Devleti Aliyye Ocakları Genel Başkanı Şehzade Abdulhamid Kayıhan OSMANOĞLU, Devleti Aliyye Ocakları’nın İstanbul Sözleşmesine karşı olduğunu dile getirdi
Haçlı zihniyeti Osmanlı’dan intikam almak istiyor ama şunu bilmiyorlar ki osmanlının kandan ve candan torunları buna asla müsade etmeyecektir.
Sevgili peygamberimiz Hz Muhammed Aleyhisselam’ın fethini müjdelediği şehir istanbul yüzyıllarca Devlet-i Aliyye-i Osmaniye’ye başkentlik yapmıştır. Hilafet sancağı bu şehirden asırlarca dalgalanmıştır. Osmanlı’nın sağlam devlet yapısının ardında yatan en büyük etkenlerden bir tanesi köklü aile geleneğidir. Aile yapısının dağaldığı bir ortamda Devlet yapısının ayakta kalması mümkün değildir. Dedemiz Fatih ile beraber bu şehrin adı artık Konstantiniyye değil İstanbul olmuştur ve Doğu Romanın egemenliği bu şehirde son bulmuş ve artık bu müjdelenen belde bir islam şehri olmuştur.
Bizler asırlarca haçlı zihniyetinin kirli ideolojileri İslam toplumlarına hakim olmasın diye Avrupa ile cihad etmiş bir milletin torunları olarak bir ifsad yasası olan İstanbul sözleşmesini tarihin kirli sayfalarına gömmeyi biliriz Allah’ın izni ile.
Aileyi yıkan ve eşcinselliği meşruşaltıran sözleşmenin adının istanbul sözleşmesi olarak anılması manidar değil mi?
İstanbul batı dayatması ve Haçlı artığı bir zihniyetin hazırladığı bir sözleşme ile itibarsızlaştırılmak istenmektedir. Bizler Osmanlı torunları olarak bu sözleşmenin ülkemizde uygulanmasına da isminin İstanbul sözleşmesi olarak anılmasını da kabul etmiyoruz ve yetkililerden bir an önce bu kirli oyunu bozmalarını ve yapılan yanlıştan dönmelerini istiyoruz.
2019 yılının verilerine baktığımız zaman boşanma davalarının evlenen çift sayısının yarısı kadar olduğunu ve kadın cinayetlerinin bu melanet sözleşmenin uygulanmaya başlamasından sonra katlanarak arttığını görüyoruz. Bu sözleşme aileye huzur değil; kan, göz yaşı ve ayrılık getirmiştir. Yuvalar yakılmış, nice canlara kıyılmış ve günahsız yavrular aile sıcaklığını yaşamaktan mahrum bırakılmıştır.
Bir ülkede aile olmaz ise huzur da olmaz. Gönül huzuru olmayan bir insan ne Kabe’de ne Mescid-i Nebevi’de nede Ayasofya’da namaz kılarken huşuyu yakalayamaz. Ailenin temellerinde dinamitler patlatırken toplumdan Hz Ömerler, Selehaddinler, Fatihler, Abdülhamid hanlar yetişmez. Bu Melanet sözleşme derhal reddedilmediği sürece siyonizmin yüreğine korku salacak Mescid-i Aksayı yahudi tasalludundan kurtaracak bir nesil yetişmez.
Afrikalı kardeşlerimizi asırlardan beri sömüren, islam ülkerini kan gölüne çeviren Batı ve dayatmalarına boyun eğerek huzur ve adaleti hem ülkemizde hem islam aleminde tahsis etmek mümkün değildir
Aileyi korumak batıdan gelen sözleşmelerin ifsadı ile değil, Osmanlı kültürünün ihyası ile mümkündür Buda böyle biline..
Devlet-i Aliyye Ocakları Genel Başkanı
Abdulhamid Kayıhan OSMANOĞLU