enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kocaeli
Az Bulutlu
21°C
Kocaeli
21°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
29°C
Çarşamba Açık
24°C

Bor’daki depremin Hasan Dağı’na etkisi araştırılacak

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü değişik anabilim dallarındaki öğretim üyeleri, Bor ilçesi Obruk köyü merkezli meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremin Hasan Dağı volkanizmasına etkilerini araştıracak.

Bor’daki depremin Hasan Dağı’na etkisi araştırılacak
23.09.2020
A+
A-

 

– Prof. Dr. Mehmet Şener:
– “Bu 5,1 büyüklüğündeki depremin Hasan Dağı’nın volkanizmasını etkileyeceği konusunda konuşmak çok iddialı olur. Bunun için çalışmalar yapmamız gerekiyor, bu konulara yoğunlaşacağız”

– “(Hasan Dağı’ndan çıkan gaz görüntüleri) O görüntüler Hasan Dağı’nın kraterine yakın bölgede, aşağı yukarı 3 bin metre yükseklikten çekilmiş. MTA, o gazların kimyasalları üzerinde çalışmalar yaptı. Bu yeni bir şey değil. Hasan Dağı durduğu sürece o gazlar oradan çıkacak”

Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şener, Bor ilçesi Obruk köyü merkezli meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremin Hasan Dağı volkanizmasını etkileyeceği hakkında konuşmanın çok iddialı olacağını söyledi.

Şener, Obruk köyünde gazetecilere yaptığı açıklamada, jeoloji mühendisliğinin değişik anabilim dallarındaki öğretim üyeleriyle pazar günü köyde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremle ilgili inceleme yapacaklarını ifade etti.

Depremin yöredeki etkilerini görmek ve Hasan Dağı volkanizmasıyla olan ilişkilerini ortaya çıkarabilecek yeni projeler geliştirmek üzere çalışmalar yapacaklarını belirten Şener, şunları kaydetti:

“Yöreye gelen diğer meslektaşlarımızdan ve AFAD’ın yazdığı deprem raporlarına göre 5,1’den sonra bu sabaha kadar 41 artçı deprem oldu. En büyüğü 20 Eylül sabahı 4,1 şiddetinde gerçekleşti. Bunların da merkez üssü Obruk, Akçaören ve Aksaray’a bağlı Taşpınar köyleri. Korkulacak bir şey yok. Çok hafif bir deprem. Arkadaşlarla birlikte jeolojik inceleme yapacağız.”

Şener, depremin Hasan Dağı’nı etkileyeceği ve Hasan Dağı’nın depremi tetikleyebileceği yönündeki iddiaların basında yer aldığını anımsatarak, çalışmalarında bu iddiaların gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine yönelik proje geliştireceklerini ve incelemelerinde bu konulara yoğunlaşacaklarını anlattı.

Hasan Dağı’nın en son patlamasının milattan önce 6 bin 500 yıl önce yaşandığını aktaran Şener, bu patlamanın Çatal Höyük’te yapılan arkeolojik kazılarda insanlar tarafından çizilmiş duvar resimlerinde kayıtlı olduğuna dikkati çekti.

Şener, Hasan Dağı’nın aktif bir volkan olduğunu dile getirerek, “Hasan Dağı şu anda uykuda ama bu 5,1 büyüklüğündeki depremin Hasan Dağı’nın volkanizmasını etkileyeceği konusunda konuşmak çok iddialı olur. Bunun için çalışmalar yapmamız gerekiyor, bu konulara yoğunlaşacağız.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve her an her yerde deprem olabilme ihtimali bulunduğuna işaret eden Şener, depremle yaşamaya alışılması gerektiğini vurguladı.

Basında Hasan Dağı’ndan çıkan gazların görüntüsünün yer aldığına değinen Şener, şöyle devam etti:

“O görüntüler, Hasan Dağı’nın kraterine yakın bölgede aşağı yukarı 3 bin metre yükseklikten çekilmiş. MTA, o gazların kimyasalları üzerinde çalışmalar yaptı. Bu yeni bir şey değil. Hasan Dağı durduğu sürece o gazlar oradan çıkacak. Şimdilik söyleyeceklerimiz bu kadar. Bundan sonrası için söylemek çok erken aşırı spekülatif olur. Türkiye bir deprem ülkesidir, her an her yerde deprem olabilir. Depremle yaşamaya alışmamız lazım.”

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.