Duygularımız bizi biz yapan en önemli unsurlardandır . Sürekli mutlu, öfkeli ya da üzgün olduğunuzu düşünün, nasıl hissederdiniz? Peki ya depresyondaysanız. Ben daima depresyonu kanserden daha tehlikeli bulmuşumdur.
Neden mi? Çünkü kanser olan insan tedavi arayışına girer,umudu vardır, çabalar. Ama depresyonda olan insanın duyguları, benliği, umudu kaybolmuştur. Karanlıkta kalmış ve yapayalnızdır. Bırakın çabalamayı yatağından çıkacak dermanı yoktur. Depresyon çok sinsi bir ruhsal hastalıktır.Depresyonda olan kişi bunu fark edemeyebilir. Genellikle aile, arkadaş gibi en yakınları tarafından ve sosyal çevresindeki kişilerce fark edilir.
Günlük hayatta birçok duygu yaşarız. Bunlar yaşadığımız olaylarla bağlantılı olarak değişiklik gösterir. Bazen çok neşeli keyifli enerji dolu hissederken bazen de mutsuz, keyifsiz ve üzgün olabilirsiniz. Bunlar normal duygusal ve ruhsal tepkilerdir.
Belirli bir sürede normale dönmesi beklenir.
Fakat bazı kişilerde bu tür duygular aşırı ve uzun süreli olarak görülebilir. Bu kişinin hayatını olumsuz şekilde etkileyebilir. Normal insani duyguların daha şiddetli, abartılı ve uzun süreli yaşanmasına psikiyatride ‘duygudurum bozukluğu’ adı verilmektedir. Depresyon da bu bozukluklardan birisidir.
Çocuk ve Ergenlerde Depresyon Görülür Mü?
Erişkinlerde depresyon uzun yıllar araştırılmasına rağmen 1960’lı yıllara kadar çocuklarda depresyon olabileceği üzerinde pek durulmamıştır. 1970’li yılların ortalarından itibaren çocuk ve ergenlerde depresyon çalışmaları giderek artmış, çocuklarda da depresyonun erişkinlerde görülenler ile aynı bulgularla seyrettiği sonucuna varılmıştır.
Majör depresif bozukluk ; mutsuzluk, huzursuzluk, ilgi kaybı, enerji azalması, eskiden keyif aldığı aktivitelerden keyif alamama, konsantrasyonda güçlük yaşama, enerji azalması, iştah ve uyku bozuklukları, olumsuz düşünme gibi bulguların görüldüğü ruhsal bozukluktur.
Majör depresif bozukluk, çocuk ve ergenlerde oldukça sık görülmekle birlikte belirgin sıkıntı ve işlevsel bozukluğa yol açar.
Sıklıkla başka ruhsal bozukluklarla birlikte görülmektedir.
Bu hastalığın sonucu olarak intihar girişimi ve madde kullanımı gibi sorunlar görülebilir.
Çoğu zaman tekrarlayan ve yetişkinlikte de devam edebilen ciddi bir rahatsızlık olması nedeni ile erken tanı ve tedavi önemlidir.
Amerikan Psikiyatri Birliğinin ruhsal bozuklukların sınıflandırması olarak kullandığı DSM-III’de çocuklar için ayrı tanı ölçütü belirlenmemiş, bazı farklılıklarla birlikte erişkin tanı ölçütleri çocuklar içinde kabul edilmiştir.
Çalışmaların çoğunda son yıllarda çocuk ve ergenlerde görülen depresyonun yaygınlığının arttığı görülmektedir.
Genel olarak okul öncesi çocuklarda yaklaşık olarak %1, okul çağındaki çocuklarda yaklaşık olarak %2 ve ergenlerde de %5 oranlarında bildirilmiştir.
Erkek ve kız oranları çocuklukta aynı iken ergenlikte erkek/kız oranı ½ olarak belirtilmiştir.
Depresyonun Nedeni Nedir ?
Günümüzde depresyonun sebebinin pek çok etkenin birlikte rol oynamasıyla ortaya çıktığı kabul edilmektedir.
Çocuk ve Ergen Depresif Bozuklukların Etiyolojisi
Bebeklik ve okul öncesi dönemde kinik bulgular:
Okul öncesi çocuklar dili etkili bir şekilde kullanamazlar. Bu çocuklarda özellikle birincil bakım verenlerden ayrılmada ‘analitik depresyon’ tanımlanmıştır.
Buna göre bebeklerde görülen belirtiler:
Bu nedenle bebeklerdeki depresyonun değerlendirilmesinde bebeğin yüz ifadesi, ses tonu, konuşma biçimi, huzursuzluk ve yeme reddi gibi bulgular önemlidir.
Okul öncesi çocuklarda görülen belirtiler:
Çocuğun resimlerini, oyunlarını iyi gözlemlemek ve kreş öğretmenlerinden bilgi almak önemlidir.
Okul çağı çocuklarda depresyon belirtileri:
Bu dönemde dil gelişimi ile birlikte çocuk kendini daha iyi ifade edebilmektedir.
Bu dönemde sadece ebeveynlerle görüşme yapmak depresyon tanısını %50, sadece çocuk ile görüşme yapmak ise %25 oranında tanının gözden kaçabileceği düşünülmektedir. Depresyon tanısında aile, çocuk ve okul öğretmenleri ile görüşme sağlamak tanının gözden kaçmasını engelleyecektir.
Ergenlerde depresyon belirtileri:
Ergenlik dönemi depresyonu erişkinliğe daha çok benzerdir.
Depresyon Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar
Dikkat edilmesi gereken en önemli durumlardan birisi ‘intihar düşüncesi ve davranışıdır’.
Majör depresif bozukluğu olan çocuk ve ergenlerin %60’ında intihar düşüncesi, %30’unda ise intihar girişimigörülmektedir. Tedavi ve takibinde intihar davranışı için risk faktörlerine dikkat edilmelidir.
Çocuk ve Ergenlerde İntihar Girişimi Risk Faktörleri
Depresyonun Tedavisi Nedir?
Hafif depresyonu olan olgularda çocuk ve aileye yönelik psikososyal müdahaleler yeterli olabilmektedir.
Orta dereceli depresyonun tedavisinde terapinin yanında ilaç tedavisine de ihtiyaç duyulmaktadır.
Ağır derece depresyonu olan olgularda (kronik tekrarlayıcı depresyon, intihar davranışın var olması ve sanrılar gibi psikotik belirti varlığı);
Terapi türleri kişinin yaşı ve kişisel ihtiyacı doğrultusunda değişiklik gösterebilir.
Ergenlerde ve daha büyük yaş guruplarında
Depresyonu anlatan çok güzel bir animasyon film tavsiye edeceğim. Adı ‘black dog ‘ siyah köpek anlamına geliyor.
Hoşçakalın sevgiyle ve sağlıkla kalın..