enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
17°C
Kocaeli
17°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
20°C

Şafilerden Ne İstiyor Emperyalistler

24.02.2022
A+
A-

ŞAFİLERDEN NE İSTİYOR EMPERYALİSTLER VE ONLARIN TAŞERON ÖRGÜTLERİ

Marksist, Leninist ve lutiliği savunan, Ezan sesinden nefret eden bir örgütün, partinin din adamları ile ne ilgisi olur diye düşünmüştüm yanılmış. DİYADER diye bir derneğin üyelerinin böyle bir örgüte destek verdiklerini görünce biraz tuhafıma gitti.

Diyarbakır dan bir arkadaşa bunlar kimdir diye sordum, o da şu cevabı verdi: “  Bunlar özgürlük isteyen, ama başkalarına köle olan bir takım din kisvesine girmiş kişilerdir. Başlarında da PKK’nın başında kim varsa odur.   “

Bu grup şafi mezhebinden olduklarını da söylemekten çekinmedikleri gibi, övünüyorlarda. Görülen o ki, 150 yıl önce İngilizlerin İslam’ı tahrif etmek için Şafi Mezhebi mensuplarından umduğu faydayı, bugün de onların bölge de gerçekleştiremediği, eksik bıraktığı emellerini gerçekleştirmek üzere kurdukları taşeron örgütler gerçekleştirmek istiyorlar ve aynı yolu izliyorlar.

“Ben ŞAFİİ imamlarıyla toplantı yaptım, bana birer el oldular adeta

Diyader Başkanı: “İMAMOĞLU bizimle toplantı yaptı. Seçimden önce KILIÇDAROĞLU ile beraber, onlar da bizi hafife almıştı. Fakat bizim sorduğumuz sorulara karşı, bizim sunduğumuz stratejiye karşı adamlar itiraf etti. İMAMOĞLU, hem gazetede hem de bir televizyon programında dile getirdi.‘Ben Şafii imamlarıyla toplantı yaptım, bana birer el oldular adeta” dedi.

Hafife alınacak, küçümsenecek adamlar olmadıklarını bu örnekle açıklamış Diyader başkanı. Ne derler; bozacın şahidi şıracıdır.

Diyaderin yaptıkları işin kime yaradığı, kimlerin yanında oldukları da, kim olduklarını gösteriyor.


DİAYDER’in açılımı:  Din Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’dir.

DİAYDER ‘in gayesi, Diyarbakır’da din adamları arasında sosyal ilişkileri geliştirmek için kurulduğu iddia edilen bir dernektir. Ama nedense İstanbul’da faaliyet göstermektedirler. İstanbul da mescitler açmaktadırlar. İstanbul da İmamlık yapmakta, İstanbul Belediyesinde çalışmaktadırlar.

İBB tarafından bir markette kullanılabilecek 100 liralık alışveriş̧ kartlarından. Bu derneğe de 300 – 400 tane verilir, onlar da kartları Seydalara verdik diyorlar.

Anlaşıldığı kadarıyla dernek İslam’ın Manevi tarafından daha çok maddi tarafına bakmaktadır.

Dernek üyeleri PKK ile iltisaklı olmadıklarını söyleseler de; Öcalan ve Demirtaş’la fotoğraflarını gizleyememektedirler.

İstanbul Belediyesinde, 6 tane ölü yıkayıcısı var. Bu gassalların 4 bin liralık maaşlarından bin lira kesilerek örgüte gönderiliyormuş.” 

Dinsiz ve din düşmanı, ezan sesinden nefret eden bir örgütle din adamlarının ne işi olabilir ki? Suriye deki uzantıları ele geçirdikleri yerlerde ilk iş olarak ezanı yasaklamaktadırlar.


Bir de bunlar çok az bir maddi karşılık alarak adamlarını kullandırıyorlar. İBB Yüzlerce PKK’lı işçi alırken altı tane imam almış ve Diyader’e, 400 tane 100 liralık gıda yardımı kartı vermiş.

Efendim Ezan Türkiye de de yasaklandı diyebiliriz. Doğrudur yasaklandı ve bu yasağa karşı gerekli mücadele verildi. Şehitler verildi, başka cezalar verildi. Ama hiçbir Şafi âlimi din düşmanlarıyla işbirliği yapmadı.

Emperyalizmin oyuncağı olan bir örgüte hizmet etmek,üstelikte dini bir mezhebe indirgeyerek emperyalizme yaptıkları hizmetlerden dolayı övünmek, dinin maneviyatını bir kenara bırakıp, dinin maddiyatıyla ilgilenmektir. Hiçbir Din adamı yüz liralık bir karta dini satmaz. 4 bin lira maaş alıp onun da bin lirasını rüşvet veren adama din âlimi denmez. Bunlar dinlerini de mezheplerini de çok az bir değere satan, kendi kendilerine din âlimi diyen zavallılardır.  Bunların dinle diyanetle hiçbir ilgisi olduğunu zannetmiyorum.

