enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3374
EURO
34,8108
ALTIN
2.390,60
BIST
10.276,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
18°C
Kocaeli
18°C
Az Bulutlu
Pazar Açık
19°C
Pazartesi Açık
24°C
Salı Açık
27°C
Çarşamba Az Bulutlu
21°C

Nalını Ele Almış Erbakan

A+
A-

-Büyük iş çevrelerini darıltacaksınız.

-ERBAKAN: onlar zaten benimle mücadeleye giriştiler, kartlar açıldı artık. Birbirimizi tanıyoruz. Yılda 30 bin traktör yapabilecek kapasitede bir fabrika projesi vardı. Konya da kurulsun dedim. 400 milyon liralık bir tesis, Anadolu’nun ortasında iş hayatını canlandıracak. Traktörlerin kullanılma alanına yakın olacak. Yan sanayi filan derken, bölgeye hareket gelecek. Her şeyi hazırladık. Yüzde yüz yerli bir fabrika parasını da buluyoruz. Fakat allem ettiler, gallem ettiler fabrikayı İstanbul Tuzla civarına naklettiler. Üstelik bir montaj fabrikası olarak; bizim yerli projemiz kaldırılıp atıldı. Bu mu vatan severlik? Milliyetçilik, halkçılık?

Erbakan’ı dinlerken şimdi ben bunları yazacağım ama çok kimse inanmayacak diye geçiriyordum içimden. “ Nalınlı” ya bakın siz! Nalını çıkartıp eline almış, bugüne kadar arkasını sıvazlayanların başına vuruyordu.

-Peki, ne olacak bu gidişin sonu sizce dedim?
-Araba yokuş aşağı gidiyor.
-Durdurmak mümkün değil mi yani?
-Derhal yeni bir düzen kurmak lazım, ters işleyişleri düzeltmek, yoluna koymak lazım.
-Nasıl yapacaksınız?
-Halk gösterecek gidişi beğenmediğini. Anlatıyorum gittiğim her yerde. KIRAT (Adalet Partisinin amblemi olan at) hasta diyorum. Kırat’a perhiz lazım. Acil ilaç lazım, iman serumu lazım. Kırat’a bu defa fazla oy verirlerse, hayvancık bu fazla gıdadan büsbütün hasta olacak.
-Ümidiniz var mı?
– gerek ben gerekse bizim müstakil grubumuzdan arkadaşlar her yerde tasvip görüyoruz.
-Programda yapıyorlar ama tek elin sesi çıkmaz, hükümet kuramadıkça kimse bir şey yapamaz, diyorlar.
-Koskoca iktidar partisinin kurduğu hükümet neyi düzeltiyor? Hangi meseleyi hallediyor ki? Beni seçerseniz mecliste derhal bir grubum olur diyorum onlara.

Bir Grup Kuracak

-Bir grup kurabilir misiniz?
-Allah’ın lütfuyla İnşallah iktidar partisi içinde ve diğer partilerde birçok arkadaşla temasımız var. Ne kadar güçlü olduğumuzu göstereceğiz. Demirel ve kliği ile mecliste, Mecliste olmazsa ilk AP büyük kongresinde kozlarımızı paylaşacağız. Ben tabana duyuruyorum. Bu gövde kendisine yabancı gelen bu baştan kurtulacaktır. Demirel’in işini bitireceğim.
– Hem güçlüğünden söz ediyorsunuz, hem de iktidar komprador iş birliği cephesini yıka bileceğinizi söylüyorsunuz. Nasıl olacak?
-Biz gerçek anlamında halkla dayanışıyoruz. Halk bir kurtarıcı bekliyor. Kendi politikasını yürütecek bir kadroyu bekliyor. Evvelki gün Bozkır’daydım (Konya’ nın ilçesi) öyle fakir insanlar var ki parasını verip bir çay içemiyorlar. Şimdi Bozkırın kurtuluşunu, bu kadar güçsüz Bozkırlılar sağlayamazlar. Bu işi sırtına alacak bir münevver topluluk lazım. , ama halk ona sarılacak inanacak benden diyecek.
-Bu sözlerinizle “ öbürleri halkı aldattılar” diyorsunuz zannederim.
-Aldattılar evet, İmanları yoktur.
-Oysa bunca yıldır din – iman konusunda ortalığı toz – duman ederler. Demek ki hepsi de imansızmış.
-Ben ne dedim size bütün mefhumları yerli yerine oturtmak lazım dedim. Bizim lugatımızda imanlı adam Türkiye’yi iktisaden kalkındıracak adamdır.
-İmanın ekonomik bir tarifi
-bizce meseleleri maddi manevi cephelere bölmek gereksizdir. Yapabilmek için iman önemlidir. Bir başkası inanç diyor. İman ve ya inanç, neyi ifade eder bu: Kendine güvenmeyi; ben yapabilirim demeyi… İslam’da iman önemlidir. Ve bize de imanlı insanlar lazımdır.
-Yani yapabilecek güçte olanlar, yeni düzeni kurma kararını verenler, devrimciler…

Neden Devrimci Değil?

