enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5068
EURO
34,9114
ALTIN
2.432,41
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Az Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
19°C

Soros’un Çocukları, Başaramayacaksınız!

03.02.2021
A+
A-

Aylardır aklı başında olanlar bir hareketlenme olduğunu görmekteler. Hele bir de Biden’ın seçimleri kazanmış olması birilerini acayip memnun etti. Adeta zil takıp oynadılar. Biden’dan beklentileri büyük. Onlara sözünü vermiş. Muhalefete destek verecek ve ülkede AK Parti iktidarının son bulmasını sağlayacaklar.

 

CHP, her dönem darbeci oldu. Bütün darbelerin destekçisi oldu. Radikal sol yazarlar hemen her dönem askeri darbe yapmaya zorladılar. Halktan nefret eden bu kitle, demokratik yollardan iktidara gelemeyeceğinin farkında. CHP+Darbe ancak iktidar anlamına gelmekteydi.

 

Son dönemlerde yapılan anket çalışmaları CHP’nin eridiğini, Cumhur İttifakının ise hala güçlü olduğunu ortaya koyuyor. AK Parti ve MHP’yi parçalamak için yaptıkları operasyonun tutmadığını gördüler. Zaten CHP kaset operasyonu sonrasında mezhepçi ve radikal sol bir ekibin kontrolüne geçti. Atatürk’e düşman olanlar partiyi ele geçirdi. Ama gelinen noktada bu gidişe parti içinden bile tepkiler verilmeye başlandı. Kendi içinde bir bölünme noktasına geldi.

 

CHP hem partiden kopuşları engellemek hem de gündem değiştirmek istiyor. Her Allah’ın günü CHP teşkilatlarındaki taciz, tecavüz ve şantaj olaylarının gün yüzüne çıkmasından çok rahatsızlar. Yönetimin bütün pislikleri görmezden geldiği ve hatta bazı durumlarda kirli kişileri koruduğu görülüyor. Bu konunun da konuşulmaması gerekir.

 

Hem pandemi süreci çok iyi yönetildi hem de ülkede ekonomik veriler daha iyi gelmeye başladı. Ülkeye gelmeyin diye Kılıçdaroğlu’nun yalvardığı yapancılar, ülkemize gelmeye başladılar. Bir iktidar alternatifi parti düşünün, ülkesine yatırım yapılmasına karşı çıksın, ekonomi felaket ancak bize nasipmiş. Gezi Olaylarında da durum farklı değildi. Ülke kaosa sürüklendi ve milyarlarca dolar zarar edildi. Bu ülkenin zarar etmesinden mutlu olmak için hain olmak gerekir.

 

Gezi Parkı kutsaması yapan ve yeni bir Gezi hayali ile yaşayanlar adım adım bir operasyonu başlattılar. Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarına seçimle son veremeyeceklerini, büyük felaket ve kaoslara ihtiyaç duyduklarını dillendirdiler. Ölmeye hazırım, yeter ki Erdoğan gitsin diyecek kadar gözü dönmüş hainler çıktı. Birileri çıkıp bir şekilde 2021’de iktidarın el değiştireceğini, yılın ikinci yarısında bütçeyi kendilerinin kullanacağını söyledi. Seçimin olmadığı bir yıl iktidara geleceğiz demek ne anlama geliyor? Gerçi bunlar 15 Temmuz’u da bilmişlerdi. Başbakan olacağım diye tarih vermemişler miydi? 15 Temmuz kalkışmasını bildiler ama bu halkı asla bilemediler. Yine bir yerlerden düğmeye basıldı ve harekete geçildi.

 

PKK dağdan, Biden ve Soros ve FETÖ ABD’den, bazı dostları da Avrupa’dan talimatı verdiler. Demokrasi ve özgürlük istiyoruz diyen şeref yoksunlarına sormak gerekir: Müslümanlara her türlü saldırı sizin fikir özgürlüğünüz mü? Müslümanlara karşı savaşmayı bir özgürlük olarak mı görüyorsunuz? Terör örgütleri mi özgürlük savunucusu oldu?

 

Fransa’da onca olaylar olurken ve polis çok sert müdahaleler ederken kimse ses çıkarmadı. Müslümanlara karşı onca ayrımcılık yapılıp, Müslümanların nasıl bir inanca sahip olmaları gerektiğine dönük baskılara ses çıkarılmazken, polisin fotoğrafının çekilip paylaşılması bile ağır müeyyideye bağlanmışken, kimse çıkıp da demokrasi ortadan kaldırıldı demedi, dünya medyası sessiz kaldı. ABD’de sokağa dökülenler terörist olarak nitelendirildi. Sosyal medya bile kaos çıkmasın endişeleri ile bu kitlenin sesini kıstı. Ama sıra bize gelince hepsi benzin oluyor. Kaosu engellemek isteyenlerin paylaşımları engelleniyor ve seri bir şekilde açıklamalar ile hükümete saldırılıyor.

