enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2834
EURO
34,7821
ALTIN
2.381,64
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazar Açık
19°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Çok Bulutlu
22°C

CHP İktidarda Olsaydı Ne Olurdu?

30.09.2020
A+
A-

Bu yazıda sadece dış politika bağlamında bir değerlendirme yapacağım.

 

Bir ülkede iktidarların değişmesinin dış politikada neleri değiştireceği, üzerinde kafa yormak gereken önemli bir konudur. Bazı ülkeler var ki, ülkede iktidara kim gelirse gelsin, dış politikada ciddi bir değişiklik olmaz. İktidarlar değişir ama ulusal çıkarlara dönük kısa, orta ve uzun vadeli planlarda önemli bir değişiklik olmaz.

 

Bazı ülkeler de vardır ki, iktidar değişimi ile birlikte dış politika öncelikleri ve yaklaşımları kökten değişime uğrar. Bu durum daha ziyade sömürge ve yarı sömürge ülkelerde gerçekleşir.

 

Peki Türkiye’de durum nedir? Türkiye, her ne kadar hiçbir zaman sömürge olmamış olsa da, toplumda ciddi bir bölünme, özellikle Tanzimat Fermanı sonrasını dönemde gerçekleşmiştir. Dost-düşman algısı birbiri ile tezat oluşturan ve birbirini tehdit olarak gören yapıların dış politika anlayışları da doğal olarak farklı olacaktır.

 

Özellikle NATO üyeliği sonrasında hemen her noktada Batı’ya bağımlı kılınmış bir ülkenin bağımsız politikalar hayata geçirmesi mümkün olamayacaktır.

 

Bu bağlamda dünyada dengelerin değiştiğini gören bir aktif dış politika izlemek mümkün olduğu gibi, korkak ve edilgen bir politika da mümkündür. Bu tamamen vizyon ve risk analizini doğru yapabilme ile ilintili bir durumdur.

 

İsmet İnönü’nün basiretsiz ve korkak politikaları dolayısıyla Adalar Denizi’ndeki adaların tamamına yakınının Yunanistan’a bırakılmasının bizleri düşürdüğü zor durumu günümüzde daha iyi görebiliyoruz. Denizlerle çevrili ama karaya hapsedilmiş bir Türkiye’nin müsebbibi bu korkak anlayıştır.

 

Konuyu uzatmadan, günümüz dış politikasına CHP nasıl yaklaşırdı sorusuna cevap aramaya çalışalım.

 

Irak’ta bir bağımsız Kürt devleti kurulmak istendiği zaman, Türkiye askeri olarak bölgeye gerekli baskıyı yaptı ve devletin kurulmasını engelledi. CHP iktidarda olsaydı, bu bizim işimiz değil, Irak’a müdahale etmeyin derdi ve Irak sınırımızda bir Kürt devletinin kurulmasına göz yumardı. Zaten CHP iktidarında ortağı HDP olacağına göre, onun istemediği bir tavır sergilemesi mümkün olamazdı.

 

AK Parti iktidarı, bütün tehditlere rağmen Irak’taki askeri üslerini boşaltmamıştır. Hatta Irak sınırımızda yer yer 20-30 Km derinlikte bölgeyi terörden temizleme ve yeni askeri üslerle kontrol altında tutma politikası izlenmiş ve bu durum PKK’nın sınırlarımıza girerek operasyon yapmasını büyük ölçüde engellemiştir. CHP iktidarı durumunda sınırlarımız teröre açık olurdu ve çok sayıda şehit verirdik.

 

AK Parti döneminde üretilen İHA, SİHA ve diğer yerli silahlar ile teröristlere göz açtırılmamakta ve hatta Irak içerisinde nokta operasyonlar ile teröristler ve onların dokunulmaz liderleri tek tek imha edilmektedir. Hâlbuki CHP iktidarında ne bu yerli silahlar üretilebilir ne de bu operasyonlar gerçekleştirilirdi.

 

Suriye politikasında da çok ciddi farklılık vardır. CHP iktidarda olsaydı, terörist olarak görmediği PYD/PKK ile işbirliği yapar ve sınır boyunca bir terör devleti kurulmasına fırsat verirdi. Farklı dönemlerde CHP lideri ve yöneticileri PYD’ye karşı olumlu tutumunu ortaya koymuştur. Hatta PYD’nin İŞİD ile mücadele ettiği ve desteklenmesi gerektiği bile dillendirildi.

 

AK Parti iktidarı, Suriye’nin farklı bölgelerine operasyonlar yaparken ve bazı bölgeleri kontrol altına alırken, CHP hep karşı çıktı. Ne işiniz var Suriye’de sorusunu yönelttiler. Ama bir kez bile samimiyetle çıkıp da İran, ABD, İngiltere, Rusya, Fransa Suriye’de ne yapar diye sorgulamadılar.

 

CHP iktidar olsaydı, sınır boyumuzca kurulmuş olan PKK devleti bizleri tehdit ediyor olacaktı. Ülke bölünme tehdidi altında olacaktı.

 

AK Parti iktidarı Libya sorununa müdahil olduğu zaman CHP sert bir karşı duruş sergiledi ve Ne işimiz var Libya’da diye çıkış yapabildi. Mecliste yapılan Libya teskeresine CHP ile birlikte ortağı ve sözde ülkücü olan İyi Parti de red oyu verdiler.

 

Libya Politikasının ne kadar doğru olduğunu bugün net bir şekilde görüyoruz. CHP iktidarında Libya’nın belli bölgelerinde Türk askeri üsleri olmaz, belli bölgeler Türkiye’nin kontrolünde olmazdı. Dış politikada oyunları bozan ve oyun kuran bir Türkiye olmayacaktı.

 

Adalar Denizi alanında Türkiye’nin attığı adımlara destek verilmediği gibi Yunan ağzı ile açıklamalar yapılabilmiştir.

 

AK Parti iktidarının Akdeniz’de dengeleri değiştiren ve dünyaya meydan okuyan anlayışını CHP iktidarında görmek mümkün olmayacaktı.

 

Karabağ’ın özgürlüğüne kavuşması için Türkiye’nin ortaya koymuş olduğu performansı CHP iktidarında görmek mümkün olamayacaktı. Nitekim bu konuda Ermeni ağzıyla konuşan CHP’li politikacılar oldu. Türkiye’nin Azerbaycan’a desteğini eleştiren, iftira atarak, oraya radikal dincilerin taşındığını dillendiren anlayış, PKK’nın Azerbaycan’a karşı savaşmasına tek bir eleştiri getirmemiştir.

 

CHP, eski CHP değildir. Yerli ve milli bir tarafı kalmamıştır. Böyle bir CHP’nin HDP ile işbirliğinde iktidara gelme ihtimali bile bir felakettir. Allah milletimizi böyle bir musibetten korusun.

 

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

  1. Yaşar Sakar dedi ki:

    ALLAH razı olsun Başkanım, eline kalemine sağlık.
    Yazdığınız yazıda bir de eksik taraf kalmış, doksanlı yıllarda Ermeni, Azeri savaşının sıcaklığı dururken, Doğruyol CHP koalisyonu döneminde, Türkiye üzerinden binlerce ton Ermenistana buğday gönderilmişti.