– Duruşmada, aralarında eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem’in de bulunduğu tanıklar dinlendi
Yüce Divan heyetine başkanlık yapan AYM Başkanı Zühtü Arslan, tanık Fevzi Elmas’a söz verdi.
Kamuoyunda “Hüseyin Kurtoğlu davası” olarak bilinen davada yerel mahkeme kararını onayan dönemin Yargıtay 14. Ceza Dairesinin Başkanı Elmas, sanık konumunda bulunan heyetteki diğer üyelerin yerel mahkeme kararının doğru olduğu kanaatiyle onanmasını istediklerini, kendisinin ise usul eksikliği bulunduğu ve suçun unsurlarının gerçekleşmediği gerekçesiyle muhalefet şerhi yazdığını anlattı.
Kurtoğlu davasına ilişkin, “Kanunun zorlanarak dava açıldığını gördüm” diyen Elmas, dava dosyasındaki evraklardaki bilgilerle iddianamedeki bilgilerin çeliştiğini kaydetti.
Tanık sıfatıyla ifade veren eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Kurtoğlu davasıyla ilgili ilk bilgiyi İstanbul’da bulunduğu sırada öğrendiğini, bunun üzerine görüştüğü müşteki Kurtoğlu’nun kendisine kasıtlı bir dava açıldığını söylediğini aktardı.
Ankara’ya dönüşünün ardından eski Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Birinci Daire Başkanı İbrahim Okur ile konuya ilişkin görüştüklerini anlatan Erdem, görüşmenin üzerinden çok geçmeden Yargıtay 14. Ceza Dairesince kararın onandığını öğrendiğini ifade etti.
Dairenin gerekçesini okuduktan sonra kararda sıkıntı olduğunu düşündüğünü bildiren Erdem, daha sonra Yargıtay Ceza Genel Kurulunca karara itiraz edildiğini, dosyayı tekrar görüşen dairenin onama kararını kaldırdığını beyan etti.
Soru üzerine Erdem, sanıkların talimat üzerine karar verdikleri yönünde somut bilgisinin olmadığını söyledi.
Eski HSYK üyesi ve FETÖ itirafçısı Mustafa Kemal Özçelik ise tanık sıfatıyla alınan ifadesinde, onama kararının ardından sanıklar hakkında FETÖ talimatıyla hareket ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğunu ve dosyalarının HSYK’ye geldiğini aktardı.
FETÖ’nün darbe girişimi sonrası kendisiyle aynı cezaevinde bulunan sanık Meran’ın doğru karar verdiklerini söylediğini bildiren Özçelik, Kurtoğlu davasının içeriğinden haberdar olmadığını dile getirdi.
Beyanların alınmasının ardından görüşü sorulan savcılık makamı, sanık Karabeyeser hakkında yakalama kararı çıkarılması talebinde bulundu.
Müzakere arasından sonra AYM Başkanı Arslan, heyetin ara kararlarını açıkladı.
Buna göre, hakkında FETÖ üyeliği suçlamasıyla yakalama kararı bulunan Karabeyeser hakkında mevcut davada da yakalama emri düzenlenmesine, HSK’ye yazı yazılarak Hüseyin Kurtoğlu davasında görev alan yargı mensupları hakkında soruşturma ya da kovuşturma olup olmadığının sorulmasına hükmetti. Dava 8 Nisan’a ertelendi.
Silivri Cezaevi’nde bulunan bir tutukluya babasının ölümü üzerine verilen izni kullandırmadıkları gerekçesiyle o dönem Kurmay Albay olan Hüseyin Kurtoğlu ile görevi sırasında birlikte çalıştığı beş personel hakkında 2011’de dava açılmıştı.
Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi “kamu görevinin sağladığı nüfuzu kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan sanıkları mahkum etmiş, Yargıtay 14. Ceza Dairesi de kararı onamıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca eski yüksek yargı mensupları hakkında hazırlanan fezlekelerde Hüseyin Kurtoğlu davası, FETÖ’nün kumpas davaları arasında gösterilmişti.
Fezlekelerde, FETÖ mensuplarının, Adana Jandarma Bölge Komutanlığı döneminde MİT tırlarını durduran ve 2019’da “FETÖ üyeliği”nden mahkum olan eski tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun generalliğe terfi etmesi için Kurtoğlu’nun terfisine engel olmak istedikleri, bu nedenle Kurtoğlu hakkında suç uydurdukları ve mahkumiyet kararı verilmesini sağladıkları kaydedilmişti.