Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç Dr. Abdulvahap Akıncı sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşım oldukça dikkat çekti.
Türkiye’de ki iki kitle beni acayip güldürüyor. Onları dinlerken ve seyrederken kahkahalar atmaktan kendimi alamıyorum diyen Abdulvahap Akıncı sözlerine şu şekilde devam etti.
Bunlardan biri, kendinin ne kadar büyük Atatürkçü olduğunu ispatlamaya çalışan sözüm ona eskinin İslamcıları, diğeri de kendini dindar olarak takdim eden laik bir grup.
Dün akşam televizyonda, kendisinden pek hazzetmediğim, Mehmet Metiner’i izledim. Adam öyle taklalar atıyor, o kadar çok çabalıyor ki, kendinin Atatürk’ü ne kadar çok sevdiğini ispat etmek için. Adeta yalvarıyor: Ne olur inanın bana, en büyük Atatürkçü benim diye. Mehmet Metiner hızını alamıyor ve Atatürk’ü sevmeyenlerin AK Parti’de siyaset yapmalarına müsaade edilmeyeceğinin teminatını veriyor. Gazdan ayağını çekemeyen Metiner ” Kim Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığı yaparsa biliniz ki onlar düşmanlarımızın içimizdeki piyonlarıdırlar” diyor.
Daha düne kadar Mustafa Kemal ve onun devrimlerine her türlü eleştiriyi yapan biri, bugün çıkmış, Atatürk karşıtlarını, düşmanların piyonu olarak suçluyor.
Bu ülke, özgürlükler ülkesidir. Kimse Allah’ı, Peygamberi, Kur’an’ı, Mete Han’ı, Fatih’i, Yavuz’u, Abdülhamit’i sevmek zorunda olmadığı gibi, Mustafa Kemal’i de sevmek zorunda değildir. Bu değerlerden birini sevmeyeni Laik bir ülkede dışlamak ve suçlamak doğru olmayacaktır.
Bir de eski CHP milletvekili Öztürk Yılmaz’a aynı programda çok güldüm. Adam 7/24 camide gibi, neden Cuma namazlarında Atatürk’e dua edilmiyor diye haykırıyor. Diğer vakit namazlarından haberi olmadığı için, vakit namazları sonrası neden dua edilmiyor diye sormuyor.
Ya kardeşim sen Mustafa Kemal’in laik bir devlet adamı olduğunu bilmiyor musun? Bütün dinlere eşit mesafede durmayı zorunlu kılan bir anlayışın baş mimarını bir dinin sınırları içine neden hapsediyorsun? Neden Türkiye’deki diğer dinlerin mabedlerinde dua edilmiyor diye bir derdin yoktur? Nitekim, Mustafa Kemal olmasaydı bütün bu dinlerin özgür bir şekilde varlığını koruması mümkün olmayacaktı! (Söz konusu kitlenin söylemine uyumlu olsun. Osmanlı’da sanki özgürlük yokmuş gibi bir söylemleri var).
Benim de bir teklifim var: Anıtkabir girişinde başörtüsü dağıtılsın. Nihayetinde bir mezar. Mezara giderken Müslüman kadınlar (hatta diğer dinlerde de mevcut) başlarını örterler. İçeri girilince güzelce dualar edilir. Ayrıca mozolenin yanında her an Kur’an okuyan hafızlar bulunsun. Günün her saniyesinde sesli bir şekilde Kur’an okusunlar. Böylece Mustafa Kemal’in ruhu şad olur. Hızınızı alamazsanız, Anıtkabir’in bahçesine ihtişamlı bir “Atatürk Cami” inşa edilsin. Orada da modern Türkiye’ye uygun ibadet ve dualar yapılsın.
Hepimizin Zafer Bayramı kutlu olsun. Din-ü Devlet uğrunda şehit ve gazi olanları rahmet ve şükranla yad ediyoruz. Mekanları cennet olsun. dedi.