 

Bu ülkede Müslümanlara onca zulüm yapıldı. Kızları sırf başları kapalı diye okuldan ve işlerinden atıldı. Ailesinde başörtülü biri olanı işe özellikle de askeriyeye almadılar. Dindar olduğu tespit edilenler işlerinden atıldı. Ama Müslümanlar hiçbir zaman ne polise saldırdı ve katil polis diye bağırdı, ne de devletini düşman olarak gördü. Yapılan hiçbir eylemde saldırganlık yapmadı. Partisi kapatıldığında bile denilen söz, vakur olmalıyız. Devlet bizim devletimiz. Hadi ortalığı dağıtalım veya dağa çıkalım diye düşünen olmadı.

 

Şimdi birileri diyecek ki, bu eylemleri yapanlar Müslüman değil mi? Ben bir fetva mercii değilim. Lakin şu kadarını net olarak biliyorum: Müslüman LGBT savunusu yapmaz. İslam’ın kutsalına en ağır hakaretler yağdıran bu soysuzların hapse atılmış olmasına tepki göstermez. Hele hele bu kutsallara saldırı yapılırken susup, içeri alındıklarında tepki göstermez. Devlete baş kaldırılmasını, ortalığın savaş alanına çevrilip ülkede darbe ortamı oluşturulmasına rıza göstermez.

 

Bu işe destek olan veya karşı çıkmayan fakat kendini dindar, muhafazakâr veya ülkücü olarak gösterenlere diyebileceğim şudur: Münafıksınız! İktidar hırsı sizi her türlü adiliği yapacak kadar alçaltmış. Görüntüde Müslüman, özünde FETÖ’nün ve Soros’un elemanlarısınız. Sizin Müslümanlığınız da, Türklüğünüz de çakma. Siz PKK talimatıyla ortaya dökülenlerle aynı hissiyatı yaşıyorsanız, daha fazlasını da hak ediyorsunuz. Koyun postu giymişsiniz fakat artık makyajınız çok net bir şekilde döküldü. Sizi Lawrens kılıklılar! Bırakın artık bu milletin yakasını. PKK’nın temsilcileri ile anayasa çalışması yapıp ülkenin üniter yapısını tartışmaya açacak kadar hainsiniz.

 

Bu işin ne rektör atamasıyla ne de demokratik taleplerle ilgisi yoktur. Bir grup eşkıya ortalığı karıştırıyor. Geri adım asla atılmamalıdır. Bu kez işleri çok daha zor. Gezi Olaylarında Kocaeli Üniversitesi’nden hocalar öğrencileri organize edip alanlara taşıyorlardı. Hatta sınavları bile iptal etmişlerdi sırf öğrenciler olaylara daha iyi konsantre olsunlar diye. Bu tiplerin bir bölümü hala daha muteberler ama şu aşamada hareket edebileceklerine pek ihtimal vermiyorum. Bu işin başarıyla sonuçlanacağına kanaat getirdikleri anda gerçek yüzlerini gösterirler.

 

Öğrenci öğrenciliğini bilecek. Okula geldikten sonra belli yapılar tarafından dönüştürülüyorlar. Bazı üniversiteler maalesef bazı radikal yapılar için çok kullanışlıdır. Yakın zamanlara kadar Kocaeli Üniversitesi de öyleydi. Eylemler bitmez, her terör eyleminde buradan birileri olurdu. Ama küçük bir temizlik bile bu durumu en azından kısmen normalleştirmek için yetti. Devlete, millete ve İslam’a düşman ciddi bir akademik personel yapısına sahip olan üniversitelerdeki durum budur. Bu üniversitelerde temizlik yapılmadan sorun çözülmez. Sinekleri içeri almakla bu iş halledilmez. Pisliğin kaynağını kurutmak lazım.

 

Yıllardır önerilerimizi yazıyoruz lakin kimsenin duyduğu yok. Eğitim alanında, özelliklerde üniversitelerin millileşmesi noktasında başarısız olunmuştur. Evlatlarımızı bize ve değerlerimize düşman eden yapıların eline bırakıyoruz. Akademik yapıda bir dönüşüm olmadığı müddetçe biz bu sıkıntıları görmeye devam edeceğiz.

 

Devletimin ve polisimin sonuna kadar arkasındayım.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.