Deniz Gezmişin Cenaze Namazı

Garip bir ülkeyiz, cenazelerin namazlarının bile tartışıldığı bir ülke! Önce Atatürk’ün cenaze namazı tartışıldı. Kılındı, kılınmadı, kıldıran abdestsizdi gibi. Atatürk’ün cenaze namazı da, Deniz Gezmişinkine benzer. İkisi de itiraz üzerine kılınmıştır. Birinin babası, diğerinin kız kardeşi itiraz etmiştir.

Atatürk’ün kız kardeşinin itirazı üzerine cenaze namazı 11 kişi ile Şerafettin Yaltkaya tarafından Türkçe olarak kılınmıştır.

Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı, 6 Mayıs 1972’yılında, Kendilerini Bakanın Resmi arabasıyla eyleme götüren ve eylem yapması için koruyan Bakanın, Gençleri eyleme Kışkırtan Başbakan’ın ve İstihbaratçı olan gençleri olaylara kışkırtan Başbakan Yardımcısı’nın imzasının da bulunduğu, solcu CHP’li Milletvekillerinin de imzasının bulunduğuTBMM kararıyla idam edilmişlerdir. Gençler idam edilirken Başbakan Amerika’dadır. Yakup Cemil idam edilirken de, Enver Paşa Almanya’dadır!

Deniz Gezmişin Cenaze Namazı konusunda da tartışmalar olmuştu. Komünistin cenaze namazı kılınır mı? İmamı kabul etmemişler, İmam cenaze namazını kıldırmayı kabul etmemiş gibi. İmam’ı rahmetli Seyyid Kutub’da kabul etmemişti. Sayıklar farklı olsa da sonuç aynıydı.

Birçok kişi, Deniz Gezmişlerin cenaze namazı konusunda yazılar yazmış, orada olduğunu söylemiş. İmam’a bunlar katil, komünist namazları kılınmaz diye mesnetsiz iftiralaratmışlardır. Aslında, orada çok fazla adam yoktur. Asılan gençlerin aileleri dindar ailelerdir. Yusuf Aslan’ın babası imamdır. Hüseyin İnan’ın babası Alevi dedesidir. Cenazeyi Deniz Gezmişin Babası kıldırmıştır. Olayı Deniz Gezmiş’in babası şu şekilde anlatmaktadır:

“Mezarlığı polis çevirmiş hiç kimseyi içeri almıyorlar, etrafı polis, asker kuşatmış. Tercüman gazetesinin birkaç muhabiri içeri alınmış. Çocukların cenazelerini getirdik mezarın başına. Namaz kılmadan çocukları mezara indirmeye kalktılar.  Ne yapıyorsunuz yahu dedim?  Ermeni mi gömüyorsunuz, Musevi mi? İmam da çekiniyor, elleri koynunda bekliyor,arkasında polisler ve askerler var imam korkuyor.

Tabutu taşıyanlar var tabi, tabutu çektim ve koydum taşın üstüne, Geçtim tabutun başına. Beşir’e (İdam edilenlerden Yusuf Aslan’ın babası, Din görevlisidir.) dedim, geç arkama. Beşir arkama geçti.” Bura da, Deniz Gezmişin Babası fıkhı bir kaideyi de hatırlatıyor. Şunları söylüyor: “Cenaze namazında bir usul vardır. Üç kişi cemaat olmazsa cenaze namazı kılınmaz, safa durulmaz. Abdesti olanlar arkama geçsin dedim. Polisler ve askerler başlarını yere eğdiler.  İçinizden namaz kılmasını bilmeyen, abdesti olmayan var mı diye sordum? Hepsi kenarda bekledi.” Anlaşılan o ki hiç kimsenin abdesti yoktu her halde!

“Allahu Ekber dedim baktım İmam safa geldi. Sonra da cenaze masraflarını aldılar benden.”  İşte, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının cenaze namazı bu şekilde kılınmıştır. Kıldıran adam Deniz’in Babasıdır.

İngiltere Başbakan’ı Çorçil, biz Çanakkale de Türklerin beynini yedik, Çanakkale’yi geçemedik ama Türk Gençliğini de oraya gömdük demiş. 1960’darbesi sonrası bizim tarihimiz de, Bürüksel Generalleri diye anılan bir grup vardır. Bunlar, Çorçil’in savaşta yaptığını ülkemizde barışta yapmışlar ve 5000’in üzerinde ki 17’ile 24 yaş arasında ki Tahsilli gencimizi Çanakkale de olduğu gibi.  1967 ile 12’Eylül 1980’ tarihleri arasında ölüme sürüklemişlerdir. Bürüksel’ciler,28’Şubat da ve 15’ Temmuz da, bundan daha büyük bir katliam planlamışlardı. Ama Allah bu ülkenin gençliğini bunların şerrinden korudu.

Allah tüm masumları zalimlerin şerrinden korusun.