Rusya’nın ve Komünizm’in korkusu ile CHP ülkemizi ABD’ye teslim etmişti 1947’de. Bugünkü CHP yetkililerinin ABD başkanını alelacele kutlamalarının tarihî bir geçmişi vardır. CHP’nin ABD muhibliği yeni değildir. İnönü ve onun yolunda olan CHP, ABD’den Türkiye’de iktidar olmak için her zaman yardım beklemişlerdir. 12 Mart’ın güçlü başbakanı, şimdi törenle andıkları gençleri ABD çıkarları için ipe gönderiyordu ve Kıbrıs Çıkartması için de şunları söylüyordu: “BİZ İSMET İNÖNÜ EKOLÜNDEN YETİŞMİŞ KİMSELERİZ. İSMET PAŞA SAĞLIĞINDA BİZE, ABD’DEN YAZILI MUVAKAT GELMEDİKÇE SAKIN KIBRISA ÇIKARTMA YAPMAYIN DİYE TEMBİH ETMİŞTİ. BU İTİBARLA ÇIKARTMAYI TASVİ ETMEM” demiştir.
Muharrem İNCE’nin “ABD’den izin almadan kandile gidilmesin” demesinin tarihî bir geçmişi vardır. İşte bu kutlamanın da tarihî bir geçmişi vardır, verilen bir mesaj vardır.
Bu kafa yapısına sahip bir partinin iktidar olduğunu düşünün. Haşhaş ekimi kararı aldığında ABD’li yetkililer [Josef Sisko (ABD dışişleri bakan yardımcısı)] Ecevit’in masasını yumrukladığını, kendisine hakaret ettiğini, çok korktuğunu Erbakan hocaya anlatmıştı. Hoca çok sert tepki gösterince ne yapabilirdim ki, sayın Erbakan demişti. Aynı şeyi Amerikan Büyükelçisi Menderes’e yapmış, bakanlar kurulu toplantısında izinsiz içeri dalıp Menderis’i kolundan tutup başka bir odaya götürmüştür. Biden, o günleri ve o tip liderleri aramaktadır Türkiye’de!
CHP’de değişen bir şey yok. 1971-2021
12 Mart Askeri Muhtırası’ndan sonra Amerikan Ajansı Associated Press muhabiri Nick Ludington’a demeç veren Nihat Erim, “Türkiye’de aşırı solcuların baskısı ile bozulan Türk-Amerikan münasebetleri düzelme yolundadır” demiş, Günaydın gazetesinde de bu demeç “Solcular ezilmiştir, Amerikan filosu artık gelebilir” manşetiyle yer bulmuştur. 1980 İhtilali sonrası 6. Filo için aynı mesajı darbenin lideri Kenan Evren Paşa verecektir.
1971’de ABD darbesi ile iktidara gelen CHP bugün de ABD’den iktidar için medet ummaktadır. 1971-2021 hala iktidar olamamış ara dönem iktidarlarını da ABD eliyle gerçekleştirmiş bir partinin ABD başkanını kutlaması, bir minnet borcu ve gelecekleri için bir himmet talebidir.
CHP’lilerin ABD’de güzellemeleri:
5 Nisan 1946’da Amerika’nın Missouri zırhlısı ve beraberindeki gemiler İstanbul’a geldiklerinde Ortanın Solunun lideri Milli Şef İnönü tarafından saygı ve sevgi gösterilerek, ihtiramla karşılanmışlardı. Geminin adına sigaralar imal edilmiş, pullar basılmış, İstanbul umumhanelerinde hummalı hazırlıklar yapılmış, Amerika’ya muhabbet tellâllığı yapmanın ilk adımları atılmıştı. 6. Filo’yu bedenlerinde ağırlayanlar ve 6. Filo’yu bilinçlerinde ve ruhlarında ağırlayanlar var. Bezm-i Âlem Vâlide Sultan Câmii’ne üzerinde ‘welcome’ yazan mahyalar asılmış,
Amerikalıların dönüş zamanı geldiğinde, misafirleri yolcu etmek üzere Beylerbeyi’nden Üsküdar’a, Beşiktaş’tan Sarayburnu’na kadar bütün sahiller kadın, erkek, çoluk çocukla doluşmuş, Türkiye’den ayrılan gemileri uğurlamak isteyen İstanbulluları Yeşilköy açıklarına kadar uğurlamak üzere daha sonra solun lideri olacak İnönü tarafından 10 gemi tahsis edilmiştir.
CHP’li Nihat Erim’in meclis konuşması: “ Amerika’nın ne istediğini biliyoruz; hür, eşit ve egemen milletlerin güvenliğine dayanan, harpsiz ve saldırısız, sadece ahlak ve kanun bağlaşma ve anlaşmalarının hüküm sürdüğü bir dünya! Böyle bir dünyada yaşamak isteyen herkes Amerikan bayrağında kendi talih yıldızını da görür”. Kimler talih yıldızlarını bugün ABD’nin bayrağında görüyor?