İNGİLİZ AJANI W. S. BLUNT

150’yıl önce İngiliz Ajanlarının elinde oyuncak olan zavallıların ’da, Şafi Mezhebinden olduğunu söylüyor İngiliz ajanı papaz Blunt. Ve Şafi mezhebinden çok şey bekliyoruz diyor.

İngiliz ajanı Bluntun elinde oyuncak olan zavallıların ruh ikizleri bunlar.  Blunt Ne bekliyordu o dönemin Şafi âlimlerinden? Bu beklentilerden Şafi Âlimlerinin hiç haberi yoktur. Bu beklentiler İngilizlerin, İslam âlemini bölmek için yapmak istedikleri hain planların bir parçasıdır. Ve Şafi Mezhebi mensuplarına yaptığı iftiradır. Kendi hain düşüncelerini Şafi Mezhebi mensuplarına söyletmek istemektedir.

Blunt: “Şafiilik… İslam mezhepleri arasında ki eli kulağında mücadeleyi de göğüsleye bilmesini sağlayacak bazı karakteristik özelliklere sahiptir. Şafiilik, bugünkü küfre meyli benzememesine rağmen,  bizim genel kiliseye benzetilebilir.” külliyen yalan bakalım başka ne beklentileri varmış İngiliz papazı ve ajanının şafilerden. Şafiiliğin Kiliseye benzeyen hiçbir tarafını görmedim, şahid olmadım.

Blunt: “Şafiiler de dini alanı daraltmaktan çok genişletmek gibi bir eğilim mevcuttur.” Bu eğilim, Buluntun dostlarından olan Abduh ve Şafi olmamakla birlikte Afganının eğilimidir. İngilizler içtihat kapısını Abduh’a, Afgani’ye ve Mekke Şerifi Hüseyin ibni aun a açtırmak istiyorlardı. (Bu Hüseyin, 1. Dünya savaşında isyan eden Hüseyin değildir) Yoksa şafi âlimlerinin bu görüşlerle hiçbir ilgisi yoktur. Bugünkü DİYADER’in adına âlim dedikleri kişiler gibi değiller o dönemin Şafi alimleri.

İngiliz Ajanı Blunt devamla: “Hanefiler ve Malikiler yeni incelemelerin (içtihadın) kapandığını, değişimin mümkün olamayacağını beyan ederken. Şafiler, İslam’ın modern dünyanın yeni şartlarıyla uzlaştıracak bir müçtehit arama eğilimindedir… Bir yeniden örgütlenme bir yeniden birleşme hayâli kurmaktadırlar… Bu tarz düşünceler diğerlerine nazaran daha çok Şafiiliğe bağlı kişiler arasında yaygındır.” Bu hayaller İngilizlerin ve onların DiYADER de olduğu gibi elde ettikleri âlimlerin hayalidir. Yoksa Şafi âlimlerinin hayâli değildir.

Blunt iddialarına devam ediyor: “ Şafi gelenekleri düşüncesinin temelini Arap gelenekleri teşkil etmektedir.” Diğer mezheplerin düşüncesinin temelini Fars gelenekleri mi teşkil etmektedir?  “ Ve Şafiilik hovarda zenginden çok erdemli fakirin okuludur. Şafiilik, … Doğru ile yanlış arasında ki tabii ayırımdan ortak zemin bulduğu Yahudilik ile Hristiyanlığa karşı tavrında daha insancıldır. Belli ki söylediklerimi biraz abartmış olabilirim” diyor. İngiliz ajanı Blunt Efendi. Sanırım bizim Diyader’i istismar edenler de biraz abartmışlar Blunt gibi. Zaten bunlar da Buluntun devamıdırlar. Kiliseyle Şafiiliğin ne ortak zemini varmış? Papaz heykeli dikenlerle ortak işler yapacak ve kendilerine şafi âlimi diyeceklerin geleceğini de 150 yıl önce den haber veren İngiliz ajanı nereden bilmiş bilemiyorum. Çok ileri görüşlüymüş demek ki, ajan papaz efendi.

Şafilere güzellemeler dizen İngiliz ajanı, Yaşasaydı, Bir şafi olan Hasan El-benna’nın öldüğünde, İngiltere de sevinç çığlıkları atan ve çanları çalan zangoçların ilki olurdu. Irakta ABD’liler, Saddam’ı bombalamadan önce Şafi âlimi Şeyh Osman’ın Mevzilerini bombaladılar.

Emperyalistler ve yerli işbirlikçileri, Şafi mezhebinin âlimlerinin yakasını bırakıp kendi hainlerine başka adlar, hainliklerine yardımcı olacak Şafiiler’ın dışından başka sapık mezhepler bulsunlar. Bunu bulamadıkları için midir ki, bazı sapıkları Şafii Mezhebi mensubu diye adlandırıp meydana sürmektedirler. Bu hainlerin çalışmaları şafi mezhebinin tertemiz itikadını kirletmeye yetmedi, bundan sonra da yetmeyecektir.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.