Durdu birkaç saniye Erbakan düşündü, sonra içtenlikle konuşmasını sürdürdü.
-Biz neden devrimci sözünden hoşlanmayız? İçinde bulunduğumuz halden daha üstün, asra uygun bir yeni duruma geçmeyi isteriz, ama adına “ devrim “ demeyiz. Çünkü devrim adı altında ne yapılmışsa, halkın duygusu hiç dikkate alınmadan yapılmıştır. Bu halkın dini duygusu, örfü, âdeti, geleneği, uzun ve parlak bir tarihi vardır. İslam olarak en parlak devirlerini yaşamıştır. Ona bütün bunların değeri yokmuş gibi davrandınız mı, getirdiğiniz yenilik ne olursa olsun, tepkiyi de beraber yaratırsınız. Hep böyle olmuştur bu iş. Batıyla boğazlaşıp kendini kurtardıktan sonra halka sunulan düzen değişmelerine “ batı medeniyeti “ denilmiştir. Niçin batı? Doğunun Müslümanlığın hiçbir değeri yok mu?
-Var tabi var ama çağın ulaştığı teknik ve sosyal yapı üstünlüğü onlarda diye batıdan model alınmaya kalkışılmıştır.
-Ama bunu yaparken halkı incitmemek gerekirdi. Bizde bir fizik kitabı aynen batıdan örnek alınamaz. Kırılma kanunu derken bir sürü yabancı ismi sayıyorsunuz da neden ibni heysemin adını etmiyorsunuz? Kimya da lavezye diyorsunuz, Geylusak diyorsunuz da bir Cabir ibni hayyanı bilmiyorsunuz. Ne oluyor böyle böyle? Kendi kökümüzden kopuyoruz, kendi kökümüze yabancılaşıyoruz. Batı medeniyeti bir sistem midir? Hayır, bir ortak kültürün meyvesidir. Onda bir Türk olarak, bir Müslüman olarak benimde payım var. O halde neden kendimi inkâr?
-Batı medeniyeti diyende kendini inkâr etmiyor. Çağdaş bilim ve tekniğin düzeyine erişmek idealini belirtiyor.
-Aslında Türkiye de aydınların meselesi karşı karşıya gelip tartışma fırsatını bulamamakta. Konuşmak, birbirimiz anlayışla dinlersek çok mesele ortadan kalkacak.
-Hayret, sol hainliktir, vatan düşmanlığıdır, milliyetsizliktir filan demiyorsunuz bakıyorum?
-Fikre sopayla karşı çıkılmaz, İslamiyet de zorlama yoktur. Sağ ve solu bu kadar gergin olarak iki uçta tutmak marifeti de bizim değil, deminden beri konuştuğumuz komprador çıkarcıların işidir.

Hocayı Tutanlar Neler Dediler?

Kahve’nin içi dışı kalabalık. Karışı binaların duvarları dibinde de kimi çömelmiş, kimi ayakta bekleyen insanlar vardı. Birkaç genç hocanın biyografisi yazılı matbu kâğıtları dağıtıyordu. Hocanın Konya daki çalışmalarını anlatan sağcı gazetelerden de herkese birer tane verilmişti. Şöyle bir hesapladım sadece bu ön hazırlık için kaç yüz lira feda edilmişti.
Konya’nın kenar mahalle insanları, yarı köylü – şehirli, işçi, küçük esnaf, din adamları, küçük memurlar emekliler bekliyordu. Doğrusu hocanın militan kadrosu iyi çalışıyordu. Önce ziyaret yerinde bir hava yaratılıyor. Arakasından da genelkurmayı ile beraber Erbakan geliyor.
Daha o sabah şehirde bir nabız yoklaması yapmıştım. Adalet Partisi il başkanı Eczacı Mustafa Öncel “alaka topluyor ama bize tesir etmez” deyip kestirip atmıştı. AP yönetim kurulundan dişçi Nuri Yılmazgil “buradaymış bana da bahsettiler” diyordu. CHP. Yönetiminden müteahhit Ahmet Kocaoğlu ise “sistemli olarak çalışıyor, ne yapabileceğini merak ediyoruz.” Sözleriyle tereddüt’ünü belirtiyordu.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.