enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2160
EURO
34,7566
ALTIN
2.393,48
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
19°C
Kocaeli
19°C
Açık
Pazartesi Açık
24°C
Salı Parçalı Bulutlu
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
20°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C

30’ MAYIS 1876 – 27’ MAYIS 1960

30.05.2022
A+
A-

30’ Mayıs 1876’ tarihinde, Sultan abdülaziz’e Mithat Paşa ve avenesi tarafından darbe yapılmış, darbeden sonra Sultan Abdülaziz, kimilerine göre intihar etmiş, kimilerine göre de darbeciler tarafından katledilmiştir.

Mithat Paşanın darbelere öncülük ettiğini, sarhoş olunca itiraf etmiştir: “ Mithat Şam da vali iken Trablus’ta bir akşam yemeğine katıldığını ve bura da içip sarhoş olduktan sonra, ağzından Sultanabdülaziz’i ve Murad’ı yok eden adam olduğunu kaçırır. Bu sözleri sultana rapor edilir ve Mithatın düşüşü başlar.

Emir Ali’nin, Osmanlı’lar’a neden isyan ettik isimli kitabında da; Mithat Paşa’nın, Sultan abdulhamid’i zehirlemek için bir yemek tertip ettiğini, fakat Sultanın bu yemeğe katılmadığını yazar.

Abdülhamit döneminde yapılan yargılamada, Sultanın katledildiği Kanaat’ına varılmıştır. ll. Meşrutiyet sonrasında ise, Sultanın intihar ettiği tezi kabul görmüştür.

Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, Sol Kemalist kesim olayın intihar olduğunu, Sağcı kesimde olayın cinayet olduğunu savunmuştur.

Tanzimat’tan sonra ilk darbe girişimi 1859’ yılında, Sultan abdülmecid’e karşı yapılmıştır. Darbenin lideri Süleymaniyeli Şeyh Ahmet efendidir kaynaklara göre.

Birçok tarihçi Osmanlı döneminde ki bu darbelerin arkasında İngiltere’nin olduğunu yazmaktadırlar.  Türkiye Cumhuriyeti döneminde de, darbeler devam etmiştir. Bu sefer darbelerin arkasında ABD vardır.

30’ Mayıs 1876 darbesi, İngiliz-Fransız siyasi, diplomatik ve mali çevrelerinin hazırlayıp kotardığı bir saray darbesinden başka bir şey değildir. İngiltere bakımından bu ananevi diplomasisi için nasıl bir başarı ise, o günkü Osmanlı yöneticileri için tam anlamında başarısızlıktır.

1876 darbesi Türkiye için ne meşum sonuçlar doğurduğuna bakılırsa; bu darbeye katılmış yöneticilere, Türk milletinin haysiyeti ve menfaatleri açısından bu “Meşrutiyet” kahramanlarına zerre kadar kıymet biçmek ve yakınlık duymak asla kabil değildir.  Ve 93 Meclisi (1877), Türk tarihinin seyrine ‘felaket’ diye vasıflandırabileceğimiz ölçüde menfi tesiri olan bir vatan ihanetinde bulunur. Bu karar ve doğurduğu sonuçların tarihi mesuliyeti doğrudan doğruya Mithat Paşa’ya ve ekibine aittir.

Daha sonra vuku bulan darbelerde de, İngiliz ve Alman izlerine rastlıyoruz. Meslek Vakası, Ali Suavi Vakası, Mason Üstadı Skalyeri Vakası, Abdülhamid’e Suikast Vakası ve 31 Mart Vakası. Bab-ı Ali Baskını vb. Cumhuriyet sonrasında bu çekişmede, Amerika ve Rusya yer almıştır. Ordu darbelerinde ABD silahları, diğer tarafta öğrenci eylemlerinde solcular, Rus ve onun sömürgesi olan Bulgar silahları kullanılmıştır. Gladyo ise ABD ve Alman silahlarını kullanmıştır. Ölenler ise, Anadolu’nun saf ve masum gençleri olmuştur. Bu darbelerden hiçbir şey kazanmış değiliz. Fakat çok şey kaybetmişiz.

Bu darbelerin liderleri yabancıların koruması ve kollaması altında bulunan kimselerdir.  Bir örnek olarak Mithat Paşayı verebiliriz.  Mithat Paşa hakkında, bir İngiliz casusu şunları söylemektedir:

İngiliz ajanı Blunt’un hanımı Anne “ Mithat bizim Dışişleri Bakanlığının himayesindeydi ve ondan “İngiltere adına” çok şeyler bekleniyordu.” Bir ajan olarak kendilerinin Reformist olan Mithat paşaya karışı pek inançlarının olmadığını da ilave ediyor İngiliz Hanım.

Sıra dışı bir devlet adamıyla karşılaşmayı bekleyen, Blunt ve hanımı Anne, karşılarında, “kendiyle guru duyan” bir tip görünce, hayal kırıklığına uğrarlar. 27’ Mayıs 1960’ darbesi sonrasında da ABD’ Büyükelçisi, Darbenin başına getirilen General Cemal Gürsel için, Taşralı bir tip diye yazacaktı Amerika’ya.

Anne, Mithat Paşa hakkında” ciddi konuşmak gerekirse bunun gibi bir tane reformcu paşa, Osmanlı’ya eski tip sahtekâr 20’ tane paşadan daha çok zarar verir” diye ifade eder.

30’ Mayıs 1876’dan, 27’ Mayıs 1960 ve ondan sonrasına uzanan darbelerin İslam dünyasına verdiği zararlar yazılmaya kalksa her halde bir kütüphane oluşur diye düşünüyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.