enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2917
EURO
34,6648
ALTIN
2.404,28
BIST
10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Hafif Yağmurlu
18°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Açık
21°C

Alevi-Sünni Kardeştir: Hepimiz Türkiye’yiz

29.08.2020
A+
A-

İzmir Gaziemir’de bir vatandaşın evinin duvarına “Defol Alevi” yazısının yazılıp çarpı işareti konulması, Türkiye’de önemli kırılma noktalarından birisi olan Alevi-Sünni ayrışması üzerine ciddi bir tartışma başlatılmasına neden oldu.

 

Zaman zaman bazı dış ve iç mihraklar ülke huzurunu bozmak için uygun buldukları toplumsal sinir uçları üzerinden harekete geçiyorlar. Türkiye’de bu konuda en önemli çatışma ve kırılma alanları etnik köken (Türk-Kürt gibi), mezhep (Sünni-Alevi) veya yaşam tarzı ve devletin yapılanması üzerinden (Laik-Müslüman) yapılmaktadır. Bazı durumlarda bu noktalardan birisi ile toplumsal huzur dinamitlenirken, çoğu kez bu üç unsur aynı anda harekete geçirilmeye çalışılmaktadır. Bizler maalesef çoğu kez hiç düşünmeden bu oyunun maşası olarak kullanılabiliyoruz.

 

Farklı etnik veya dinsel durumumuz birbirimize karşı olan güveni zedelemekte ve kaynaşmamızın önüne geçmektedir. Hâlbuki bu topraklar tarih boyunca birbiri ile çok farklı özelliklere sahip nice topluluğu kucaklamakta hiç zorlanmamıştır.

 

Mevlana, Yunus Emre ve Hacı Bayramı Veli gibi gönül dostları, bütün farklı renkleri Allah’ın bir lütfu olarak görüp kucaklamıştır. Allah’ın sevip yarattığı insanı dışlamak veya aşağılamak hangi gönül insanının kabul edeceği şey ki? “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü” anlayışı ile kavrulmuş Anadolu, bu tür oyunlara karşı durmasını başarmıştır.

 

Türkiye’de Sünni-Alevi ayrışması üzerinde kalem oynatan ve hareket edenler, ne Sünniliği ne de Aleviliği bilmektedir. Bizim dinimiz İslam’dır. Alevi ve Sünni yorumu İslam ve Kur’an-ı Kerim’in önüne geçirme girişimi ya cehaletin ya da kötü niyetin bir tezahürüdür.

 

Tarihsel olayları kendi bağlamından kopararak tartışmaya açmak hiç kimseye bir fayda getirmeyecektir. Anadolu Sünni’si de tıpkı Aleviler gibi Ehli Beyti çok sever, adeta onlara aşıktır. Ülkede peygamberimizin isminden sonra en çok kullanılan isimler Ali, Hasan Hüseyin. Hâlbuki bu topraklarda Muaviye ve Yezit ismini hemen hiçbir Sünni çocuğuna vermez. Daha da ötesi, Yezit ismini duyunca lanet okuyan nice Sünni olduğu bilinen bir gerçektir. Bizdeki Sünni anlayışı Arabistan’ın Vahhabiliği ile karıştırma cehaletini gösterenler için Alevilikle uzlaşılması hemen hemen imkansızdır. Özellikle Hanefilik Mezhebinin Ehli Beyt sevgisi çok farklı bir noktadır. Bizde Ali, Hasan, Hüseyin isimleri çok farklı duyguların uyanmasına neden olur. Kerbela’dan bahsedilince içi sızlamayan kaç tane Sünni vardır? Kerbela acısı hepimizin ortak noktalarındandır.

 

En acı verici noktalardan biri de, farklı kesimlerin Alevi-Sünni ayrışması için kötü niyetli çabalarına karşı gerektiği kadar uyanık olmayışımızdır. Aleviliği, İslam dışında konumlandırmak ve Alevileri İslam kardeşliği halkasının dışına itmek için çok ciddi çabalar harcanıyor. Allah, Kur’an, Muhammed ve Ali’siz ateist/deyist karışımı bir Alevilik girişimlerine karşı uyanık olmalıyız. İslam dışında bir Alevi tahayyülüne birlikte darbeyi indirmeliyiz.

 

Cehalet çok kötü şeydir. Ali’yi bilmeden, Ali’nin değerlerini paylaşmadan Alevi olunabileceğini sanan yığınlar mevcut. Yezit gibi yaşayıp, İslam’a ait değerlerden nefret edip kendini Alevi olarak takdim edenler en büyük zararı Alevi kardeşlerimize vermektedir.

 

Yabancı istihbarat teşkilatları bu konuda çok başarılı faaliyetler yapıyorlar. Almanya’da yaşadığım yıllar içerisinde gözlemlediğim noktalardan biri de, Ali’siz Alevi inşası için Alman devletinin ciddi kaynaklar aktardığıydı. “Eline, Diline, Beline” sahip olması, bütün yaratılmışı kucaklaması gereken insanlarda Müslümanlara nefret tohumları ekilmekteydi.

 

Maraş, Çorum olayları ile halkı karşı karşıya getiren güçler, aynı oyunu Sivas’ta ve Başbağlar’da da sergilemişlerdi. Gazi olayları da bu girişimlerin bir parçasıydı. Aynı kirli eller bu oyunları kullanarak siyasi sonuçlar elde etmek derdinde.

 

Son yaşanan çirkin saldırı ile ilgili devletin her kademesinden ortak ses geldi ve en sert şekilde söz konusu girişim kınandı. Her ne kadar bazı provokatörler ayrışma tohumları atmaya dönük sosyal medya paylaşımları yapmış olsalar da, toplumda karşılık bulamamışlardır. Söz konusu olay aydınlatılmalıdır. Bu konuda devletin zirvesi gerekli güvenceleri ilk andan itibaren verdi.

 

Sünni-Alevi söylemini ve ayrımcılığını artık bir tarafa atmalıyız. Bu topraklar ayrımcı söylemlere fırsat vermeyecektir. Kimsenin başkalarını kovma gibi bir hakkı yoktur. Bu ülke farklı renklerimizle hepimize fazlasıyla yeter. Gelin kardeşliğimizi pekiştirelim. Coğrafyamızda yanan ateşten ibret alalım. Başka Türkiye yoktur. Hepimiz Türkiye’yiz.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.