SOL’UN YOK OLMASININ KAYNAĞI
Sol’un seküler kurumsal din anlayışı, Din ’in bilgi alanını yok etmektedir. Bu durum ayrıca bilimsel bilginin ideoloji halini almasına da hizmet etmektedir.
Bilimsel bilginin ideoloji olması, körlüğü ve daha sonrasında zihinsel felci getirmektedir.
Zihinsel felç, Sol’u Kapitalizm’ e karşı eylemsel değil edilgen kılmaktadır.
Her ne kadar dışa yansıyan bir eylem hali var ise de bu aslında sınıf ideolojisi ve işçi sınıfının iktidar merkezli olması ile birlikte Kapitalizm ’in besi enerji kaynağı olmasını sağlamıştır.
Emeği Kapitalizm ‘in para ve somut sosyal haklar metasına indirgemek onu somutlaştırmış yani değersizleştirmiş, aksiyolojik açıdan vahim bir pozisyona sokmuştur.
Emeğin karşılılığını nesnel ve öznel olarak somut bir ideolojik kalıba çekmek Kapitalizm için bulunmaz bir fırsattır.
Sol böylelikle kendini minimize eden bir döngünün içine kendi kendine çekmiştir.
Bu durumlara rağmen iktidara gelen bir sol ile karşılaşsak bile kısa bir zamanda sağcılaşmaya, muhafazakârlaşmaya evirilmekte olduğu görülmektedir.
Bu sebepten ötürüdür ki yakın tarihimizin önemli sol ideologlarından isimlerinden olan merhum;
İdris KÜÇÜKÖMER ; “Türkiye’de sol sağdır, sağ soldur” tespitini yapmak zorunda kalmıştır.
Tabi ki bu tespitin altını merhum çok daha farklı nedenlerle hem teorik hem pratik olarak doldurmaktadır. Bizim konumuz itibarı ve köşe yazısı olması itibarı ile sadece bu tespiti denk söylem olarak almaktayızdır.
Sözün özü;
Felsefe’nin mehdisi nasıl Akıl ise, Sol’un mehdisi ise devrimdir
Mehdilik anlayışı ise kutsal yanılgıların algıların, tüm asli inancın, kutsalların, sosyalliğin dondurucusudur.