Çocuklarda Görülen Çocuklarda Uyku Terörü Nedir Ve Nasıl Tedavi Edilir ?
Hiç gecenin bir vakti mışıl mışıl uyuyan çocuğunuzun yatağında çığlıklar attığı ve korku içinde ağladığı oldu mu? O sırada uyanık olmasına rağmen sanki bilinci yerinde değilmişçesine etrafa bakındığı oldu mu?
Olduysa ve hala oluyorsa bu duruma uyku terörüdenilmektedir.
Uyku terörü, uykunun ilk üçte birlik döneminde görülen yoğun korku, ağlama, çığlık atma ile kendini gösteren, bilinç bulanıklığı ve huzursuzluğun eşlik ettiği bir uyku bozukluğu türüdür.
Genellikle çocuklarda 4-12 yaşları arasında görülür. Atak sırasında çocuk yatakta oturur, gözleri açık bir vaziyette çığlık atar ve ağlar.
Bu duruma korkunun eşlik etmesiyle solunum hızı ve kalp hızında artış, göz bebeklerinde büyüme, terleme gibi belirtiler sıklıkla görülür.
Çocuk korku ve dehşet içindedir, bu durum aileler için de kaygı verici ve korkutucu olabilir.
Ataklar genel olarak 30 saniye ile 3 dakika arasında sürer.Çocuk çoğunlukla bu olayı sabah uyandığında ya da sorulduğunda hatırlamaz.
Atak bittiğinde çocuk sakinleşir ve uykusuna kaldığı yerden devam eder; ancak bu sırada çocuğu uyandırma girişimleri, çocuğun atak süresinin ve huzursuzluğunun uzamasına neden olabilmektedir.
Uyku terörü yaş ilerledikçe genellikle kendiliğinden azalma eğilimi göstermektedir.
Atak Esnasında Yapılması Gerekenler
Uyku Terörünün Önlenmesi ve Tedavisi
Uyku bozuklukları sıklıkla iyi gidişli olsalar da çocuk ve ergenlerin duygudurumlarını, bilişsel yetilerini, dikkat ve öğrenme becerilerini, okul başarılarını ve gündelik işlevlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu sebeple çocuk ve ergen ruh sağlığı pratiğinde uyku süresi, kalitesi ve alışkanlıkları rutin olarak sorgulanmalıdır. Uyku bozukluklarının tedavisinde öncelikli adımlar psikoeğitim ve uyku hijyeni önerileridir.
Gerekli durumlarda birtakım tıbbi incelemeler (örneğin; polisomnografi veya EEG) yapılabilir. Uyku bozukluklarına yönelik her türlü ilaç tedavisi ancak uzman hekimler tarafından yürütülmelidir.
Uyku Hijyeni Nedir?
Çoğu gece için uygulanabilir olan belirli bir yatma zamanı ve sabah uyanma saati rutini oluşturulmalıdır.
• Uyumadan önce uyarılmaya sebep olacak fiziksel aktivitelerden kaçınılmalıdır. Uykudan yarım saat kadar önce ılık duş, masaj gibi rahatlatıcı aktiviteler yapılabilir.
• Yatağa aç olarak girilmemeli; ancak uyku öncesi aşırı yemek yemekten de kaçınılmalıdır.
• Yatak odasında dış uyaranın en aza indirilmesine ve odanın sessiz olmasına özen gösterilmelidir. Elektronik cihazların yatak odasında olmamasına dikkat edilmeli, uyku için karanlık bir ortam sağlanmalıdır. Yatma saatinden önce ışıklar kademeli olarak azaltılabilir. Karanlıktan korkan çocuklar için gece lambaları tercih edilebilir.
• Yatak odası uygun bir sıcaklıkta olmalıdır.
• Yatağın boş zamanlar için kullanılmamasına dikkat edilmelidir. Yatak sadece uyuma amacıyla kullanılmalıdır. Çocuğun yatağı telefonla vakit geçirmek, yemek yeme vb. durumlar için kullanmasına izin verilmemelidir.
• Çocuk, sadece uykusu geldiği zaman yatağa götürülmelidir.
• Çocuğun gün içinde enerjisini atabileceği ve gün ışığından yararlanabileceği açık hava aktiviteleri düzenli olarak yapılmalıdır.
• Birtakım ilaç veya besinlerin (özelikle içecek) uykuyu etkileyebileceği unutulmamalıdır.
• Uyku gelmediği sürece yatağa girilmemeli, 20 dakika içinde uykuya dalınamadığında yataktan kalkılmalı, bu esnada loş bir ortamda dinlendirici bir işle meşgul olunmalıdır.
• Gün içinde uyku hakkında çok düşünmemeye çabalamalı, bu konuyu hayatın merkezine almamaya dikkat edilmelidir.
• Önerilere uyulmasına rağmen problemin devam ettiği durumlarda bir uzmana danışılmalıdır.
Hoşçakalın sevgi saygı ve sağlıcakla kalınız….