enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3806
EURO
34,7650
ALTIN
2.394,20
BIST
10.228,21
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Hafif Yağmurlu
20°C
Kocaeli
20°C
Hafif Yağmurlu
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Açık
24°C

DARBELER AYI

29.08.2020
A+
A-

Mayıs ayı tarihimizin en karanlık günlerinin yaşandığı günleri içinde barındıran bir aydır. Elbette ki ayın bir suçu yok. Ama İslam ümmeti için talihsiz günler bu ayda bulunmakta ve hainlerin ülkemiz üzerindeki çirkin emellerini gerçekleştirmek istedikleri günleri içinde barındırmaktadır. Ama İstanbul’un Fethi gibi kutlu ve çok önemli bir gün de bu mübarek ayın bağrında yatmaktadır.
Mayıs ayı gelince bu günler benim hafızamda tazelenir ve sevinirim, hüzünlenirim. Sevinçli günlerin yanında, çok çirkin olayların yaşandığı o günleri hatırlamak insanı üzüyor.
Kısaca, ümmet için talihsiz günler olan o günlerden kabaca aklımda kalanları sizinle paylaşmak isterim.

  25 MAYIS 1622 GENÇ OSMAN VAKASI

 

Sultan Osman on dört yaşında iken padişah olmuş ve on sekiz yaşında da öldürülmüştür. Farsça ve Arapça’yı ana dili gibi biliyordu; hatta Latince, Yunanca ve İtalyanca’yı da öğrendiği söylenir. Bir hükümdara yeter derecede ansiklopedik bilgi sahibiydi. Devletine hizmet yolunda büyük işler başaracağına inanmıştı, ama olmadı.

 

İmparatorluğun yenileşme çabalarına ihtiyaç duymasına sebep olan askerî başarısızlık, ve yenilgilerle tanışma sürecinin başladığı dönemdir. Bu başarısızlığın arkasında askerî yönde yeniçerilerin düzensizliği, başıbozukluğu, kuraltanımazlığı sebep olarak gösterilmiştir. Genç ve tecrübesiz padişah yeniçerilere düzen vermek istemektedir. Fakat bunu başaramayan Genç Osman, 1622 yılında ayaklanan yeniçeriler tarafından Yedikule Zindanı’nda öldürülür. Bu olay Osmanlı tarihinde ordunun gerçekleştirdiği ilk şiddet yoluyla iktidar değişikliği (darbe) olarak yorumlanır. Politikada şiddetin başladığı olay olarak gösterilir. Bu olay, Osmanlı’nın çözülüşünü hızlandıran olayların en önemlilerinden biridir.

 

  III. SELİM’E YAPILAN DARBE (25 MAYIS
1807) 

 

Tarihimizde Kabakçı Mustafa isyanı diye bilinen bir isyanla tahttan indirilen III. Selim’in de katledilmesinin sebebi, yeni bir nizam kurmaya çalışmasıdır. Bundan hoşnut olmayan ve koltuklarını kaybedecek olan bazı devlet erkânının, özellikle şeyhülislam Ataullah Efendi’nin yeniçerileri kışkırtması sonucunda III. Selim tahttan indirilir ve yerine 29 Mayıs 1807’de IV. Mustafa tahta geçirilir. Fakat onun da ömrü uzun sürmeyecek, tahttan indirilecek ve II. Mahmut, 28 Temmuz 1808 Perşembe günü tahta çıkarılacaktır. ll. Mahmut Osmanlı’da çok önemli değişikliklere gidecek ve daha sonra kurulacak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk adımlarını atacak, ilk neslini yetiştirecektir. Fakat Osmanlı’nın da çöküşünü hızlandıracak adımlar da atacaktır. Artık kader ağlarını örmektedir.


SULTAN ABDÜLAZİZ’İN TAHTAN
İNDİRİLMESİ VE KATLEDİLMESİ
(30 Mayıs 1876)

 

1876 yılında Osmanlı Devleti’nin yüzölçümü 11.827.170 km karedir. Nüfusu 64.343.000′ dir. Devletin adı “Devlet-i Aliye”, yani yüce devlet idi. İşte bu melûn darbe bu devlete karşı yapılmıştı.

 

Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinin arkasında dönemin sadrazamı (başbakanı) Mütercim Rüştü Paşa, şeyhülislamı Hayrullah Efendi, seraskeri (genelkurmay başkanı) Hüseyin Avni Paşa ve daha sonra darbeden dolayı yargılanıp idama mahkûm edilen Mithat Paşa vardır. Dolmabahçe Sarayı’nın karadan ve denizden, Harp Okulu Komutanı Süleyman Paşa tarafından kuşatılması sonrasında Abdülaziz tahttan indirilerek katledilmiş ve yerine V. Murat Osmanlı Devleti tahtına çıkartılmıştır.

