Hata yapanın hata yapışını kabulü ve ondan ders çıkarıp olgunluk aşamasına erişirken hatasını örnek teşkil edecek derece de aleni işliyorsa, bu işleyiş zamanla hatasının küçülüp un ufalanıp kaybolmasını hatta ve hatta ona bunun artı getirisini sağlar. İnsani olarak yaşadığımız süreç boyunca en önemli hatamızda hatalarda ki ısrarımız ve haklılık savaşımızı bile haksız yollarca vermeye çalışmamızdan kaynaklanıyor.
Hatadan alınan dersse içte saklanıyorsa,yürekte sır olarak sığıntı olarak tutuluyorsa ve o hatandan utanılıyorsa orda ne irade üstünlüğü ne idrak üstünlüğü henüz devreye girmemiş demektir. Hatada ki ısrar kırılırsa bile hatanın inkârı ve yahut da itirafı yoksa ortada, ortada olan yine nefistir ve asıl en mühim hata budur. Bunun sebebinin en önemli nedeni ise korkudur. O kadar korku duvarları ile kaybetme içgüdüleri ile hayatımız öylesine bu duvarlarla örülmüş ki kimse kendi değil herkes bir esaretin kurbanı olmuş.
Ünlü düşünür Konfüçyüs’ün duasında ki gibi “ Allah’ım senden başka hiçbir şeyi olmayan ben, senden başka her şeyi olanlardan sana sığınır senden yardım dilerim” . Yaratıcının es geçildiği seküler yapılanmada yaratıcıdan korkmayanların her şeyden korktuğu çekinildiği bir yaşam tarzı olmuş tarzlarımız. İnanç değerlerimiz “ Hatasız kul olmaz” demiş gelin görün ki her kim olursa olsun genel ekseriyet kendini kusursuz ve hatasız mükemmel bir vaziyetmişçesine gösterme peşinde. Oysaki var olan hatanızı yüzünüze vurulamadan siz bunu açığa vurur ve bu hatadan dersler çıkardığınızı samimi olgular içersinde işlerseniz hatanızın getireceği zahiyatı zaten en kısa yoldan yine siz kendiniz en aza indirmiş olacaksınızdır. Ve de hatanızdan nemalanmak isteyenleri durdurmuş ve başka bir hata yapmanızın önünü de kendiniz tıkamış olacaksınızdır.
Ders alınmadan, ders verilmez. Okumadan öğretilmez. Bazı şeyler vardır yaşamadan bilinmez. Ders alandan ders, okuyandan öğrenim, yaşayandan yaşam sırları alırsanız bu alım yükünüzü hafifletir. Hata yapanı iterseniz hata artar ve sizin bu hatanız hatayı üreten bir hata olduğundan en büyük vebal ve bedel size kalır.
Hata yapan olarak olgunlaşmak, hata yaptıran olarak firavunlaşmaktan çok daha iyidir.
“Bazı şeyler vardır, yaşanmadan bilinmez!” Hata yapmayı anladık ta hata yaptırmanın da ne demek olduğunu yaşamadan bilmek ne mümkün be hocam!