgili adam, elinde zanaatı var. Dünyanın neresine gitse aç kalmaz, koskoca Alman ordusuna bile tank yapmış, oralarda bile el üstünden tutulmuş, neden böyle bir adamı kabul etmem diyor Süleyman Bey?
İşte arkadaş, mademki oy senin elinde, mademki bu devri demokraside halk istediğini sandıktan çıkarabilmiş, göster bakalım kendini de, Hocayı sandıktan çıkar. Bakalım! Çıkar ki Süleyman Bey bin pişman olsun. Çıkar ki, halkın elinde de güç olduğu anlaşılsın, demek ki halka zıt gitmemek lazım densin. Ulan şu Konya’nın adamı de erkekmiş ha desinler. Koskoca iktidara haddini bildirdi de hizaya getirdi desinler. Hem bu Erbakan kim ki? Sözüyle ameliyle, dini bütünlüğü ve imanıyla senden değil mi? Bu önce AP’ye girmek istedi de Süleyman Bey göğüslemedi mi? Öyleyse ona vereceğin oy asla yabana gitmiyor. Meclise gitse de sesi çıkmaz, gücü yetemez demeleri haşa yalan! Korkuyorlar hocadan efendim. ! Bak gör bu bir kazansın, Allah’ın inayeti senin desteğinle bir Meclise girsin, gör neler eyler. Süleyman dayanabilir miymiş bakalım. Cümle masonlar nasıl kara kara düşünür olurlarmış bakalım. Sen bunu bir seç arkadaş, seçte üstüne karışma…
Zaten Konya’lılarda kıvamına gelmişler hani. 1946’dan beri parti oyunlarını göre göre bezmişler. Hele bu defaki ön seçim dalavereleri milletin canına tak demiş. Bir AP’li Belediye Başkanıyla, Belediye meclis üyesinin konuşmasına şahit oldum, parti listesinin seçilebilir yerinde bir doktor aday için ellerini masaya vurup besa ediyorlardı.
-O kazanmasın da kim kazanırsa kazansın arkadaş eğer o da Meclise girerse, çek bu işin kuyruğunu!
Erbakan böyle müsait bir ortamda çalışıyor.