 

V. Murat, Mason bir padişahtır. İngilizlerin ve Masonların yaptırdığı bir darbe ile tahta çıkmış fakat darbe gecesi karışıklıkta korkudan aklını oynattığından padişahlığı uzun sürmemiş. Ama ihaneti uzun sürmüştür, öyle ki yaptığı bu ihanetin bedelini hâlâ daha ödemekteyiz. Bu ihtilal, 93 Harbi diye bilinen Osmanlı-Rus Savaşı’nın çıkmasına sebebiyet vermiş. İslam ümmeti Moğol İstilası’ndan sonraki en büyük felaketi bu darbenin sonucunda görmüştür.

 

Darbenin neticesi olarak dünyanın dördüncü büyük ordusu olan Osmanlı ordusu dağılmış, ülkenin sanayileşmesi engellenmiş, demiryolları faaliyetleri durdurulmuş, dünyada yeni başlayan metro çalışmalarının Osmanlı ayağı 130 yılı aşkın bir süre geciktirilmiştir. Balkanlardan ve Kafkaslardan büyük göçler olmuş. 1876 yılında Türkiye, demiryolları bakımından dünyada 9. sırada idi. Telgraf hattı bakımından ise dünyada 5. sıradadır. Henüz daha Çin’de ve Japonya’da 1 km bile demiryolu yoktur. Boğaz’ın altından tünel yapılması daha Abdülmecit döneminde düşünülmüş ve planlanmıştır.

 

Sonuçta, 500 yılda elde edilen İslam ümmetinin serveti bu savaşla yok edilmiştir. Bunun sebebi İngilizlerin içimizdeki hainler eliyle yaptırdığı 1876 darbesidir.

 

27 MAYIS 1960 DARBESİ

 

27 Mayıs Darbesi aslında bağıra bağıra gelen bir darbedir ancak daha önce şahit olunmayan, örneği bulunmayan, Cumhuriyet siyasetçileri için ama özellikle de Menderes için tüm uyarılara rağmen öngörülemeyen bir durumdur.

 

Darbenin çeşitli nedenleri vardır. Ama asıl hedef ülkemizin sanayileşmesinin durdurulması, ABD’ye ve batıya sömürge olarak kalmasıdır. Menderes’in politika değiştirerek tarım ülkesi olmaktan, sanayi ülkesi olma yolunda attığı adımlar nedeniyle önce uyarılmış. Sonra üniversite gençliği ve Harp Okulu gençliği hain eller tarafından ayaklandırılmış, ülke savaş alanına çevrilmiştir.

 

İsmet İnönü, kaybettiği iktidarını geri almak için her türlü ihanete hazırdır. Kendisine verilen başbakanlık sözünden sonra, CHP Genel Sekreteri FETÖ’nün ülkemizdeki kurucusu Kasım Gülek vasıtasıyla ABD tarafından gafil askerler eliyle darbenin yapılmasına yardımcı olmuştur.

Sonuçta 1876 Darbesi’nin benzeri bir sonuçla, ülkemizin sanayileşmesi yavaşlamış, ülkemizin motor yapımı durdurulmuş. Montajcı gazoz sanayi oluşturulmuş ve hain bir nesil yetiştirilerek ülkedeki bütün gelişmelere engel olunmuş.

Öyle ki, yapılan barajlar için “bunları fareler yakında deler ve arazileri sular basar, ülkemiz böylece büyük zararlara uğrar, bu kadar döviz harcadınız bunlara” diyecek kadar cahil bir nesil yetişirken “Keban Barajı yapılamaz, mühendislik yönünden mümkün değildir” diyecek olan bir mimar ve mühendis grubu yetişir. Keban Barajı’ndan elektrik üretilemez diyen elektrik mühendisleri yetiştirilir. “Boğaz Köprüsü İstanbul’un gördüğü en büyük ihanettir” diyen bir başbakan yetiştirilir. “Boğaz köprüsü yapılırsa ben kitaplarımı yakacağım” diyen profesörler yetiştirilir. “Bu köprü hayal köprüsüdür” diyen siyasetçiler yetiştirilir.
Sonuçta güzel ülkemiz hainlerin eline teslim edilir, 5000 gencimizin canına kıyılır ve ülkemizin insan kaynağı ya öldürülür, ya darağacında sallandırılır, ya da cezaevlerinde işkenceden geçirilerek ülkemize uzun yıllar kaybettirilir ve ABD lehine, ülkemiz aleyhine her zaman haince darbeler yapacak, hain bir nesil yetiştirilir.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.