enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5485
EURO
34,8870
ALTIN
2.438,19
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
28°C
Kocaeli
28°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
26°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
20°C

Misak-ı Milli’ye Adım Adım…

29.08.2020
A+
A-

Osmanlı Devleti’nin paylaşılması sürecinde adım adım Anadolu işgal edilmekteydi. Sıra İstanbul’a gelmişti. Nihayetinde İngilizler İstanbul’u da işgal etti.

 

İşgal şartlarında bile Osmanlı Meclisi toplantılarını devam ettirmekteydi. En zor şartlarda bile dik bir duruşla dünyaya nasıl bir barışı kabul edebileceğini haykırıyordu. Derken Misak-ı Milli’yi kabul etti.

 

Bir başkent düşünün. O kent düşmanların işgali altında. Yine aynı şekilde sürgün edilmek ve hapse atılmak gibi ciddi bir tehdit altındaki mebuslar (milletvekilleri). Bu mebuslar en zor şartlarda bile ölümü göze alarak dünyaya adil bir barışın şartlarını, devletin yeni sınırlarını haykırıyordu.

 

Misak-ı Milli konusunda ayrıntılı bilgileri gerek şahsımın gerekse çok sayıda akademisyenin konu ile alakalı yazdıkları kitap ve makalelerden okuyabilirsiniz. Ayrıntılarda sizleri boğmak istemiyorum. Temel hatları ile Türklerin çoğunlukta olduğu toprakların Türkiye’de kalması ve Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde ise, bölge halkının talebine göre ya bağımsızlığını ya da Osmanlı Devleti’ne bağlanmasını istiyordu.

 

Bu talepler Batılı devletlerin ortaya koyduğu “kendi kaderini (geleceğini) tayin yani belirleme hakkı”na tamamen uygundu.

 

Bu şartlar altında Batı Trakya’dan Musul ve Kerkük’e, Batum’dan Halep’e kadar bir alan sınırlar dahilinde kalacaktı.

 

Fakat ilerleyen süreçte, bana göre tam bir hezimet olan Lozan Antlaşması ile toprakların önemli bir bölümü sınırlar dışında kalmıştı.

 

Batının, bölgede kontrolünü sağlamlaştırmak için ortaya saçtığı nifak tohumları maalesef bu bölgeler ile bizi koparmıştı.

 

Boğazlarda bile hâkimiyetimiz sağlanamadı.

 

Türkiye kendi içindeki gereksiz çatışmalarla enerjisini boşa harcadı. NATO’ya üyelik sonrasında, gerek görüldükçe darbeler ile dize getirildi. Güçlenmemesi için her yol denendi.

 

Büyük Ortadoğu Projesi çerçevesinde bölgede Büyük İsrail’i kurmak için, bütün dengeleri ve istikrar faktörlerini ortadan kaldırdılar. Bu ülkeleri iç çatışma ve bölünme noktasına getirdiler. Nitekim Türkiye’de de darbe girişiminin arkasında aynı neden yatmaktaydı.

 

Ayakta bir tek Türkiye kalmıştı.

 

Çok şükür, Allah’ın izni ve ülkede ortaya konan sağlam siyaset sayesinde Türkiye önemli bir güç olarak ortaya çıktı. Adım adım yapılan projeleri yerle bir etti ve etmektedir.

 

Türkiye, Irak ve Suriye’de kurulacak terör devletini engellemekle kalmadı, aynı zamanda Libya’nın yutulmasını önledi.

 

Bu adım ile Türkiye Akdeniz’de varlığını ortaya koydu.

 

Gelinen noktada Doğu Akdeniz’in tekrar Türk hâkimiyetine girmesi için adımlar atılmak zorundadır. Denizlerde adaların Yunanistan’a terk edilmiş olmasının, bizi düşürdüğü zor durum açıkça görülmektedir. Bu bağlamda sınırların değişmesi kaçınılmazdır.

 

Önümüzdeki süreçte Akdeniz ve Adalar Denizi ciddi gerginliklere gebe. Bu işin sonunda yeniden adil bir bölüşümün yolu açılmak zorundadır.

 

Türkiye, gelmiş olduğu askeri seviye ile düşmanlarına korku, dostlarına ise güven vermektedir.

 

Birilerinin peşkeş çektiği toprakları geri almak için zaman gelmiş, gerekli irade ortaya koyulmuştur.

 

Allah, yöneticilerimize basiret ve doğru karar vermeyi, askerimize ise yeni fetihleri nasip etsin.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.