enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3027
EURO
34,7805
ALTIN
2.389,43
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Açık
19°C
Kocaeli
19°C
Açık
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Çok Bulutlu
18°C

Verilmemiş Dersin Ücreti mi Olur?

29.08.2020
A+
A-

Koronavirüs nedeniyle bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de zorlu bir sürecin içerisindeyiz. Devletimiz attığı adımlar ve seri şekilde almış olduğu kararlarla gurur duymamıza neden olacak bir noktaya geldiğini ortaya koymuştur.

 

Sürecin ne kadar devam edeceği belli değil. Birçok küçük ve orta boy ve hatta bazı büyük firmaların da iflas etmesi ve büyük bir işsizlik sorunu ile karşılaşılması muhtemeldir. Olabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırmak amacıyla birçok kesime kaynak aktarımı yapılmaktadır. Devlet, devletliğini göstermektedir.

 

Okulların önce tatil edilmesi ve ardından da hızlı bir şekilde uzaktan eğitim metotlarının devreye sokulmuş olması dolayısıyla yetkilileri alkışlamak zorundayız. Dünyanın hemen hiçbir ülkesi bu kadar hızlı ve etkili bir şekilde eğitimin devamını sağlayamamıştır.

 

Eğitimin uzaktan yapılması dolayısıyla öğretmenler idari izinli sayılmış ve evlerinde kalmaları sağlanmıştır. Devletin bu süreçte en fazla korumaya aldığı grup sanırım öğretmenlerimizdir.

 

Birçok kesim bu süreçten çok ciddi kayıplarla etkilenme noktasındayken, devletin memur ve işçi kadrosunda çalıştırdıkları, ekonomik bir sıkıntıyla karşılaşmamışlardır. Maaşlar zamanında hesap numaralarına aktarılıyor. Lakin bu süreçten çok büyük zararlarla karşılaşarak geçmekte olan geniş halk kesimlerinin olduğu da bir başka gerçek.

 

Felaket dönemlerinde halkın belli zorlukları atlatmak için devletiyle birlikte dayanışma ve iş birliği içinde hareket etmesi güzel bir durumdur. Devletin vatandaşıyla birlikte, onlardan da destek atarak toplumun en fazla olumsuz etkilenen kesimlerine destek sağlaması, utanılacak bir durum değil, tam tersine mutlu olunacak bir olgudur. Demek ki devlet ve millet bir olmayı başarabiliyor.

 

Bu noktada eleştireceğim bazı noktalar da yok değil. Tamam devletimiz büyük ve bütün kesimlere kaynak aktarmaya çalışıyor, lakin bazı adımlar olmasa daha doğru olurdu diye düşünüyorum.

 

Öğretmenlere vermedikleri derslerin ücretlerinin ödenmesi bir taraftan belki alkışlanabilir. Devlet büyük ve öğretmenini koruyor denebilir. Lakin ben bu açıdan bakmayacağım. Sonuç itibariyle evinde duran öğretmene maaşı veriliyor. Bu durumda öğretmenlerin bir kaybından bahsetmek mümkün değildir.

 

Lakin vermedikleri dersin ücretinin verilmesi bence etik bir durum oluşturmuyor. Devlet öğretmenin maaşını ve ders ücretini normal şartlarda arttırabilir. Buna diyecek sözüm olmaz. Fakat verilmeyen dersin ücretinin ödenmesi etik anlamda sorunlu geliyor bana.

 

Bunun tek bir istisnası var: Ücretli öğretmenler. Başka bir geliri olmayan ve öğretmen olarak atanamamış çok sayıda kişi ders ücreti karşılığında öğretmenlik yapıyorlar. Çok yüksek olmayan ders ücretleri ile hayatını idame etmeye çalışan kişiler, uzaktan eğitime geçilmesi ile birlikte, aldıkları ücretlerden olmuşlardı. Bu kesimin ihtiyaç sahibi olduğunu düşünüyorum. İhtiyacı olmayan, düşük ders ücretleri karşılığında bu işi zaten yapmaz. Dolayısıyla, ücretli öğretmenlere dönük ders ücretinin verilmeye devam etmesi, sosyal devlet olmanın bir zorunluluğudur. Bu konuda yapılan düzenleme dolaysıyla, yöneticilerimize teşekkür ediyorum.

 

Vermediği dersin ücreti ödenen ğretmenler, yeni nesillere etik değerleri aktarırken sanırım biraz zorlanacaklar. Birçok şirketin iflas noktasına doğru gittiği süreçte, öğretmenlere bu kaynağın aktarılmasını açıkçası doğru bulmadım.

 

Eğitim iş kolundaki sendikalar, öğretmen sendikası olmanın ötesine geçememişlerdir. Müşteri anlayışı ile işe bakan sendikalar, eğitim iş kolunda en büyük kesimi oluşturan öğretmenleri dikkate alıyor. Bundan dolayı sendika yönetimlerinin tek derdi, öğretmenlere bazı kazanımları sağlamaktır. Hâlbuki gerek MEB’de çalışan idari personel ve üniversitelerdeki akademik ve idari personel de dikkate alınmalıdır. Kime ne diyebiliriz? Sadece öğretmenlerden oluşan sendika yönetimlerinin başka kesimleri düşünmelerini beklemek saflık olur.

 

Etik değerlerden bahseden eğitim iş kolunun sendikalarından biri de çıkıp demedi ki, öğretmenlere vermedikleri dersin ücretini ödemek etik değildir.

 

Çok şükür üniversitelerde aynı uygulama yoktur. Bizler uzaktan eğitim yöntemiyle derslerimizi yapmaya devam ediyoruz. Eğer ders veremeyeceğimiz bir şekilde düzenleme yoluna gidilirse, bize de ders ücreti verilmesin.

,,

Benim hiçbir öğretmeni/meslektaşımı üzmek veya kızdırmak gibi bir derdim yoktur. Lütfen empati kurun toplumun diğer kesimleriyle ve elinizi kalbinizin üstüne koyun. Verilmeyen dersin ücreti mi olur?

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.