enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2875
EURO
34,8082
ALTIN
2.435,17
BIST
10.268,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C
Pazar Çok Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Afganistan Notlarım

Afganistan Notlarım
18.07.2022
A+
A-

Sanıyorum Cihad kelimesini ilk duyduğum yerdi Afganistan. Uzun sakallı büyük büyük teröristler(!) vardı oralarda. Rusya ve Amerika’nın asil çocukları(!) yüzyıllardır olduğu gibi barış ve demokrasi götürmek istediler onlara da. Ve Afganistan imparatorluklar mezarlığına döndü. Allah’ın izniyle nice az topluluklar çok topluluklara galip gelirdi ve Afganya Allah’ın ayetinin tecellisi olmuştu. Hem de tüm cihanın Amerika’yı “en güçlü” gördüğü bir çağda. Onları ilk önce Mekke’de Umre ziyaretine gittiğimde görmüştüm ve heybetleri bana güç vermişti. Evet hiç korkmamıştım onlardan çünkü yüreğimde onların imanını taşıyordum.

İçten içe merak etiğim ve tanımak istediğim bu garip adamlar son olarak da Amerikanın eceline sebep olduklarında merakım iyice artmış ve ben Afganistan’a gitmeliyim demiştim.

Bir gece Adem Özköse’nin Kaçak Yolcu kitabını okurken elimden kitabı atıp kurban ziyareti için gitmeye karar verdiğim Afganistan yolculuğuma dostum Ahmet Açıkgöz ve gönülden istediği için zorla aramıza katılan Maksut abi de katıldı. Bağışçıların kurbanlarını kesmek, o coğrafyayı ve insanını tanımak için bismillah dedik. Bu satırları Kabil’den yazıyorum. Etrafımda konuşulan Peştunca’nın arasında kafamda bu adamların bu işi nasıl başardıklarını anlamlandırmaya çalışarak…

Evvela şunu söylemem gerekir ki iki büyük dağın arasına kurulu bir şehir Kabil ve şehri gene bir dağ ikiye ayırıyor. Öyle ki dağlar da şehirleşmiş. Kırsala gittikçe altı bin metreye ulaşan dağlarını ve semadan bir elle yarılmış koca koca vadilerini görüyorsunuz. Ürkütücü yolculuğunuz sarp kayaların ardından düz ovalara dönüşüyor da ufukta seyre dalıyorsunuz o büyük dağları, tepeleri…

İşte insanını da coğrafyasına benzettim ben Afganistan’ın. İradeleri de dağları gibi dimdik.

İnançları ve gelenekleri büyük vadileri gibi koca koca yarıklar açmış yüreklerinde. Öyle ki o yarıklar ne doldurulabilir, ne de birbirinden ayrılabilir. Bu adamların en büyük özellikleri bu belki de. İnançları o kadar saf, temiz ve güçlü ki kimse duramaz önlerinde. İlk önce sarp kayalara vuruyorlar insanı, yoruyorlar. Ama sabreder kendinizi sevdirirseniz düz ovaları gibi kolay, yemyeşil, dümdüz oluveriyorlar.. Coğrafyası gibi adamları var buraların. İnternetleri yok. Her talebe savaşmadan önce ilim öğreniyor. Medreselerden mücahidler çıkıyor, (İsraile 1000 salavatla saldıran) mürid ler değil! Evet Hanefi ve Sufiler, cübbe ve sarığa bürünmüş bir kedi olmaları beklenirken kendilerinden, yeleleri olan birer arslan olmuşlar. Bu da bizim bildiğimiz sufilik anlayışını tersine çeviriyor.
Kırsalda halkın kendi arasında bile bir hiyerarşik düzen var, insanlar birbirine o kadar saygılı ki kim lider anlamıyorsunuz. Evleri kale gibi, akrabalık bağları o kadar kuvvetli ki aynı duvarların içinde birkaç ev ile birleşiyor bütün aile. Yanınızda oturan sıradan bir adam muhabbet ilerledikçe emniyet müdürü veya o bölgenin komutanı çıkabiliyor. 19 yaşında ve 60 yaşında 2 mücahidle aynı ortamda karşılaşmanız olağan. Evlatlarına cihadı miras bırakan bir millet bunlar.

Küreselleşmenin sizi bozmasından korkmuyor musunuz diye soruyorum…

Korku kelimesi o kadar uzak ki onlara,bana “Korkmayın burası güvenli.“ diyorlar. Her vilayeti farklı bir ülke gibi, her vilayette sizi farklı bir kültür karşılıyor ve bazılarında para birimi dahi değişiyor. Bu yüzden bu milleti alt etmek için her vilayeti ile ayrı birer ülke ile savaşır gibi savaşılması gerekiyor, hatta Afganistan’ı tam anlamıyla işgal etmek için kale duvarları gibi örülmüş her evi yeniden işgal etmek gerekiyor. Bunlar hiç kimsenin abiliğini kabul edecek bir millet değiller, sabit dağları var üzerinde durdukları… Kendilerinden brisi bile gelse ancak onların kardeşleri olabilirler, abileri değil.

Evet ilim diyarı Horasan’dayız… Bir zamanlar her sokağında bir alim olan şehirlerde geziyoruz. Ashab-ı Kiram’ın izleri var buralarda. Gazneli Mahmud’un selamını iletiyorum size. İzzetli adamların diyarı Afganistan’dan.

Sizi her gören evine yemeğe çağırıyor, çayları sizin geleceğinizi biliyorlarmış gibi hazır, genç bir delikanlı ile sohbete daldığınızda ya kurra bir hafız ya da bizim ancak ismini duyduğumuz kitapları okumuş bir alim çıkıyor içinden.

Kadınlar ait oldukları alanlarında mutlular.

Kafanızı kaldırıp gözleriniz hiçbir yere takılmadan ufka bakabileceğiniz sokakları var.

Kadın o kadar değerli ki bu mücahidleri sırtını sıvazlayıp Allah’a kurban olmaya gönderen birer Hacerler hepsi. Nalbur reklamında dahi kadını teşhir ürünü olarak kullanan Batı-l toplumunun bunu anlamasını beklemiyoruz.

Kırsaldaki hayatla ve hayatı anlamlandırmayla şehirdeki çok farklı. Kırsalı görmeyen sadece şehirden bakarak bu milleti tanıyamaz. Biz kemale ermek için yollara düştük, yardım kuruluşları ve cemaatler cemiyetler kurduk. Amacımız gerçekten Müslüman olmaktı. Ez cümle ben burada gerçek müslümanları gördüm. Tek tip, sade, samimi ve sabırlı.. Yoksa Allah’ın zaferi nasıl bu adamlarla birlikte olabilirdi ki?!

Daha yazacak çok şey var, bir kitaptan okumayla veya bir haber bülteninden dinlemeyle anlaşılamaz burası. Sanıyorum ben bundan sonra çok geleceğim, sizler de gelin. Ve sakın korkmayın, burası vize kuyruğuna girilen Amerika’dan daha güvenli. Hatta burası Dünya’nın en eman ülkesi.

Vesselam.

Yorumlar

  1. Murat dedi ki:

    Allah razı olsun hocam. Bize de gitmek nasip olur inşallah

  2. Bir garip dedi ki:

    Güzel tespitlerin için Allah razı olsun. Allah bu topraklara da nasip etsin.