Ülkesindeki askeri darbeyi desteklemediğini açıklayan Myanmar’ın Londra Büyükelçisi Kyaw Zwar Minn’in, askeri ataşe tarafından elçilik binasına girişi engellendi. Minn’in elçilik binası önünde bulunan aracında dinlendiği görülürken bir elçilik personeli büyükelçinin geceyi araçta geçireceğini söyledi.
Elçilik binası dışında gazetecilere açıklama yapan Minn, askeri ataşenin personelden elçilik binasını terk etmesini istediğini kaydetti.
Askeri ataşenin kendisine “artık ülkeyi temsil etmediğini” söylediğini aktaran Minn, yaşananları “Londra’nın ortasında küçük bir darbe” olarak niteledi.
Minn’in elçilik binası önünde bulunan aracında dinlendiği görülürken bir elçilik personeli büyükelçinin geceyi araçta geçireceğini söyledi.
Öte yandan, polisin elçilik binası etrafında yoğun güvenlik önlemleri aldığı gözlendi.
– Büyükelçi Minn, ülkesindeki darbeyi eleştirmişti
Büyükelçi Minn, İngiliz basınına yaptığı açıklamada, ülkenin iç savaşın eşiğinde olduğuna dikkati çekerek, “Myanmarlıların hayatını kaybetmesini görmek istemiyorum.” demişti.
Minn, Büyükelçilik görevine Suu Çii hükümeti zamanında atandığını ve cunta yönetiminin emirlerini dinlemeyeceğini belirtmişti.
Bunun üzerine Myanmar’da yönetime el koyan ordu, ülkedeki askeri darbe ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına yönelik eleştirileri nedeniyle Minn’den geri dönmesini istemişti.
– Myanmar’da askeri darbe
Myanmar ordusu, kendine yakın siyasi grupların, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarını ortaya atmasının ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, Dışişleri Bakanı ve ülkenin fiili lideri Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve 1 yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Türkiye, darbeyi kınamıştı. Batı ülkelerinden de darbeye yönelik çeşitli tepkiler ve eleştiriler gelmişti.
Myanmarlılar, 6 Şubat’ta demokrasiye dönüş talebiyle gösterilere başlamıştı. Güvenlik güçlerinin silahlı müdahalelerinde en az 60 gösterici hayatını kaybetti, 1500’ün üzerinde kişinin tutukluluğu sürüyor.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler ve gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmaları devam ediyor.