Erim’in Meclis konuşması ve alkışlar, “ABD’nin yepyeni bir hükümranlık, taptaze bir ekonomi anlayışının öncüsü olarak da bütün insanlık için hayırlı işler başarmak istediğini görüyor ve takdirle karşılıyoruz” diyordu 1940’ların CHP’lileri.
Hamdullah Suphi’nin ABD’de güzellemeleri de çok ilginçtir: “…Milletler yarına hala endişeyle bakıyorlar. Işık nereden geliyor? Bu ışığın bir membaı var: Yine Amerika… Ümit nereden geliyor? Amerika’dan. Güven nereden geliyor? Amerika’dan (Tek partinin meclisinde bravo sesleri ve alkışlar).
2021’de birileri için iktidar ümidi nereden geliyor?! Halktan mı? Hayır, iktidar ışığı nereden geliyor? Amerika’dan. Bu ışığın bir membaı var; kim? Joe Biden. O zaman aydınlık yarınlar için..!
ABD başkanını peygambere benzeten CHP’li Milletvekili Muhiddin B. Pars: “Bu ses nihayet Amerika’dan, peygamber gibi temiz ve kusursuz olan büyük insanın, Büyük Roosevelt’in sesi olarak ufuklara aksetti. İnsanları esaret altında bırakmayacağız… Peygamber gibi temiz ve kusursuz Roosevelt’i, onun halefi olan kıymetli devlet adamı Truman’ı hürmetle selamlar ve Türk milletinin insanlık yolunda da, sulhte de beşeriyete yardımda beraber olacağını söylemekle iftihar duyarım. ( Tek parti meclisinde alkışlar). Roesevelt’in, Truman’ın sesi şimdi Biden’dan mı geliyor?
Hatırlar mısınız bilmiyorum ama Amerika’yı ikinci Dünya savaşından sonra kurtarıcı ilan eden bu adamlar, Kurtuluş Savaşı yıllarında da Rus Bolşevikleri’ni kurtarıcı ilan etmişlerdi. Bu konuda geniş bilgi Mete Tunçay’ın “Türkiye’de Sol Akımlar” İsimli kitabında genişçe yer almıştır. Yine Aclan Sayılgan’ın “Türkiye’de sol hareketler” isimli eserinde de akıcı bir dille anlatılmıştır.
1940’ların meşhur mu meşhur solcusu, Tancısı, Zekeriya Sertel de, “Amerika’nın başka milletlere yardım siyaseti, şimdiye kadar bildiğimiz emperyalizm esasına dayanmaz” diyordu. Gazetesini başına geçirirken ‘yaşasın İnönü’ sesleri duyuluyordu baskıncılardan. Canını kurtarmak için yurt dışına kaçıyordu. Affını da bir ABD karşıtı bakan Oğuzhan Asiltürk imzalıyordu. Türkiye’ye yardım tasarısının Amerikan Senatosu’nda 22 Nisan 1947 Temsilciler Meclisi’nde 9 Mayıs 1947’de kabul edilmesinden sonra 22 Mayıs 1947’de L.E. General OLİVER başkanlığında 20 kişilik bir Amerikan yardım kurulu Türkiye’ye gelmiştir ve Türkiye ABD’ye teslim edilmiştir. Sonra da bütün suç rahmetli Menderes’in üzerine atılmıştır.
Fatih Rüştü Zorlu 1959 yılında “Bizim en büyük hatamız Amerika’ya kayıtsız şartsız teslim olmamızdır” diyecek, bedelini canıyla ödeyecektir. İnönü de başbakan olacaktır.
CHP DE ECEVİT DE ABD’DEN KORKUYORLARDI!..
68 kuşağının gençlik liderlerinden Ruhi Koç, “Bizim potansiyelimize yazık oldu. Biz aslında deneyimli insanlardık. Ama o potansiyeli bir partiye aktaracak adam neredeydi? Hangi parti vardı? Herkes statükocuydu. CHP de, Ecevit de ABD’den korkuyorlardı, biz korkmuyorduk. 6. Filo’yu İzmir’de denize döküyorduk, bize destek vermiyorlardı. Bu durumda ne yapabilirdik ki? Ne İşçi Partisi, ne de CHP yanımızdaydı. Bizim gençlik hareketi de bir yere gidiyordu, tıkanıp kalıyordu.” diyor.
Nihayet CHP gençleri 1971’de ipe gönderiyor ve sonra da kahraman ilan ediyordu. Bir sonraki yazımızda bu konuyu işleyelim.
